BIST 9.717
DOLAR 32,57
EURO 34,97
ALTIN 2.444,80
HABER /  SPOR

Gökhan Zan: Antrenörler futbolcuları dövüyor!

Galatasaray, Beşiktaş ve milli takım formalarıyla başarılı bir kariyere imza atan Gökhan Zan, Türk futboluna dair açıklamalar yaptı. VAR sisteminin trajikomik bir şey olduğunu söyleyen Gökhan Zan, Türk futbolundaki yöneticilerin eğitilmesi gerektiğini belirtti.

Abone ol

Türk futbolunun efsane isimlerinden Gökhan Zan, futbolu bıraktıktan sonraki kariyerinden yabancı kuralına, hafta sonu oynanacak Fenerbahçe - Galatasaray derbisinden VAR sisteminin Türk futbolunda yarattığı etkiye kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Gökhan Zan'ın Totemle.com'dan Merih Önal'a verdiği röportaj şöyle;
Gökhan Zan şu an neler yapıyor ve nerede?

Şu an Kanada'dayım. Toronto'da yaşıyorum. Dil eğitimi alıyorum kendimi geliştirmek için. Aynı zamanda Kanada'da en önemli akademi liglerinden birinden 3 yıllık teklif geldi, o durumu değerlendiriyorum. Fakat başka projelerim de var. Burada çok önemli gençler var, Kanada hem Avrupa'dan hem orta doğudan çok göç alan bir ülke.

''Kanada'da futbol, hokeyin önüne geçti''

İleride Kanada, Amerika ve Meksika'nın beraber bir Dünya Kupası düzenleyeceğini düşünürsek burada futbola ilgi artıyor. Burada 'Soccer' denilen bizim oynadığımız futbol artık Kanada'da en ilgi gören sporu 'Hockey'in önüne geçti. Bu konuda yeterli birikime sahip antrenörleri yok.

Ben de geçmişte Fatih Terim, Mustafa Denizli, Tigana, Rijkaard, Mancini gibi birçok önemli hocayla çalıştım ve tecrübe edindim. Kazandığım bir kariyer var. Milli takım, Galatasaray, Beşiktaş gibi tecrübelerim var. Aldığım bir UEFA lisansı var. Tüm bu bilgi ve birikimi aldığım eğitimle beraber buradaki akademiye aktarmak istiyorum. Hem Avrupa hem Türk pazarına bu oyuncuları sokabiliriz. Çocuklarla çalışmaktan da büyük keyif alıyorum.
Teknik direktörler yurt dışına gitmeli mi? Sizin düşünceleriniz neler?

İstikrar çok önemli. Genç antrenörlere inanmak gerekiyor ve yavaş yavaş ülkemizde bunu görüyoruz. Ancak alınan kötü sonuçlar koltukları sallamamalı, yöneticilere büyük iş düşüyor. Yöneticilerin de vasfı önemli, ne kadar futbolun içindeler bunlara da değinmek lazım.

''Yöneticilerimiz futbolcu dövüyor''

Sadece Süper Lig de değil, amatöre kadar inmek gerekiyor. Ancak yöneticilerimiz futbolcu dövüyor, başkanlar futbolcu dövüyor. Yöneticilerin de eğitilmesi lazım. Tamer Tuna, Bayram Bektaş, Ali Tandoğan, İlhan Palut gibi genç hocalar yetişiyor. Ancak aynı antrenörler 3-5 kulüp arasında dolanıp duruyor.

''Futbolu bırakan ismini kullanıp antrenör oluyor...''

Bizim kendimize de öz eleştiri yapmamız lazım. Futbol yaşantımız bittiği anda bir an önce antrenör olmaya çalışıyor. İsmimizi kullanıyoruz sadece ve bu bizi hataya zorluyor. Futbolcu olarak önemli tecrübeler elde etmiş olsak da bizim eğitim aldıktan sonra kendimizi geliştirecek şeyler yapmamız gerekiyor.

Futboldan sonra ne yaptığımız önemli. Gökhan Zan, Tuncay Şanlı... Neler yaptı futboldan sonra? Gelecekte de neler yapılabilir buna da bakmak lazım. Ben birkaç sene önce İngiltere'ye gidip hem eğitim hem dil eğitimi aldım. Akademiler geliştiriyor insanı.

''VAR trajikomik bir durum''

Ülkemizdeki gündeme dönelim. VAR için Gökhan Zan öncesinde ne düşünüyordu, şimdi ne düşünüyor?

Hepimiz için trajikomik bir durum. VAR geldiğinde hataların azalacağını, hakemlerden çok futbolculara yarayacağını düşünmüştüm. Doğru olabileceğini düşünüyordum. Ancak aksaklıklar oluyor ve kimseyi memnun edemiyorsunuz. Oyun çok duruyor. Oyunun bu kadar kesilmesi futbolun ruhuna aykırı duruyor. O kadar hakem varken 10 saniyede karar verilebilecekken bazen 3-4 dakika VAR nedeniyle oyun duruyor. Ve buna rağmen hala doğru kararlar verilemeyebiliyor. Ülkemizde oturmadı, zamana ihtiyaç var. Bu sene deneme yılıydı, önümüzdeki yıl daha seri olacağını umut ediyorum.

Yabancı kuralı ile ilgili görüşleriniz neler?

Bu konu yıllardır var. İlk defa tartışılmıyor. Enteresan olan ise Galatasaray'ın başarılı olduğu dönemlerde bu kural gündeme geliyor. Ben bunu yabancı kuralı değil, Türk kuralı olarak görüyorum! İsteyen Türk futbolcu oynatabilir, kimseyi tutmuyorlar. Altınordu yapıyor. İsteyen 11 tane Türk oynatsın, istersen 18 oyuncunun tamamı Türk olsun kimse zorlamıyor. Ancak Galatasaray'a karşı bir alerji var. Başarılı olduğu dönemde yabancı kuralı değişimi ortaya çıkıyor. Bir karar alınıyor, kulüpler buna göre planlama yapıyor sonra olmadı baştan! Yöneticilerimiz kusura bakmasın mühendislikle, doktorlukla olacak işler değil. Futbolun içinden gelmek gerekiyor.

''Yabancı değil, Galatasaray'ı nasıl frenleriz kuralı!''

Yabancı sınırı olsaydı Ozan Kabak mümkün değil çıkmazdı. Rekabete girdi ve kendini gösterdi, geliştirdi. Çağlar, Merih, Cengiz Ünder... Bunlar bizim gençlerimiz. Semih Kaya, Emre Çolak gibi isimler de gitti. Yabancılar varken rekabeti artırıyor. Yabancı kuralını kaldırırsanız Türk oyuncu nasıl olsa formam hazır mantığında oynuyor. Uzun süreli sözleşmeler var. Altından kalkmak mümkün değil, trajikomik konular. Ben buna yabancı kuralı değil, ''Galatasaray'ı nasıl frenleriz?'' kuralı olarak bakıyorum.

Şenol Güneş, milli takımda iki galibiyetle başladı. Milli takımın durumunu nasıl görüyorsunuz?

Geçmişten bugüne kadar takımda yer alan önemli oyuncular var. Fatih Terim, Abdullah Avcı, Lucescu gibi hocalarımızı da unutmamak gerekiyor. O oyunculara katkıları oldu. Çok deneyimli, ülkemizde önemli yerlere gelmiş, uluslararası başarılar elde etmiş bir hoca Şenol Güneş. İyi bir başlangıç yaptık. Hocamız çok özgüvenli ve deneyimli. Genç oyuncuları da takıma aldı, bu çok önemli. Umarım başarılı olacaktır.

Süper Lig'de hafta sonu derbi var. Fatih Terim, Fenerbahçe deplasmanlarına takımı nasıl hazırlar? Siz bunu deneyimlediniz, anlatır mısınız?

Fatih Terim çok özel bir şey yapmaz. Çünkü futbolcu zaten derbiye kendi kendini hazırlayabiliyor. Taraftar, yönetici, futbolcu hepsi derbi havasını biliyor. Özel bir önlem alacağını düşünmüyorum Fatih Hoca'nın. Luyindama ile Marcao'nun olmaması dezavantaj ama Fatih Terim hiçbir bahanenin arkasına sığınmaz. Oyuncularına bunu hissettirmez, sahaya çıkanlara güvenir ve verdiği şansı da kim oynarsa derbilerde iyi değerlendiriyor.

Galatasaray'ın şampiyonluk şansını değerlendirir misiniz?

En az Başakşehir kadar şanslı. Bu haftaki maçlar kritik. Yarışın son haftaya kadar süreceğini düşünüyorum. Ancak Beşiktaş'ın da son haftadaki galibiyeti önemli. En azından ikincilik için şansının yüksek olduğunu düşünüyorum. Başakşehir'i yenerlerse bu yol açılabilir çünkü rakip strese girecektir.

Derbi için, Galatasaray taraftarı için iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Bir anımla mesajımı ileteyim. Geçen gün bir halı saha maçı yaptık. Galatasaraylılar olarak Fenerbahçelileri 7-6 yendik. 1 gol, 3 asistle maçı bitirdim. Dostluk adına böyle bir maç yaptık. Temennim hakemin değil, dostluğun, maçın konuşulduğu, yöneticilerin güzel demeçler verip birbirlerini güzel ağırladığı, seyir zevki yüksek bir derbi olmasını diliyorum. Futbol ruhunun önde olmasını istiyorum. Galatasaray'ın da 3 puan almasını diliyorum. Ama her şeyden önce dostluk kazansın, ülkemizin bu sıkıntılı dönemlerde doğru mesaj verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Her iki camiaya da takıma da başarılar.