BIST 9.093
DOLAR 32,37
EURO 34,94
ALTIN 2.325,47
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Kobani davası olaylı başladı 'azmettirici' Selahattin Demirtaş 128 milyar dolar nerede' yazılı kağıdı gösterdi

"Kobani olayları" veya "6-8 Ekim olayları" olarak bilinen 2014'te yaşanan protesto ve şiddet olaylarıyla ilgili davanın ilk duruşması olaylara sahne oldu. Mahkeme heyetiyle tartışma yaşandı, avukatlar mahkeme salonunu terk etti. Selahattin Demirtaş cezaevinden '128 milyar dolar nerede' yazılı kâğıdı SEGBİS kamerasına gösterdi.

Abone ol

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra silahlı terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin de aralarında olduğu 28'i tutuklu 108 sanıklı Kobani davası olaylı başladı.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan bazıları bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, diğer sanıklar salonda hazır bulundu.

Sanıkların kimlik tespitine geçildiği sırada sanık avukatları, söz alarak duruşma salonuna giremeyen avukatlar olduğunu öne sürdü.

Avukatlar duruşma salonunu terk etti

Avukatlar “Savunma avukatları yerine oturamıyor ama çevik kuvvet polisleri duruşma salonunda. Avukatları içeri almak zorundasınız, böyle duruşmaya başlayamazsınız, bunu tutanak altına almak zorundasınız” derken, mahkeme başkanı ise “Geçen duruşmada bize verdiğiniz derslerden baya bilgi edindik, CMK’ya baktık” diyerek talepleri reddetti. Ardından üzerinde cübbe olmayan avukatın dışarı çıkarılması talimatı verildi. Avukatlar salonu terk etti.

Başkan Çolak, Kovid-19 tedbirleri kapsamında yeterli sayıda avukatın salona alındığını, ayrıca yerleşkede avukatlara özel tahsis edilen başka bir salon bulunduğunu, isteyen olursa o salondan da duruşmanın takip edilebileceğini söyledi.

Sanıklar da protestoya katıldı

Bunun üzerine salonda bulunan avukatlar, oturdukları sıralara vurarak alkışlarla durumu protesto etti. Mahkeme Başkanı Çolak'ın, duruşma düzenini bozanları salondan çıkartacağını bildirmesi üzerine sanıklar da alkışlayarak protestoya katıldı.

Sebahat Tuncel slogan attı

Bu sırada tutuklu sanıklardan Sebahat Tuncel, "Savunma hakkı engellenemez" şeklinde slogan atmaya başladı. Protesto ederek salondan ayrılan sanık avukatlarının, bu esnada tutuklu sanıklara "mahkemeye kimlik tespiti yaptırılmaması" yönünde telkinde bulundukları duyuldu.

Ayhan Bilgen hariç diğerleri isimleri okunmasına salonda hazır olduklarını beyan etmedi

Tek tek isimleri okunan sanıklardan eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen hariç diğerleri, isimleri okunmasına rağmen salonda hazır olduklarına dair beyanda bulunmadı. Duruşmayı izleyen bazı müştekiler de sanıklara ve avukatlarına tepki gösterdi.

Yüksekdağ ve Demirtaş SEGBİS bağlantısından “Söz istiyorum” yazılı kağıtları gösterdi 

Avukatlar reddi hâkim talebi ve usule ilişkin konuşmaları yapmaları için Demirtaş ve Yüksekdağ’ın söz almasını istedi. Avukatların, reddi hakim talebi üzerine konuşma yapmaları için Yüksekdağ, Demirtaş ve Tuncel’in söz almalarına dair talepleri reddedildi. Yüksekdağ ve Demirtaş SEGBİS bağlantısından “söz istiyorum” yazılı kağıtları gösterdi.

Demirtaş, ayrıca cezaevinden "128 milyar dolar nerede" yazılı kâğıdı SEGBİS kamerasına gösterdi.

GAZİLER: 'İDAM YASASINI GÜNDEME ALIN'

Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Genel Başkanı gazi Lokman Aylar, duruşma devam ederken cezaevi önünde açıklama yaptı. Aylar, "Bizim için içeride dava edilenler ile dağdaki teröristler arasında fark yoktur. İçeride devletimize hesap verenler ile bu olayları bahane ederek terörün siyasi uzantılarına arka çıkanlar arasında fark yoktur. Devletimize başkaldıran herkes elbette bedelini ödeyecektir. Kobani olayları göstermiştir ki; terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir. HDP, Kürt kardeşlerimizi kullanarak terör suçu işleyen bir suç makinesi haline gelmiştir. HDP ile iltisakı olan vekilleri gazi meclisimizin çatısı altında görmek istemiyoruz. Çünkü onların elinde Yasin Börü ve arkadaşlarının kanı vardır, Kobani'de uzun namlulu teröristlerce katledilen 37 vatandaşımızın kanı vardır. Bizler inanıyoruz ki; devletimiz orada can veren vatandaşlarımızın hesabını soracaktır. Kendilerini Kürt halkının temsilcisi olarak adlandıran HDP yöneticilerinin çoğunluğu Kürt olan kardeşlerimizin ölüm emrini vermişlerdir. Bunlar yetmezmiş gibi devlete başkaldırı çağrısı yapanlar bebek katilinin heykelini dikeceklerini söyleyerek, halkımızı galeyana getirmişlerdir. Buradan devlet büyüklerimize sesleniyoruz; terör ile bağlantısı tespit edilen kişilerin bir kere daha milletvekili olamayacak şekilde milletvekilliğini düşürün, partilerini kapatın. Gazi meclisimizin gündemine tekrar idam yasasını alın ve bir referandum kararıyla milletimize başvurun" dedi.

Ne olmuştu?

Suriye'deki iç savaşı fırsat bilen terör örgütü DEAŞ'ın, Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine Ekim 2014'te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK elebaşları, sokağa çıkma çağrısında bulundu.

Bunun üzerine aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başladı. Terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması, kolluk güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef aldı.

Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç ise kullanılamaz hale getirildi.

Kolluk kuvvetlerinin müdahalesinin ardından olayların failleri yakalanarak haklarında adli işlem başlatıldı.

Saldırıların yaşandığı il ve ilçelerde adli süreç devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sokaklarda terör estirenleri azmettirenlere yönelik soruşturma başlattı.

Bu kapsamda 35 il ve 96 ilçedeki soruşturma dosyaları ile delilleri toplayan savcılık, 25 Eylül'de operasyon için düğmeye bastı ve Ankara merkezli 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Eş zamanlı operasyonda Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Nazmi Gür, Emine Beyza Üstün ve Emine Ayna'nın da aralarında bulunduğu 20 kişi adreslerinde yakalandı.

Hakkında gözaltı kararı verilenler arasında terör örgütü PKK'nın sözde dağ kadrosundan Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, Duran Kalkan, Murat Karayılan, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Sabri Ok, Salih Müslüm Muhammed ile kadın yapılanmasından Azime Yılmaz ve Hacire Ateş de yer aldı.

Soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosu, 2 bin 676 müştekinin bulunduğu 3 bin 530 sayfa ve 6 ciltten oluşan 108 sanıklı iddianame ile 300 ek klasörü 30 Aralık 2020'de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

"Azmettirici" sıfatıyla olay tarihinde ülke genelindeki terör eylemlerinden sorumlu tutulan 28'i tutuklu, 6'sı tutuksuz, diğerleri ise firari sanıklar hakkında, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "nitelikli adam öldürme" suçlarından 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Ayrıca sanıklar 29'ar kez "öldürmeye teşebbüs," 3 bin 777'şer kez "mala zarar verme", 25'er kez "alıkoyma", 395'er kez "hırsızlık", 15'er kez "yağma", 308'er kez "iş yeri ve konut dokunulmazlığı ihlali", 13'er kez "Türk bayrağını yakma", 7'şer kez "Atatürk'ü Koruma Kanununa muhalefet" ile suçlandı.

İddianamenin kabul edilmesinden sonra olay tarihinde HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olan HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, dönemin MYK üyelerinden Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç ile Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Van Milletvekili Sezai Temelli ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü hakkında hazırlanan fezlekeler 19 Şubat 2021'de Meclis'e gönderildi.

Talimat Öcalan'dan, çağrı HDP'den

İddianameye göre terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan 22 Eylül 2014'te, "Halkımızı topyekun bu yüksek yoğunluklu savaşa karşı direnişe geçmeye çağırıyorum." açıklamasıyla Kobani olaylarının fitilini ateşledi.

Kısa süre sonra DEAŞ'ın Kobani'ye saldırması üzerine HDP yöneticileri de peş peşe açıklamalarda bulunarak terör yandaşlarından sokaklara çıkmalarını istedi.

HDP'nin sosyal medya hesabından, "Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı" başlığıyla yapılan paylaşımda, "Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca toplantı sürerken yapılan yazılı açıklamada da uluslararası kurumların, demokratik kitle, emek ve meslek örgütlerinin Kobani'de yaşananlara karşı harekete geçmesi gerektiği belirtilerek, "Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani'dir." denilerek sokak eylemlerine bir kez daha davetiye çıkarıldı.

Aynı gün benzer bir açıklama yapan HDP Kadın Meclisi de terör örgütü YPJ-YPG ile dayanışma gösterilmesini istediği açıklamasında, "Bütün kadınları YPJ-YPG ile, Kobani halkı ile dayanışmaya, Türkiye'nin her yerinde alanlara, sokağa, aktif eylemselliğe çağırıyoruz." ifadesini kullandı.

Örgüt elebaşlarından Murat Karayılan da "Sınırlar kalkmalı, Urfa ile Kobani birleşmeli. Bu direnişe katılmak esas alınmalıdır." mesajını verdi.

Sözde KCK yürütme eş başkanı, Bese Hozat kod Hülya Oran ise 7 Ekim 2014'te, "Tüm sokaklar Kobani sokaklarına dönüştürülmeli, eyleme geçilmelidir. Kendi öz savunmasını güçlendirerek, 'her yer Kobani, her yer direniş-serihildan' anlayışıyla direnişini zafere taşımalıdır." ifadelerini kullanarak eylemlerinin yoğunlaşmasını istedi.

Bu çağrılar üzerine Türkiye genelinde yaşanan terör eylemlerinde 37 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı.

Kovid-19 tedbirli duruşma

Kobani davası, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminden sonra Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde inşa edilen 1464 kişilik 1 Nolu Salonda görülüyor.

Bahtiyar Çolak mahkeme başkanı, Yıldıray Kaya ve Ergin Yılmaz üye hakimler olarak kürsüdeki yerini alacak. İddia makamında ise Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek görev yapıyor.

Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında müştekiler, sanıklar ve taraf avukatları ile basın mensuplarının alınacağı salona izleyici alınmıyor. Bu kişiler, HES kodu sorgusunun ardından kendilerine ayrılan bölümde duruşmayı takip edecek.

Bununla birlikte 4 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde yeniden dizayn edilen 1464 kişilik salonun dolması halinde kalan müşteki ve taraf avukatları ile sanık yakınları aynı yerleşkedeki başka salonlarda video konferans yöntemiyle dev ekranlardan duruşmayı izleyebiliyor.

Güvenlik önlemleri kapsamında cezaevi yerleşkesinin çevresinde iki arama noktası kuruldu. Mini dronlarla gün boyu havadan takip yapılıyor.

BU FOTO GALERİYE BAKIN
İstanbul depremi için büyük hazırlık! Gemiler hazır bekliyor 18 şehre tahliye edilecekler
Foto Galeri İstanbul depremi için büyük hazırlık! Gemiler hazır bekliyor 18 şehre tahliye edilecekler Galeriye Gözat