BIST 10.046
DOLAR 32,36
EURO 34,77
ALTIN 2.411,95
HABER /  SAĞLIK

Ne grip ne nezle! Çocuklarda hayatı kabusa çeviren süper enfeksiyon riski

Çocuklar hafif bir hastalık geçirse bile ebeveynler olarak oldukça sıkıntı yaşıyoruz. Grip ve nezle vakalarının artış gösterdiği bugünlerde Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, çocuğu olan aileleri süper enfeksiyon riskine karşı uyardı.

Abone ol

Yurdun birçok bölümünde soğuk havaların başlamasıyla soğuk algınlığı, grip, nezle gibi virüs kaynaklı enfeksiyonlar oldukça arttı. Okulların açılması ile de grip önce çocuklarda, sonrasında da yetişkinlerde görülmeye başladı. Kulak Burun Boğaz bölümünden Doç. Dr. Çiğdem Kalaycık Ertugay, grip ve nezlenin beraberinde daha çok çocuklarda görülen ve virüsle bakteriyel enfeksiyonun birleşimi olan ‘'süper enfeksiyon”la ilgili şu uyarılarda bulundu…

Grip bu yıl niye pik yaptı?

Geçen yıl bu mevsimde pandemiden korunma amaçlı bilhassa maske olmak üzere birçok hijyen kuralı uygulanmaktaydı ve böylece rhinovirüs, parainfluenza, influenza gibi virüslerin yol açtığı hastalıklar daha az görülmüştü. Yani maske, dezenfektan ve sosyal izolasyon ile hem gripten hem de coronavirüsten korunduk fakat virüslere karşı bağışıklığımız da azaldı. Bu sebeple de son zamanlarda geçirilen soğuk algınlığı şikayetleri şiddetli kas ağrısı ve halsizlik yaparak daha ağır seyretmektedir.

Koronavirüs olabilir mi?

Hastaların büyük bir bölümünün coronavirüs dışı üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüs kaynaklı görüldüğü söylenebilir, fakat hastalığın coronavirüse mi yoksa coronavirüs dışı bir virüse mi bağlı olduğunu belirlemek için test yapmak şart. Unutmamak gerekir ki bu hasta bireyler bebekler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için risk taşımakta ve sadece kontrol bulgusuna dayanarak coronavirüs olup olmadığımızı belirlemek neredeyse imkansız.

Bağışıklığımızı nasıl güçlendirelim?

En mühim 3 parametre sağlıklı beslenme, düzenli ve kaliteli uyku, düzenli spordur. Günümüzde hem çocukların hem de erişkinlerin hazır ve paketlenmiş besinler ile beslenmesi bilhassa yaygın. Halbuki vücudu koruyan bariyerleri güçlendirmek için gün içerisinde bol sıvı alınması, daha çok sebze meyve ağırlıklı ve ev yapımı yemeklerle beslenmenin önemi ön plana çıkmaktadır.

Maske takmayı sürdürmeli miyiz?

Bilhassa kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takılması halen mühim olmasına karşın tüm dünyadaki pandemi yorgunluğunun etkisi ile bunun, günümüz pratiğinde çok uygulanabilir görünmemekte… Fakat, pandemi öncesi Japonya örneğini verecek olursak burada metroda maskeli insan görmek eskiden de hiç şaşırtıcı değildi; çünkü hasta olan her birey toplu taşıma gibi yerlerde maskeli gezerdi. Dolayısıyla; en azından üst solunum yolu enfeksiyonu şikayeti olan bireylerin bilhassa toplu taşıma, hastane, okul gibi kalabalık yerlerde ve asansör gibi küçük kapalı ortamlarda maske takması bilhassa mühim. Şunu unutmayalım; hasta olan bireyin maske takmadığı sürece bulaş riski mevcuttur.

Gribi hafife almayın!

Son günlerde hastaların çoğunda ilk olarak boğaz ağrısı şikâyeti başlamakta, buna burun akıntısı ve tıkanıklığı ve de ilerleyen günlerde öksürük ve ses kısıklığı benzeri şikayetler eklenmektedir. Fakat bilhassa alerjik bireylerde şikayetler hafif burun akıntısı ve hapşırık ile başlamakta dolayısıyla alerjik nezle gibi hastalıklarla karışmaktadır. Şayet hastanın burun akıntısı ve hapşırık şikayetlerine ek olarak kırgınlık, halsizlik ve uyku hali gibi şikayetleri de mevcutsa bir kulak burun boğaz hekimine başvurması tavsiye edilir. Bunun beraberinde; hastalığın 1 haftadan daha uzun sürmesi, burun akıntısı renginin yeşile dönmesi, balgamlı öksürük, % basınç hissi ve baş ağrısı gibi şikayetlerin olması mevcut hastalığa ek olarak bakteriyel bir süper enfeksiyonun başladığı anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda tedaviye antibiyotik de eklenmesi gerekebilir. Bilhassa bunun benzeri şikayetleri olan hastaların bir kulak burun boğaz hekimine başvurması ve tam bir kontrol yapılarak tedavisine başlanması, enfeksiyonun daha da ilerleyerek bir akciğer enfeksiyonuna dönmemesi açısından bir hayli mühimdir.

Aileler büyük risk altında

Yaz itibariyle pandemi kurallarının gevşemesi, bolca ve sık yapılan seyahatlerin başlaması, okulların açılmasıyla birlikte bulaşıcı enfeksiyonlarda bilindik taşıyıcı olan çocuklarımızın kapalı ortamlarda maskesiz bulunması gibi sebeplerle neredeyse hepsinde üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri var. Boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş ve öksürük benzeri şikayetler mevcut. Tabii onların enfeksiyonları eve taşımasıyla birlikte sırayla tüm aile bireyleri de benzer hastalıkları kapıyor.