Gözde kana yapan ölümcül virüs 'Marburg' için alarm verildi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde korkutan duyuru, yeni bir salgının habercisi mi? Bu virüs büyük hasar bırakıyor, hatta öldürüyor. İşte konuyla alakalı tüm merak edilenler...
Abone olDemokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Ebola benzeri belirtilerle 8 kişinin yaşamını yitirmesi, halk arasında büyük endişe ve korkuyu da beraberinde getirdi. Uzmanlar, ölümcül Marburg virüsünden şüphelenirken, bölgede hızla yayılan kolera salgını da Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) acil uyarı yapmasına neden oldu.

İlk başta Ebola zannedildi
Ülkenin Kasai bölgesine bağlı Mweka kentinde, Ebola’ya benzer semptomlar gösteren 8 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden alınan örnekler laboratuvarda inclenmeye gönderilirken, uzmanlar bu vakaların Marburg virüsüne işaret edebileceğini söylüyor.
Gözde kanama yapıyor
Ebola virüsü ile aynı aileden gelen Marburg virüsü, yüksek ölüm oranına sahip ve vücutta ciddi iç kanamalara sebep olabiliyor. Virüsün bulaştığı kişilerde göz ve burun gibi organlardan kan gelmesi, halk arasında endişe, korku ve paniği en yüksek seviyeye çıkarıyor. Bölgede “gözden kanama hastalığı” olarak konuşulan bu tablo, korkuyu daha da derinleştiriyor.

Kolera da yayılmaya başladı
Bölgedeki tek tehdit Marburg değil. DSÖ, kolera salgınının da hızla yayıldığını açıkladı. 2025 yılı içinde 31 ülkede 400 binden fazla kolera vakası bildirildi, yaklaşık 5 bin kişi hayatını kaybetti. Özellikle Çad, Kongo Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan ve Sudan’da vaka ölüm oranı %1’in üzerine çıktı.
Dünya'nın her yerine yayılma riski var
DSÖ, savaşlar, göç hareketleri, hijyen yetersizliği ve temiz suya erişimdeki sıkıntılar nedeniyle salgının sınır ötesine taşınabileceğini vurguladı. Uzmanlar, bölgedeki yoğun insan hareketliliğinin hastalıkların hızla yayılmasını kolaylaştırdığına dikkat çekiyor.
Herhangi bir resmi seyahat yasağı bulunmasa da, uzmanlar bu bölgelere gideceklerin dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. DSÖ ise salgının kontrol altına alınması için şu acil önlemleri öneriyor:
- Temiz su ve hijyen koşullarının sağlanması
- Aşı kampanyalarının başlatılması
- Sınır ötesi işbirliğinin güçlendirilmesi
- Erken teşhis ve etkili tedavi imkanlarının artırılması