BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Uğuroğlu ilk kez açıkladı! Yıldırım, kendisine İBB sonucunu bakın nasıl söylemiş?

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, gözler YSK'nın vereceği mazbata kararındayken Binali Yıldırım'ın kendisine "Kaybettik ne yapalım? Kısmet değilmiş" dediğini açıkladı.

Abone ol

Orhan Uğuroğlu, "Yıldırım: Kaybettik İmamoğlu: Hayırlısı" başlığıyla yayımlanan yazısında "8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın dört eğilimi Anavatan partisinde buluşturma hedefini hatırlarsınız.  Vefatının 26. yılı için anıt mezarı başında düzenlenen anma töreninde Özal'ın hatırı, İstanbul için yarışan Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nu buluşturdu" ifadesiyle başladı.

"Kaybettik ne yapalım? Kısmet değilmiş"

Uğuroğlu, "Gözler İstanbul İl Seçim Kurulu'nda idi. Saat 10.00 gibi Binali Yıldırım yanında Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile birlikte geldi" dedikten sonra aralarında geçen diyaloğu aktardı.

Karşılaştık el sıkıştık ve şöyle dedim:

- Sayın Başbakan kazanmakta var, kaybetmek de var, üzülmeyin, baş başa büyük mücadele oldu.

Siyasetin o esprili, neşeli, güler yüzü Binali Yıldırım üzgün bir ifade ile kısaca şöyle yanıt verdi:

- Kaybettik ne yapalım? Kısmet değilmiş…

"Çıkışta beni gördü"

"Bu sözlerden anladım ki Ekrem İmamoğlu mazbatasını alacak" ifadelerini kullanan Uğuroğlu şöyle devam etti:

Çünkü o dakikalarda daha mazbata verileceği belli olmamış, İstanbul İl Seçim Kurulu kararını açıklamamıştı. Daha sonra Ekrem İmamoğlu geldi ki, yanında Trabzon Merkez İlçe ANAP ilçe başkanlığından tanıdığım babası Hasan İmamoğlu da vardı. Özal'ın kabri başında duasını okudu, Semra Özal ve ailesine taziyede bulundu ve çıkışta beni gördü.

"Allah mahcup etmesin"

Uğuroğlu, Ekrem İmamoğlu ile aralarında geçen diyaloğu aktardı.

Durdu yanına gittim ve, 'Kazandınız, mazbatayı bugün alacaksınız Sayın İmamoğlu' sözümü şöyle yanıtladı:

-İnşallah hayırlısı olsun, Orhan Bey yazılarınızla bizi hep desteklediniz. Çok teşekkür ederim.

Hemen sordum; İlk sözünüz ne olur?

- Allah mahcup etmesin."

Orhan Uğuroğlu'nun yazısının tamamı için tıklayın