BIST 10.267
DOLAR 32,31
EURO 34,77
ALTIN 2.408,84
HABER /  SAĞLIK

Böbrek taşı ile ilgili bildiğiniz tüm bilgileri unutun! Meğer hepsi yanlışmış

Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner, böbrek taşı ile ilgili açıklamalarda bulunarak halk arasında doğru bilinen yanlışlar ile ilgili bilgi verdi. Coşkuner'in açıklamalarında en dikkat çeken kısım ise su içmenin böbrek taşı düşürmeye yardımcı olduğu tezinin yanlış olduğu.

Abone ol

Genellikle 20-50 yaşları arasında görülen ve erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülen böbrek taşının tekrarlayabilen bir hastalık olduğunu açıklayan Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Böbrek taşı görülen hastaların yüzde 50’sinde 10 yıl içinde yeniden taş oluşabiliyor. Böbrek içinde oluşan taşlar genelde sinsice ilerleyip tesadüfen tespit edilirken, böbrekten idrar yollarına doğru hareketlenen taşlar ise şiddetli yan ağrısı, bulantı, kusma, idrar yapım şikayetleri, idrarda kanama, ateş gibi gürültülü bir tabloyla karşımıza çıkabilir. Taş düşürmeye ilişkin ağrı, insanın duyabileceği en şiddetli ağrılardan biri olarak kabul edilir. Teşhisin bir an önce netleştirilip ağrının acil olarak giderilmesi ilk yapılması gerekendir.” şeklinde konuştu.

Böbrek taşı düşürme tedavisinde; düşürülebilecek boyutlar için medikal tedavi, kırılması uygun taşlarda uygulanabilen vücut dışı taş kırma yöntemleri ve her ikisi için de uygun olmayan taşlarda endoskopik yöntemlerle taşa cerrahi olarak müdahale uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner, yaygın görülen bu hastalığa dair halk arasında doğru bilinen yanlışların da tanı ve tedaviyi geciktirdiğini söylüyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner, böbrek taşında toplumda doğru bilinen 7 yanlışı anlattı ve önerilerde bulundu. 

“Taşı düşürdüm, kurtuldum!” YANLIŞ!

DOĞRUSU: Genellikle şiddetli ağrılar geçince hasta taşını düşürmüş olabileceğini, hastalığın artık tekrarlamayacağını düşünüyor. Oysa hastanın taş düşürme tedavisi sürecinde ve bu sürenin bitiminde mutlaka doktor kontrolünde olması gerekiyor. Zira taşın düştüğü tam tespit edilmeden tedavi sürecinin tamamlanmış sayılmayacağını belirten Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Taş düşürdüğü tespit edilen hastaya, düşürebileceği bir taşı mevcutsa, medikal düşürme tedavisi ve ek öneriler yapılabilir.” diyor. 

“Böbrek taşları için en ideal tedavi su içmektir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Böbrek taşları için sıvı alımının artırılması, bunun da çoğunlukla su ile karşılanması şüphesiz çok mühim. Ancak böbrek taşı tedavisi için sadece su içmek yeterli değil. Günde en az iki veya üç litre su içmekte fayda var. Fazla sıvı alımının da olumsuz etkileri olabileceği hatırda tutulmalıdır. 

“Her yan ağrısı böbrek taşından kaynaklanır!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “İdrar yollarında tespit edilen taşlarda yan ağrısı önemli bir bulgu olmakla birlikte bu her zaman geçerli değildir. Bu nedenle, ağrı yapabilecek diğer hastalıkları ve komşu batın içi organlara ait hastalıkları ayırıcı tanı da gerekebilir.” dedi. 

“Taşın kaynağı kalsiyumdur. Diyette bunu kısıtlamak gerekir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: En sık görülen taş tiplerinde ana bileşen kalsiyum olsa da, problem kalsiyum alımını kısıtlayarak tedavi edilemiyor. Günlük kalsiyum alımının bilinçsiz bir şekilde düşürülmemesi gerekiyor. Kalsiyum kısıtlaması ancak yapılacak değerlendirme ile tespit edilebilir.

“Taş tedavisinde ameliyat en son çaredir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Tedavinizin nasıl planlanacağına  bir ürolog karar vermelidir. Tedavideki sıralamayı veya ilk tedavinin ne olacağını onun kararına bırakmak daha doğru olur. Eğer alternatifiniz varsa hekiminiz size seçenek sunacaktır. Ama bazı koşullarda cerrahi yöntemin ilk seçenek olması gerekebilir.” şeklinde konuştu. 

“Ameliyat oldum, bir daha sorunum olmaz!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Taş hastalığı insan hayatında uzun bir dönemi kapsadığından taş düşürmüş veya ameliyat yapılmış hasta periyodik muayenede tutuluyor. Bu sayede yeni taş oluşum riski için hasta takipte olarak erken tespit edilen yeni taşlar daha kolay ve bilinçli bir şekilde tedavi ediliyor. Bunun yanı sıra taşın analizi yapılıp, hastanın taş oluşumu için kan ve idrarından yapılan tetkiklerle taş oluşma ihtimalini azaltacak önlemler alınabilir.