BIST 10.951
DOLAR 42,53
EURO 49,63
ALTIN 5.775,79
HABER /  POLİTİKA

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'dan MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yanıt

DEM Parti Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “maksimalist taleplerden kaçınmalıyız” sözlerine yanıt verdi. Bakırhan, “Bizim taleplerimiz abartı değil, çağdaş bir demokraside bulunması gereken asgari standartlardır. Hangisi abartılı, hangisi maksimalisttir? ” dedi.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında, “maksimalist taleplerin gündeme gelmesinden kaçınmalıyız” çıkışı üzerine DEM Parti'den yanıt geldi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da partisinin grup toplantısında “Bize sık sık ‘DEM Parti ne istiyor?’ diye soruyorlar; yanıtımız nettir. Taleplerimiz tüm Türkiye için adaletin, özgürlüğün ve eşitliğin temel taşlarını güçlendirmeye yöneliktir” dedi.

Bakırhan, partisinin somut taleplerini şöyle sıraladı:

"Herkese aynı taraftan bakan ve herkesi kapsayan anayasal bir yurttaşlık istiyoruz.

Keyfilik rejimi değil, hukukun üstünlüğünü talep ediyoruz.

Kayyımların değil, iradenin esas alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Sözün, basının ve örgütlenmenin özgürce nefes aldığı bir kamusal alanın oluşmasını istiyoruz.

Anadilde eğitim hakkını talep ediyoruz.

Yerelin sözünün duyulduğu, kararın yerinden filizlendiği bir demokrasi hayat kurtarıcı diyoruz.

Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve infaz yasası başta olmak üzere temel yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmesi Türkiye’ye nefes aldıracak biliyoruz.

Hakikat, adalet ve onarım eksenli bir geçiş dönemi yasasıyla yola revan olalım diyoruz.

Hasta ve siyasi tutsakların bırakılması ise vicdanları rahatlatır çağrısı yapıyoruz.

Siyasi sebeplerle sürgünde olan arkadaşlarımızın bir an önce topraklarına kavuşmasını istiyoruz."

“Bunlar, çağdaş bir demokraside bulunması gereken asgari standartlardır. Hangisi abartılı, hangisi maksimalisttir?” diyen Bakırhan, taleplerin 86 milyon yurttaşı ilgilendirdiğini vurguladı: “Diyarbakır’da anadil özgürlüğü neyse, İstanbul’da adil yargı güvencesi odur; Trabzon’da ifade özgürlüğü neyse, Hakkari’de yerel kararlara katılma hakkı odur. Bunlar ayrı değil, aynı özgürlük ağacının dallarıdır; bir dal kırılırsa bütün ağaç yara alır.”