BIST 10.083
DOLAR 32,49
EURO 34,86
ALTIN 2.441,32
HABER /  SAĞLIK

Obezite boğazını tutamama hastalığı değildir!

Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, obezitenin boğazı tutamama hastalığı olmadığını belirterek, “Obezite tam olarak açlık hormonunun vücutta fazla salgılanmasından kaynaklanır” dedi.

Abone ol

Çevrede kilolu bireylere yöneltilen en büyük eleştirinin ‘boğazını tutamıyorsun’ sözcüğü olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Erkan Aksoy, “Obezite cerrahisinin en büyük farkı ameliyattan hemen sonra iştahı azaltmasıdır. Ameliyattan hemen sonra kişilerin iştahı azalıyor, bunun sonucunda çok az yiyerek doyuma ulaşıyor ve sonunda da zayıflıyorlar” dedi.

“Açlık hormonunu azaltan en etkili yöntem cerrahi”

Obezitenin tedavisinde açlık hormonunu azaltan en etkili yöntemin obezite cerrahisi olduğunu söyleyen Opr. Dr. Erkan Aksoy, “Kişiler bu hormonel nedenlerden dolayı çok sık acıkırlar, çok sık ve çok miktarda yemek yerler. Günün sonunda da kiloyu almış olurlar. Obezitenin tedavisinde açlık hormonunu azaltan en etkili yöntemin obezite cerrahisi olduğunu unutmamak gerekir” şeklinde konuştu.

“Vücudun sarkmaması için spor şart”

Obezite cerrahisi operasyonundan sonra hızla kilo vermeye bağlı olarak ciltte sarkma, gevşeklik ve çatlakların meydana gelebileceğini ifade eden Aksoy, “Bu komplikasyonlar spor ve doğru egzersizlerde kısa sürede giderilebileceği gibi morbid obez hastalarda oluşabilecek daha yoğun sarkmalar için liposuction başta olmak üzere çok sayıda estetik seçenek ile de sıkılaşma mümkündür. Unutulmamalıdır ki, doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerdiği beslenme ve egzersiz düzenine uymak derinin daha sıkı toparlanmasını sağlayacak, sarkmaları önleyecek ve hızla sıkılaştırma sağlanacaktır” diye konuştu.

“Yandaş hastalıklardan da kurtulmak mümkün”

Aksoy, obezitenin yaşam kalitesini ve süresini önemli derecede etkilediğinin altını çizerek, şu uyarılarda bulundu:
“Obezite şeker ve tansiyon gibi birçok önemli hastalığa davetiye çıkarıyor. Obezitenin cerrahi tedavisi günümüzde başarıyla uygulanıyor. Hastalarda kilo kaybının yanı sıra obeziteye bağlı diyabet, hipertansiyon gibi önemli sağlık sorunlarında da ciddi düzelmeler görülüyor. Ameliyat sonrası sürecin en az ameliyat kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Biz de deneyimli uzman ekibimizle birlikte ameliyat sonrası süreci planlayarak hastalarımızın arzu edilen kilo ve vücut yapısına ulaşmasını sağlıyoruz. Bu sayede hastalarımız son derece konforlu ve risklerden arınmış şekilde yeni bir hayata başlama imkânı buluyorlar. Ameliyat sonrası hastalarla iletişim bizim için çok önemli. Hastalarımız obezite ve diyabet ameliyatından sonra yeni bir hayata başlıyorlar. Ameliyatın başarısı kadar ameliyat sonrası hastalarımızın takibi de son derece önemlidir. Obezite ve metabolizma hastalıklarında ameliyat olma gereğini oluşturan durumlara tekrar dönmemek için diyet ve spor çok önemli bir yer tutuyor.”