BIST 10.219
DOLAR 32,16
EURO 34,70
ALTIN 2.447,59
HABER /  SAĞLIK

Kel olmak istemiyorsanız bunlardan uzak durun! Tüm saçınız dökülebilir...

Saç dökülmesi başta erkekler olmak üzere hemen hemen herkesin en büyük problemlerinin başında geliyor. Özellikle erkekleri kel olmaya kadar götürecek saç dökülmesine sebep olan bir çok etken bulunuyor. İşte saç dökülmesine engel olmak için yapmanız gerekenler...

Abone ol

Dermatoloji Uzmanı Dr. Caner Demircan, saç dökülmesinin vücudun saç üretim döngüsünde ortaya çıkan bir bozukluk sonucunda meydana geldiğini açıkladı.

Uzm. Dr. Demircan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Saç dökülmesi oldukça sık karşılaşılan bir şikâyet olup 7’den 70’e tüm insanlarda görülebilmektedir. Günde sağlıklı bir bireyde 100 ila 150 saçın döküldüğü varsayılmaktadır. Dökülme aniden olabileceği gibi yıllara da yayılabilmektedir. Çoğu saç dökülmesine sebep olan hastalıkta saç geri çıksa da kalıcı saç kaybı ile giden hastalıklar da var olduğundan uzman görüşü almak önem arz etmektedir”

Saçlı derideki bozuk para boyutundaki kel alanlara dikkat

Saç dökülmesi tek bir hastalığa bağlı ortaya çıkmadığına değinen Uzm. Dr. Caner Demircan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Tedavi yaklaşımları her bir hastalık için farklı olması gerekir. Ayrıca her saç dökülme hastalıklarına aynı tedavi yöntemi ile yaklaşılması doğru değildir. Duş giderinin saç ile tıkanması, tarakta biriken saç telleri gibi bulgular saç dökülme hastalığında en sık karşılaşılan ilk uyarıcı bulgulardır.

Saçlı deride bozuk para boyutunda kel alanlar, alındaki saç çizgisinin geriye doğru yer değiştirmesi, baş orta hattaki saç çizgisinin genişlemesi, baş tepesinde seyrelme ve saçlı deride ağrı- kaşıntı halleri ilk uyarıcı bulgulardır. Bu bulgular günlük yaşamdaki stres orantınıza, mevsime, yorgunluk seviyenize, hava durumuna, hormonal dengenize ya da yeme alışkanlıklarınıza göre değişkenlik gösterebilmektedir”

‘Avuç avuç saçım dökülüyor’ denilen hastalık’

Uzm. Dr. Demircan, sık görülen saç dökülme hastalıklarını ve tedavi yöntemlerini açıklarken şu ifadeleri kullandı:

“Telogen effluvium hastalığı şeklinde adlandırdığımız, ‘avuç avuç saçım dökülüyor’ denildiğinde akla gelen ilk hastalıktır. 100 saç telinin tutularak çekilmesi sonucunda avuçta 5 ve üzeri saç telinin kalması başlıca bulgusudur. Vücudu strese sokan durumlar, geçirilmiş ameliyat veya ateşli hastalıklar, uygunsuz diyetler, gebelik, doğum, menopoz, doğum kontrol tableti kullanımı, yetersiz beslenme, endokrinolojik hastalıklar başlıca sebepleridir.

Bunlar haricinde epilepsi ilaçları, tiroit ilaçları, kan sulandırıcılar ve sivilce tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da bu tip saç dökülmesine neden olmaktadırlar. Altta yatan durumun saptanması ve giderilmesi sonucunda aylar içerisinde dökülme durmakta ve saç çıkışı gözlenmektedir. Vitamin ve mineral tedavileri ve uygun şampuan kullanımı tedaviyi desteklemektedir. Tedavi yanıtını güçlendirmek adına Platelet Rich Plasma (PRP) ve mezoterapi uygulamaları da yapılabilmektedir”

Demircan, bunun yanı sıra androjenik alopesi hastalığı ile ilgili, “Tipik olarak erkeklerde görülen, saç çizgisinin geriye çekilmesi ve tepe bölgesinden başlayan seyrelmenin kelliğe doğru ilerlemesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kadınlarda ise baş orta hattaki saç çizgisinin genişlediği görülmektedir. Dökülme temelde genetik ve cinsiyet hormonları ile ilişkilidir.

Tedavisiz bırakıldığında zaman içerisinde saç tel sayısında azalma ve incelme, sonucunda kellik ile seyreden bir hastalık olduğundan tedaviye erken dönemde başlamak önemlidir. Çeşitli sprey, tablet ve PRP-mezoterapi uygulamaları tedavide kullanılmaktadır” Şeklinde konuştu.

‘Saçın sıkı bağlanması ile sonuçlanan saç dökülmesi’

Uzm. Dr. Demircan, traksiyonel alopesi hastalığı ile ilgili yaptığı açıklamada da şu ifadeleri kullandı:

 “Saçın sıkı bir şekilde bağlanması ile saç telinin aşırı gerilmesi sonucunda gelişen ve zamanla o bölgenin kelleşmesi ile sonuçlanan saç dökülmesidir. Saçı sıkı bir şekilde ayıran kadınlarda orta hatta açılma, sıkı topuz yapan kadınlarda ise şakaklarda açılma şeklinde görülmektedir.

Alopesi areata, saç veya sakal kıran olarak da bilinen hastalık bağışıklık sistemi hücrelerinin kıl köklerine saldırması neticesinde gelişmektedir. En çok stres ve geçirilen hastalıklar sonrasında geliştiği düşünülmektedir. Ataklar halinde seyretmeyi seven hastalık, bağışık hücrelerini baskılayan veya dikkatini dağıtan tedaviler ile düzeltilebilmektedir. Antioksidan gıdaların tedaviyi destekleyebileceği düşünülmektedir”

‘Erken tanının oldukça önemli olduğu hastalık grubudur’

Dr. Demircan, skatrisyel alopesiler hastalığı ile erken tanının oldukça önemli olduğunu vurgularken şu sözleri sarf etti:

“Nadir görülse de kalıcı saç kaybına neden olması ile erken tanının oldukça önemli olduğu bir hastalık grubudur. İltihaplanma nebce dokusu ile iyileştiğinden yeni saç çıkışı gelişmemektedir.

Saç dökülmesine kepeklenme, kızarıklık, sivilcelenme, ağrı ve kaşınma eşlik etmektedir. Bazı tiplerinde saç kökleri dışında organ tutulumları da görülebilmektedir. Uygun tedaviler ile hastalığın ilerlemesi engellenebilmektedir”

‘Stres ile ilişkilendirilen saç hastalığı’

Uzm. Dr. Demircan, trikotilomani hastalığı ile ilgili de, yaptığı şu açıklama ile sözlerini noktaladı:

“Diğer adı saç yolma hastalığı olup stres ile ilişkilendirilmektedir. Özellikle tepe ve şaka bölgesindeki saçların seyrelmesi ve farklı uzunlukta kılların varlığı şeklinde karşımıza çıkmaktadır”