BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Ceren Özdemir'in katili Özgür Arduç hakim karşısında! Bakın ilk ifadesi ne oldu?

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

ORDU Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları 3’üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir’i (20), evinin önünde bıçaklayarak öldüren, yakalandığı anda da 2 polis memurunu yaralayan katil zanlısı Özgür Arduç'un yargılanmasına başlandı. Özgür Arduç'un ilk ifadesi bakın ne oldu? Duruşma 20 Ocak 2020'ye ertelendi.

Abone ol

Ordu'da Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir’i (20), evinin bulunduğu binanın girişinde bıçaklayarak öldüren, yakalandıktan sonra tutuklanan Özgür Arduç'un 'canavarca hisle adam öldürmek' suçundan yargılanması sona erdi.

Van yüksek güvenlikli cezaevinde tutuklu bulunan Arduç, Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.00’da başlayan duruşmaya, Ceren’in ailesiyle karşılaştırılmaması ve güvenlik gerekçeleriyle SEGBİS üzerinden katıldı. Özgür Arduç'un yargılandığı davada, duruşma 20 Ocak 2020'ye ertelendi.

Akli dengesinin yerinde olmadığını iddia etti
Hakim zanlıya ilk olarak bu cinayeti neden işlediğini sordu. Çocuk yetiştirme yurdunda kaldığını ve yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle insanlara karşı canice şeyler düşündüğünü söyleyen zanlı, akli dengesinin yerinde olmadığını iddia etti. 

Peşine takılarak öldürmek istemiş
Hakimin 'Ceren Özdemir'i tanıyor musun' sorusuna zanlının, Özdemir'i tanımadığını o akşam denk geldiğini ve peşine takılarak ıssız bir yerde öldürmek istediğini söylediği öğrenildi.

''2 dk iyi oluyorum 19 dk kötü oluyorum''
Ceren'i kalbinden bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç duruşmada şunları söyledi; ''Çocukluğumda 2 kez tecavüze uğradım. Ondan sonra insanlara her türlü kötülüğü yapmak istedim. İnsanlardan nefret ettim. Her kötülüğü yaptım. 2 dk iyi oluyorum 19 dk kötü oluyorum. Ceren'i bir anda gözüme kestirdim. Evinin önüne kadar takip ettim ve bir anda bıçaklamaya başladım. Ceren'i iki defa bıçakladım. Kedi köpek öldürdüm. 

''Ağaçlık altında yatarken tecavüze uğradım''
Ben halkın saldırısına uğraşmıştım. 1987 yılının Nisan ayında dedem beni çocuk yuvasına bıraktı. Yurttan 18 yaşında kaçtım. Başıma bir şey geldi o yüzden kaçtım. İki defa tecavüze uğradım. Kendime yediremedim suç işledim. Cezaevinden kaçınca Eminönü'ne gittim. Ağaçlık altında yatarken adamlar geldi. Orada da tecavüze uğradım. Köpek, kedi hiç acımadan tren önlerine attım. O kadar çok şeyler yaptım ki şimdi anlatsam... Tecavüze uğradığımı utancımdan kimseye anlatamadım. İnsanlardan nefret ettim. Yapmadığım pislik kalmadı.

''Akli dengem yerinde olsa 12 yaşında çocuk bıçaklar mıyım?''
2003'te Ordu'ya geldim. İnsanların evine girer, hırsızlık yapardım, kundaklama yapardım. 2005'te Dinçer Akçevre'yi bıçakladım. Cezaevine girdim, orada da pislikler yaptım. İnsanların dolabına işedim, büyük abdestimi yaptım. İnsanlara kötülük yapmak için her şeyi düşündüm. İnsanlığım kalmadı. Bu saatten sonra yaşasam ne olur, ölsem ne olur? 14 sene sonra açığa çıktım. Kaçtım. Önüme kim gelirse onu öldüreceğim dedim. Akli dengem yerinde olsa 12 yaşında çocuk bıçaklar mıyım? Önüme kim çıkarsa öldüreceğim dedim, ant içtim. Gözüm dönmüştü.''

''Ceren ansızın önüme çıktı''
Mahkeme Başkanı'nın "Neden Ceren'i hedef seçtin?" sorusuna yanıt veren Arduç, şu ifadeleri kullandı; "Ceren'den önce başkalarını takip ettim kalabalığa karıştılar öldüremedim. Ceren ansızın önüme çıktı. Takip ettim. Metin diye birini sorarken ansızın bıçakladım. Kaçtım. Ordu savcısı ifademi aldı. 'Akli dengen yerinde' dedi. Benim akli dengem yerinde değil. Ben bir camiiye gittim. 6 yaşında çocuk gördüm olaydan önce. Ben kendime laf geçiremiyorum. Kendimi bıçaklarım diye cebime koymuyorum. 6 yaşındaki çocuğu öldürecektim, çok yorulmuştum azat ettim.

''Pişman oldum, vicdan azabı çekiyorum ama elimde değil''
Önceki ifadelerimi kabul etmiyorum. Sinir halinde verdim. Allah'tan peygamberden korkmuyorum dedim. Bu ifademi kabul edin. Ceren'i 2 defa bıçaklayıp kaçtım. Beni fark etti o yüzden kendisine Metin diye birini sormaya çalıştım. Takip etmiştim onu ama tesadüfen önüme çıktı. Polisler üstümü aramadan beni araca attı. Polisi de öldürecektim sapladım bıçağı. Kendime engel olamıyorum. Van'da Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeyim, intihar ettim. Ben tedavi görmek istiyorum. Hiç iyi değilim. Sürekli intiharı düşünüyorum. Pişman oldum, vicdan azabı çekiyorum ama elimde değil. Beni sövseniz, dövseniz ne olacak? Tecavüze uğradığım için kötülük yapıyorum. Kimse Özgür neden kötü diye sormuyor.''

''Farklı konuşuyorsun, nedenini açıklar mısın?''
Savcı:
"İfadeni ben aldım, sordum tedavi olmak ister misin diye. Çift kişiliğe sahibim, kıskancım. Bu halimden memnunum demiştin. 'Tedavi olmak istemiyorum' demiştin. Daha önce adli tıpa gitmediğini söylemiştin. 2006'da cezai sorumluluğun var olarak rapor gelmiş. Farklı konuşuyorsun, nedenini açıklar mısın?

Sanık: "Allah'tan peygamberden korkmuyorum dedim. Ben tedavi görmek istiyorum yoksa kendimi öldüreceğim. Kapalı cezaevindeyken psikologla görüştüm. Açığa çıkınca kaçacağım dedim.



Mahkeme Başkanı:
"Bu halini bile bile neden açığa çıkmak istedin? Açığa çıkmak için sen başvuru yapmışsın. Cezaevinde sen kendini gizledin o zaman. Psikoloğa kendini anlattın mı?"

Sanık: "Çıkınca babamın katili var onu öldüreceğim dedim. Sabırla ilgisi var akıllı olmanın. Avukatım vardı, ne oldu avukatıma? Avukat hanım beni tedavi ettirin ben iyi değilim. Beni bırakın demiyorum. Yine suç işlerim."

Sanık avukatı: "Yeniden cezai ehliyetine yönelik rapor aldırılması konusunu mahkemeye bırakıyoruz. Savunmaya bir şey demiyoruz." Mahkeme başkanı aileye başsağlığı diledi.

Baba Yılmaz Özdemir: "Ben iş yerindeydim. Telefonla öğrendim. Sanığı tanımıyorum."

Mahkeme Başkanı: "Sanığın Ceren ile bir ilişkisi var mı gönül ilişkisi olabilir ya da başka bir şey?"

Baba Özdemir: "Hayır kesinlikle tanımıyoruz. Akıl sağlığının da gayet iyi olduğundan eminim şu anda."

Anne Güfer Özdemir: "Ben o gün evdeydim. 'Evde ne yemek var' diye sormuştu. Çorba vardı. Ablasıyla telefonda konuşmuş. Ablası anahtarı attı binaya girmesi için. Ablası görmüş. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Sadece benim davam olmadığını biliyorum. Kamu davası. Herkes ona göre karar verecek."

Abla Gizem Özdemir: "Olay akşamı beni aradı. Tam ne konuştuk hatırlamıyorum. Otomatiğe bastım çalışmadı. Cama çıktım. Kapının önündeydi. Özgür Arduç'u gördüm. Anahtarı attım. Ceren ile ikisinin ortasına düştü. Şüphelendim. Kapıdan içeri girsin diye bekledim. Özgür Arduç adımlarını hızlandırdı. Anneme cama bak dedim. Ben de dış kapıya bakmaya gittim. Sapık diye düşündüm. Ceren'in çığlığını duydum. Ceren duvara yaslanmış duruyordu. Bıçaklandığını anlamadım. 'Bıçaklandım abla' diye bağırdı. (Ceren'in ablası ağlamaya başladı; salondaki avukatlar da dahil olmak üzere izleyiciler gözyaşlarını tutamadı.)

"Eter istedi; sığır ve köpeği için''
Bölge esnafından tanık R.F. ise "Av bayisine geldi. Zıpkın baktı, fiyatları sordu, inceledi. Daha sonra alacağını söyledi. Çıkarken de kartımı aldı" diye konuştu.  

Tanık U.Ö. de "Eter istedi; sığır ve köpeği için. Hayvanı bayıltmak istediğini söyledi. Daha sonra sosyal medyadan fotoğraflarını gördüm" dedi.

"Beni telefonla aradı. Benden silah istedi''
Katil zanlısının telefonla görüştüğü E.D. ise "Beni telefonla aradı. Benden silah istedi. Eşim telefonu açtı, 'Kapıdan gitmiyor' dedi. Kendisini tanımıyorum" diye konuştu.

KATİL ZANLISI: SİLAHI VE ZIPKINI ÖLDÜRMEK İÇİN SORDUM

Katil zanlısı Özgür Arduç ise tanıkların ifadelerinin kendisine sorulması üzerine, "Tanıklar doğru söylüyor. Eteri hayvan öldürmek için silahı ve zıpkını insanları öldürmek için sordum" dedi.

Duruşma 20 Ocak 2020'ye ertelendi
Savcı, sanığın cezai sorumluluğunun olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesini talep etti. Sanık Özgür Arduç'un Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi. Duruşma 20 Ocak 2020'ye ertelendi.

Van'daki cezaevinde tutuklu bulunuyor

Türk Ceza Kanunu'nun 62'nci maddesi uyarınca zanlı için ceza indirimi uygulanmaması talep edilen iddianameler, mahkemeye sunulmuş ve kabul edilmişti. Zanlı Van'daki cezaevinde tutuklu bulunuyor.



Olayın geçmişi

Olay, 3 Aralık saat 19.30 sıralarında, Altınordu ilçesine bağlı Zaferi Milli Mahallesi'nde meydana geldi. Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olan Ceren Özdemir, ders verdiği bale kursundan çıkıp, geldiği evinin önünde, ablası Gizem Özdemir'i cep telefonundan arayarak, apartmanın giriş kapısının anahtarını pencereden atmasını istedi. Abla Gizem Özdemir de pencereye çıkıp, kardeşine anahtarı attı. Kapıyı açıp binaya giren Ceren Özdemir, arkasından gelen bir kişi tarafından bıçaklandı. Kalbine ve karnına aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan genç kız, yere yığıldı. Çığlıklar üzerine evden çıkan abla, Ceren'i kanlar içinde buldu. İhbarla gelen sağlık görevlileri, ağır yaralı Ceren'i, Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Kalbinden ve karnından bıçaklandığı belirlenen Ceren, hemen ameliyata alındı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

BU FOTO GALERİYE BAKIN
Motorlu Taşıtların 2020 araç vergileri belli oldu! İşte zamlı MTV tam liste
Foto Galeri Motorlu Taşıtların 2020 araç vergileri belli oldu! İşte zamlı MTV tam liste Galeriye Gözat