SINDIRGI depremi sonrasında gözler bir kez daha deprem uzmanlarına çevrildi. Naci Görür depremin İstanbul depremini tetiklemesinin mümkün olmadığını açıkladı. Naci Görür 6.1 büyüklüğündeki depremden sonra daha büyük deprem beklemediğini ama evlerden bir süre uzak durulmasını söyledi. Ahmet Ercan ise depremi ekonomik krizle ilişkilendirdi. Ercan sağlam evler için "en az aylığın 75 bin TL'den az olmaması gerekiyor' dedi.
Abone olBALIKESİR Sındırgı depremi sonrasında X hesabından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür 6.1'den daha büyük deprem beklemediğini söyledi. Naci Görür fay hattının haritasını paylaşıp şu bilgiyi verdi:
-Deprem Simav Fay Zonu, Sındırgı Segmanı üzerinde. Sağ yönlü, yanal bir fay niteliğinde. Küçük deprem değil, hasar olabilir.
-Daha büyük deprem olacağını sanmıyorum.
-Evlerden bir müddet uzak durun.

Bu deprem İstanbul'u tetikler mi?
-Alakır-Sındırgı/Balıkesir depremleri İstanbul, Marmara’yı etkiler mi deniliyor. Marmara Bölgesindeki faylara stres yüklemiş, stres alanlarını etkilemiş olabilir ama ben KAF’ın kuzey kolumu etkileyeceğini sanmıyorum.
56 yıldır burda deprem olmuyordu
Deprem uzmanı Ahmet Ercan ise Sındırgı depremini değerlendirirken mevzuyu ekonomik krize getirip bağladı. Ahmet Ercan şunları yazdı:
-Balıkesir "çok deprem olan il" demektir. Sındırgı ile "çok kırıklı yer" demektir. Sındırgıda son 1969 yılında 6,1'lik yıkıcı deprem olduktan sonra bir daha 56 yıl deprem görülmemiştir. Sındırgıda beklenen en büyük deprem budur. Bunun ardından daha büyük bir deprem gelmesini beklemiyorum. Balıkesir il merkezinin deprem çekincesi ise 6,5 olup en son gördüğü büyük deprem 1826'da 6,4'dür.
En az 75 bin aylık lazım
-Türkiye'nin bugünki koşullarda depremleri ölümsüz, yıkımsız atlatması için en az aylığın 75 bin TL'den az olması gerekiyor. Oysa günümüzde en az aylık 24 bin, emekli aylığı ise 14 bin TL ise depremler için bireysel önlem alma olasılığı yoktur.
-Yapım maliyetleri ise m2'de 1000 TL'den 30 000 TL'ye çıkmış olması, üstlenicilerin katılım payı istemlerine neden olmaktadır. Tek çare sağlam yerlerde sağlam yapı yapmaktır.
-Bunun için de ülke ekonomisinin güçlü olması, bireysel geçim sıkıntısı çekilmemesi gerekir. Yoksa bu ülke her depremden sonra ağıt yakmayı gelenekselleştirecektir.