BIST 9.722
DOLAR 32,58
EURO 34,99
ALTIN 2.420,94
HABER /  POLİTİKA

Kılıçdaroğlu'ndan çok çarpıcı "İstanbul rantı" açıklamaları!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir grup gazeteciyi ağırlayarak, yöneltilen sorulara çarpıcı cevaplar verdi. Kılıçdaroğlu, İstanbul’da iptal edilen seçimi daha yüksek oy yüzdesiyle kazanacaklarını belirtti.

Abone ol

Kemal Kılıçdaroğlu, “Dünyanın denetimini yapıyorsunuz, geçerli-geçersiz oydu, tam sandıktı-yarım sandıktı bütün bunları yapıyorsunuz; hiçbir şey bulmuyorsunuz, evlere baskın yaptırıyorsunuz, hiçbir şey bulmuyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki; ‘ YSK üyeleri yanlış atanmış…’ İyi de atayan sizsiniz, biz değiliz ki. Ayrıca sandığa gidip oy kullanan vatandaşın günahı ne?” diye sordu.

"İstanbul’un rantını yiyen yakın çevresi"

"seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında İstanbul’da seçim sonuçlarını kabul etmiş görünen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçimin iptali için ısrar noktasına taşıyanlar, İstanbul’un rantını yiyen yakın çevresi…" diyen Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki değerlendirmesi şöyle: İstanbul rantını, İstanbullu’ya vermek istemiyorlar. Bir avuç kişiye, bir avuç AK Partili’ye vermek istiyorlar. İstanbul’un rantı o kadar değerli ki, burada milyon dolarlar var. Halkın, milyonlarca kişinin sefaletinin önlenmesini istemiyorlar. Kendilerine muhtaç, bir dilim ekmeğe muhtaç olsun ki ‘ben ona ekmek verdiğim zaman bana oy versin.’ Bu anlayışı yerleştirmek istiyorlar, geniş kitlelere.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre Kılıçdaroğlu’nun yaptığı değerlendirmeler ve sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

"AK Parti’den oy kapma telaşında"

Bir gazetecinin, "Sayın Bahçeli’nin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Son üç dört gün vurgulu şekilde seçim yenilenmeli’ dedi" hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu’nun yanıtı, "AK Parti’den oy kapma telaşında. Onun amacı başka, seçimler filan değil onun amacı…" oldu.

"Hukuk devleti olmaktan çıkmış Türkiye"

Kılıçdaroğlu, İstanbul’a geçici belediye başkanının belediye meclis üyeleri arasından değil de İçişleri Bakanlığı tarafından atanmasına "Ortada yasa yok ki, bizim anladığımız anlamda bir hukuk devleti olmaktan çıkmış Türkiye" sözleriyle tepki gösterdi.

CHP lideri, gazetecilerin sorularına şu yanıtları verdi:

"Meral Hanım’ı ve Temel Bey’i ziyaret edeceğim"

Saadet Partisi adayını çekecek mi? Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir adayı uygun görürlerse İmamoğlu lehine çekileceğini açıkladı…

-Onu bilmiyorum… Meral Hanım’ı ve Temel Bey’i de bir ziyaret edeceğim.

"Biz zaten buna Millet İttifakı dedik"

Siz her ikisiyle de dün telefonda konuştunuz. Saadet Partisi ile dirsek teması, İYİ Parti ile de ittifak devam edecek mi?

-Biz zaten buna Millet İttifakı dedik. Demokrat Parti de dahil olmak üzere… Biz Ekrem (İmamoğlu) Bey’i de hiçbir zaman CHP’nin adayı olarak göstermedik. Millet İttifakı’nın adayı diye lanse ettik. İYİ Parti aday göstermedi, Saadet Partisi aday gösterdi, ona da saygı gösterdik. Çünkü ittifakı öngören bir yasal düzenleme yok yerel seçimlerde. Ama partiler aday göstermeyerek karşılıklı destek verebiliyor.

"DSP ile de Demokrat Parti ile de görüşeceğiz"

DSP’nin adayı da tepkili bir açıklama yaptı. DSP ile de bir temasınız olur mu?

-Olacak… DSP ile de Demokrat Parti ile de görüşeceğiz…

"İmamoğlu daha yüksek oy yüzdesiyle seçimi kazanacak"

Seçimlerle ilgi beklentiniz ne?

-Ekrem Bey seçimi alacak. Daha yüksek bir oyla alacak. Çünkü, insan olanın vicdanı bu kadar adaletsizliği hukuksuzluğu kabul etmez. İnsan olanın vicdanı kazanıyor seçimi… Dünyanın denetimini yapıyorsunuz, geçerli – geçersiz oydu, tam sandıktı- yarım sandıktı bütün bunları yapıyorsunuz; hiçbir şey bulmuyorsunuz, evlere baskın yaptırıyorsunuz, hiçbir şey bulmuyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki; ‘ YSK üyeleri yanlış atanmış…’ İyi de atayan sizsiniz, biz değiliz ki. Ayrıca sandığa gidip oy kullanan vatandaşın günahı ne? Vatandaşın bir günahı yok ki. Vatandaş gitti oyunu kullandı. Sandıktan çıkan oylar doğru mu, doğru… Burada bir yanlışlık var mı? Hiçbir yanlışlık yok…

"Rant o kadar değerli ki burada milyon dolarlar var"

Siz bu noktaya gelmesini neye bağlıyorsunuz? Grup konuşmanızda da yedili çete dediniz ve bir noktada durdunuz? Neye bağlıyorsunuz?

-İstanbul rantını İstanbulluya vermek istemeyenler, bir avuç kişiye, bir avuç AK Partiliye vermek istiyorlar. İstanbul’un rantı o kadar değerli ki, burada milyon dolarlar var. Halkın milyonlarca kişinin sefaletinin önlenmesini istemiyorlar. Kendilerine muhtaç, bir dilim ekmeğe muhtaç olsun ki, ‘ben ona ekmek verdiğim zaman o bana oy versin…’ Bu anlayışı yerleştirmek istiyorlar geniş kitlelere.

"Büyük farkla yeneceğiz bu sefer"

Bir kısım seçimlerin boykot edilmesini savunuyordu ama siz başından beri seçimlere girip meşru zeminde mücadeleyi savundunuz. Bu durduğunuz noktada aslında Türk demokrasisi açısından önemli bir rahatlama meydana getirdi mi? Bununla sonuç alabileceğinize inanıyor musunuz? Bu kararı alırken zorlandınız mı? Sizi zorlayan unsurlar oldu mu?

-Alacağız tabi… Karar alırken zorlanmadık. Aşağı yukarı bütün milletvekillerimiz destek verdiler, tabii boykotu öneren arkadaşlarımız da oldu. Sandığa gitmeyelim diyen arkadaşlarımız da oldu. Ama hem Parti Meclisi hem de milletvekillerinin büyük bir ağırlığı hayır seçime gitmeliyiz, mücadelemizi yapmalıyız ve sonuç almalıyız dedi. Çünkü biz mücadelenin galibiyiz, mağlubu değiliz ki niye bir gerekçe yaratıp da boykot edelim. Bir daha yeneceğiz. Bir daha yeneceğiz. Üstelik büyük farkla yeneceğiz bu sefer. Çünkü gerçekten de İstanbul’un vicdanı rahatsız. Yani Ekrem Bey şu kısa süre içinde ne yaptı; fakir fukara lehine ne gerekiyorsa hepsini yaptı. Onların 15-20 yıldır yapmadığını bu kısa süre içinde yaptı. Su fiyatlarını indirdi, ulaşımını yaptı, ucuzlattı, öğrencilere avantaj sağladı, 0-4 yaş arasındaki anne çocuğu ile bir yere giderken ücretsiz yaptı. Daha ne olsun yani… İlk kez halka dokunan, halktan yana karar alan bir Belediye Başkanıydı. Uzun süre ilk kez Belediye Başkanı ile karşılaştı İstanbullu; bunu görecek.

Yine yerel seçim 

Siz daha önceki seçimi Türkiye genel seçiminden çıkartıp, her birini kendi potansiyeli içerisinde belediye seçimi seviyesinde değerlendirdiğiniz. Bu yeni durumda da aynı politikanız sürecek mi? Yoksa bütün bileşenleri İstanbul da katkı vermeye çağırıp bir Türkiye seçimine mi dönüştüreceksiniz?

-Yoo yine yerel seçim… Ama İstanbul’a gelip de Ekrem Bey’in kazanmasına yönelik çaba harcayanlar olursa, tabii memnun oluruz. Kırsaldan da insanlar gelebilir, başka kentlerden de insanlar gelebilir. Memnun oluruz yani.

Önümüzdeki hafta bu yol haritası çıkacak

Büyükşehir Belediye başkanlarını da İstanbul’a çağıracak mısınız?

-Daha henüz ona yani izlenecek politikaya yönelik bir yol haritası henüz belirlemedik. Önümüzdeki hafta bu yol haritası çıkacak görüştük bugün.

"Bu çalışmayı parti dışından bir gruba yaptırıyoruz"

Propaganda sürecine ne zaman başlayacaksınız?

-Biz başladık aslında. Yeni bir yol haritası… Yol haritası da şöyle; kim İstanbul’un hangi bölgesinde çalışacak.. Yani 1- Yol haritası 2- Söylemler ne olacak? Bununla ilgili bir özel çalışma yapıyoruz. Bu da kısa süre içerisinde biter. Bu çalışmayı parti dışından bir gruba yaptırıyoruz.

Yani bir şirket üzerinden mi?

-Evet, bir şirket üzerinden…