BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,92
ALTIN 2.440,16
HABER /  SAĞLIK

2050 yılında salgın yeni salgın bu olacak Otuz yılda üç kat insan demans olacak

Demans yeni çağın salgın hastalığı gibi sinsice ilerliyor. Son yıllarda demanstan ölüm yüzde 38 artmışken 30 yılda demans sayılarının 3 katına ulaşması bekleniyor.

Abone ol

Dünya çapında demanstan (bunama) muzdarip insan sayısı önümüzdeki otuz yılda neredeyse üç katına çıkacak. ABD’li bilim insanları, şu anda demansla yaşayan yaklaşık 57 milyon olan hasta sayısının 2050'de 153 milyona ulaşmasını bekliyor. Hastalık için bir numaralı risk faktörünün uzayan yaşam süresi ve nüfus artışı olduğu belirtildi. Çalışmada, ayrıca obezite, diyabet, sigara ve hareketsiz yaşam tarzlarının artan oranlarının demans riskini artırdığı belirtildi.

ABD’de Washington Üniversitesi’nden bilim insanları, dünya genelindeki demans (bunama) vakalarının gelecek 2050 yılına kadar 153 milyona ulaşacağını tahmin eden bir çalışma yayınlandı. 

Çalışmada, ayrıca obezite, diyabet, sigara ve hareketsiz yaşam tarzlarının artan oranlarının demans riskini artırdığı belirtildi.

Araştırmanın baş yazarı Emma Nichols, çalışmanın bulgularını Alzheimer Derneği Uluslararası Konferansı'nda sundu. Bilim insanları, tahminlerini dünya genelindeki mevcut demans vakalarının oranlarına ve demans için risk faktörlerindeki eğilimlere dayandırdı.

Bununla birlikte araştırmacılar, vakaların dünyanın farklı yerlerinde aynı düzeyde artmasının beklenmediğini söyledi. Örneğin, Batı Avrupa'daki vakaların, esas olarak yaşlanan nüfus nedeniyle 2050 yılına kadar yalnızca yüzde 75 oranında artması beklenirken, Kuzey Amerika'da bu vakaların iki katına çıkması bekleniyor.

Orta ve Doğu Avrupa ile Asya-Pasifik'te vakalar yüzde 60 ile 90 oranında artacak, çünkü önümüzdeki on yıllarda bu ülkelerdeki nüfus artışında patlama yaşanması bekleniyor.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da büyük artış olacak

Uzmanlar, vakaların yüzde 375 oranında artmasının beklendiği Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da en büyük yükselişin beklendiğini söyledi. Bunun nedeni ise bu ülkelerde demans oranlarının dünyanın diğer bölgelerine kıyasla nispeten düşük olması, çünkü insanlar ortalama olarak  70'li yaşların başlarına veya ortalarına kadar yaşıyorlar. Ancak, bu ülkerdeki yaşam süresinin, hayat kalitesindeki iyileşmeler nedeniyle gelecek yıllarda artacağı öngörülüyor. 

Yaş, hastalık için bir numaralı risk faktörünü oluşturuyor  ve demans teşhisi hastalara ortalama olarak 80’li yaşlarının başında konuluyor.

Öte yandan araştırmacılar, sağlıkla ilgili iyileştirilmiş eğitim sayesinde 6,2 milyon demans vakasının önleneceğini düşünüyor. Nichols, küresel olarak sigara kullanma eğilimin azaldığını ve sağlıklı beslenmeye yönelik ilginin arttığını kaydetti. 

Nichols, ayrıca yaptıkları  hesaplamaların politika yapıcıların demans vakalarında beklenen artışları ve bunun itici güçlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını söyledi.

DSÖ bulgularıyla uyumlu

Nichols, “Demanslı bireylerin sayısında beklenen büyük artış, hastalığı önleyen tedavilerin keşfine ve bunamanın önlenmesi veya geciktirilmesi için etkili düşük maliyetli müdahalelere odaklanan araştırmalara yönelik hayati ihtiyacı vurgulamaktadır” dedi.

Demanstan ölüm yüzde 38 arttı

Alzheimer Derneği'nin baş bilim sorumlusu Dr Maria Carrilloi "Gelişmiş ülkelerde ve diğer yerlerde yetişkinlerin yaşam tarzındaki iyileştirmeler, eğitime erişimin artması ve kalp sağlığı sorunlarına daha fazla dikkat edilmesi dahil, son yıllarda oranları azalttı, ancak toplam demans vakalarının sayısı nüfusun yaşlanması hala yükseliyor.Ayrıca, genç insanlarda obezite, diyabet ve hareketsiz yaşam tarzı hızla artıyor ve bunlar demans için risk faktörleri” dedi.

Bununla birlikte, aynı araştırmacılar yakın zamanda Alzheimer's & Dementia: The Journal of the Alzheimer's Association dergisinde, 1990 ile 2019 yılları arasında Alzheimer'dan ölen insanların oranının yüzde 38 arttığını bulan bir çalışma yayınladı.


Öte yandan, yeni araştırmanın bulgularının, dünya çapında demanslı 50 milyon insan olduğunu tahmin eden ve vakaların 2030'da 82 milyona ve 2050'de 152 milyona ulaşmasını bekleyen Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tahminleriyle uyumlu olduğu görüldü.