BIST 10.337
DOLAR 32,25
EURO 34,68
ALTIN 2.396,27
HABER /  POLİTİKA

MHP Lideri Devlet Bahçeli AYM'ye tepki gösterdi: "Ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, AYM- Yargıtay arasındaki gerilimin devlet veya rejim krizi olmadığını söyledi. Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır" diye konuştu.

Abone ol

TBMM'deki MHP Grup Toplantısı'nda konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin gündeminde ağırlıklı olarak İsrail'in Gazze'deki saldırıları, AYM-Yargıtay arasındaki gerilim vardı. Bahçeli önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili de mesajlar verdi.

Bahçeli, "Netanyahu 'Arap liderlerine sesleniyorum, çıkarlarınız için sessiz kalın" demiş. Bazı ülkelerde geçebilir bu ama Müslüman Türk milletine sökmez. Korkak bin defa kahraman bir defa ölür. Herkes sussa da biz susmayacağız. Ateşkesin tesis edilmesi şarttır. İsrail tazminata mahkum edilmelidir. Uluslararası barış konferansı toplanmalıdır. Netanyahu ve yönetimi savaş suçlarından dolayı Lahey Adalet Divanı'nda yargılanmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Arzu etmediğimiz bir durum"

Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan gerilim hakkında konuşan Bahçeli, “Anlaşmazlık ve gerilim hali bir defa hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından hiç de arzu etmediğimiz bir durumdur. Ancak bir kahırdan ümit ediyorum pek çok lütufta doğacaktır. Öncelikle yüksek yargı organları arasındaki görüş ayrılıkları, yorum farkları hukuk tekniği ve demokrasi mantığı kapsamında içtihat zenginliğini takviye ve tahkim edecektir” ifadelerini kullandı.

"Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır"

Fakat en son yaşanan, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanılanların devlet veya rejim krizi olmadığını altını çizen Bahçeli, “Bunun yanında var olan sorunun kaynağına inmeden, sorun üreten yargı organını nesnel ölçüler eşliğinde tespit etmeden sağlam ve sağlıklı çözüm yollarının inşası da oldukça zordur. Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzenin safrası ve sancısıdır. Bu kaçınılmaz gerçeği kabul etmeden son gelişmeleri kavramak mutlak butlanla batıldır. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk ve toplum düzenini tahrip edecek kararlar alması, yasa ve anayasa koyucunun iradesini yok sayması, hatta anayasa hükümlerini işlevsiz hale getirmesi vaka-ı adiyeden sayılamayacak bir sapma ve sürüklenme halidir” dedi.

"Gereği TBMM’de derhal yapılmalı, konu kapatılmalı"

“Yargıya saygı mecburidir, bu kararın gereği TBMM’de derhal yapılmalı, konu kapatılmalıdır” diyen Bahçeli şöyle devam etti:

“Yargıtay ile Anayasa Mahkemesini karşı karşıya getiren konu Anayasa’nın 83. maddesinin 2. fıkrasında yer alan dokunulmazlığın iki istisnasından biridir. Bu istisna hükmüne göre, “seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır.” Şu anayasal kuralı herkesin idrakinde yarar vardır. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur, bu mahkeme süper temyiz merci sıfatına da sahip değildir. Bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi’nin görevi, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğini, eğer ihlal varsa bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesiyle sınırlıdır.”

"Karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır"

"AYM Başkanı, zillet ittifakının hastalıklı koludur. Bunu reddiyoruz! Bu kişinin haddini ve hududunu çok açık şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devletiyle uğraşma! Cesaretin varsa Kandil'e git! Mahkeme başkanı, objektifliğini ve tarafsızlığını kaybetmiştir." diyen Bahçeli, "AYM hainleri hak ihlali kararıyla ödüllendiriyor. PKK ve FETÖ üyelerine can simidi uzatan AYM'dir. Böyle giderse Fetullah Gülen ve Murat Karayılan'a da hak ihlali kararıyla kucak açacaktır. Geldiğimiz bu aşamada karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır. Mahkeme’nin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları ile üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bunu da yeni bir anayasaya ile hayata geçirmek hedefimizdir” şeklinde konuştu.

"Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart'ta kaldırmasını da bilecektir"

Yargıtay-AYM gerginliği sonrası TBMM'de oturma eylemi gerçekleştiren CHP grubuna seslenen Bahçeli "Mecliste oturma eylemi yapan güruhun Yargıtay'a laf etmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar, karanlığa hizmet eden vicdansızlardır. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart'ta kaldırmasını da bilecektir." dedi.

Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli, CHP’nin Gölge Kabine uygulamasına ilişkin, “Gölgeden ne istiyorlar, aslını tercih etseler daha iyi olur” şeklinde konuştu.

Bahçeli yerel seçimlere ilişkin ise şunları söyledi...

Laf değil iş üretiyoruz. İşleyen demirin pas tutmayacağını biliyoruz. Milletimize hizmeti var oluşumuzun özü olarak nitelendiriyoruz. Gönül vermedikçe gönül bulamayacağımızın farkındayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemize gönül verdik. Hiç kimseyi öteki görmüyoruz ötekileştirmiyoruz.

"Boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan İBB Başkanı'nı evine göndereceğiz"

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi hazırlık sürecini dolu dolu geçireceğiz. Ara sıra keyfi isterse boş zamanlarında İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanlarını evine göndereceğiz. Merkezi yönetimle yerel yönetimler tek ses tek yürek olacak. Belediye kaynaklarını bölücülere sevk edilenlerden milletimiz mutlaka hesap soracak. 

AB raporuna tepki

Biz dünyaya hilalin nurundan bakıyoruz. Filistin'in arkasında dağ gibi duruyoruz. Hem Türk hem de Müslüman'ız. AB komisyonu raporunu yırtıp atıyor veya kağıttan uçak yapıp kendilerine aynen iade ediyoruz. 

Cepheleşmeye kadar varan süreç devlet krizi değildir. En son yaşanan süreç bir devlet veya rejim krizi değildir. Kriz bekleyenlere kriz ayini yapanlara açık söylüyorum ki avuçlarını yalayacaklar hevesleri kursağında kalacak. "

AYM-Yargıtay krizi hakkında

AYM, Gezi Parkı Davası'nda mahkum olduktan sonra 14 Mayıs'ta yapılan genel seçimde milletvekili seçilen Can Atalay hakkında hak ihlali kararı vermişti. İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'nin AYM kararını uygulayarak Atalay'ı serbest bırakması beklenirken, yerel mahkeme dosyada karar verme yetkisinin Yargıtay'da olduğunu belirterek dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne göndermişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım'da Can Atalay’ın mahkumiyet kararını onayan bir önceki kararın doğru olduğunu belirterek, AYM'nin ihlal kararına uymayı reddetti. AYM'nin "Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını" kaydeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.