Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel’in Avrupa Birliği vurguları dikkat çekti. AB-Türkiye ilişkilerini değerlendiren yazar Ali Kılıç’a göre, iki lider farklı siyasi çizgilerden gelseler de Türkiye’nin Avrupa için stratejik bir zorunluluk haline geldiği noktasında ortaklaşıyor.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin içine düştüğü ekonomik ve siyasi çıkmazlardan Türkiye’nin çıkarabileceğini söyledi. Erdoğan’a göre Türkiye, Avrupa’nın geleceğinde “tamamlayıcı değil belirleyici” rol oynayabilecek bir aktör.
Özgür Özel: “AB sürecini ışık hızıyla başlatacağız”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de AB üyeliğini stratejik hedef olarak tanımlıyor. Özel, iktidara gelmeleri halinde Avrupa Birliği sürecini hızla başlatacaklarını belirterek, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle entegrasyonu önemsediğini ifade ediyor.
Avrupa için Türkiye bir zorunluluk
Yeni Arayış sitesi yazarı Eski Maltepe Belediye Başkanı Yazar Ali Kılıç "Türkiye'nin Avrupa anahtarı: Erdoğan ile Özel'in buluşma noktası" başlıklı yazısında konuya ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kılıç'ın Avrupa’nın yaşlanan nüfusu, enerji bağımlılığı ve güvenlik sorunları karşısında Türkiye artık “alternatif” değil “zorunluluk” haline geldi. Türkiye’nin jeopolitik konumu, genç nüfusu ve savunma sanayii kapasitesi Avrupa’nın geleceği açısından kritik.
AB’nin Türkiye’ye dair en büyük açmazı demokratik standartlar ve kimlik temelli endişeler. Ancak Kılıç’a göre stratejik ihtiyaçlar Brüksel’i Türkiye ile daha güçlü bir ortaklık kurmaya zorlayabilir.
Ortak Payda: Avrupa Perspektifi
Erdoğan ile Özel’in farklı söylemleri, Türkiye’nin Avrupa ile kuracağı bağın öneminde birleşiyor. Ali Kılıç’a göre bu durum, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.