BIST 9.717
DOLAR 32,49
EURO 34,95
ALTIN 2.434,95
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

İnternet gazeteciliğini mesleğin profesyonelleri anlattı! Hadi Özışık: Kuralları istismar ediyorlar

Doç.Dr. Umur Işık ve Dr. Öğr. Üyesi Konur Alp Koz internet gazeteciliğinde yaşananları ve sorunları "Türkiye’de İnternet Gazeteciliği: Meslek Profesyonellerinin Gözünden Gazetecilik Ortamı" adlı makalesinde kaleme aldılar.

Abone ol

Selçuk İletişim Dergisi'nde yayınlanan çalışma kapsamında internet haberciliğinin önemli temsilcilerinden İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Barış Erkaya, Mynet.com Medya Grup İçerik Müdürü Satı Kaya, Yeni Medya Elektronik Yayıncılık ve Haberler.com CEO’su Dr. Sümeyra Teymur ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirildi. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; webin dışındaki çevrimiçi ortam çeşitliliği, sosyal medya ve mobil ortamlar internet habercilerini yoğun bir iş yükü altında bıraktığı ortaya koydu. 

İnternet haberciliğinin Türkiye'deki seyrini anlatan Özışık "2000’li yılların başları, düşünün bilgisayar ve yazılım sektörünün henüz gelişmediği, hatta emeklediği bir dönemden bahsediyoruz. Haberlerin, “html” sayfa kalıplarına yerleştirilip varsa fotoğraflarının eklenip teker teker sisteme gönderildiği bir dönem. O yıllarda gündüz haberleri topluyor, akşam yayınlıyor ve bir sonraki gün okunmasını istiyorduk. Bu işte bir gariplik vardı açıkçası. Bunu fark ettiğimizde geçmiş pratikleri geride bırakıp, yeni bir habitat yaratmaya karar verdik. Bu yeni evrenin ilk ayağını eski alışkanlıklarını bırakan biz gazeteciler, ikinci ayağını teknoloji, üçüncü ayağını da okuyucu oluşturdu. Evrene açıkçası 360 derece ve tüm bileşenleriyle bakmanız gerekiyordu. Biz de öyle yaptık ve ilk olarak teknoloji kapasitemizi artırdık." diye konuştu.


"Çok güçlü kalemleri yazar kadromuza kattık"
Reklam verenin sektöre ilgilinin arttığını belirten Özışık "Mailleri sık sık kontrol edip, okuyucuların isteklerine cevap vermeye başladık. Dahası haberin hemen altına açtığımız yorum kısmıyla, okuyucudan gelen yorumları yayınlayarak doğrudan etkileşim sağladık. Yeni başlamamıza rağmen Mehmet Barlas gibi çok güçlü kalemleri yazar kadromuza kattık. İçerik bu tip dokunuşlarla zenginleştikçe, hem okuyucunun hem reklam verenin sektöre ilgisi de artmaya başladı. Bugün baktığımızda hala bu üç ayağın varlığını koruduğunu görüyorum. Evet, bundan 19 yıl önce ortaya koyduğumuz 360 derecelik bu bakış açısının, aslında ne kadar doğru olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Gazeteciliğin esasında bu var"
Teknolojiye ayak uyduramayan usta gazetecilerin bile internet gazeteciliğinde sınıfta kaldığını gözlemlediğini belirten Özışık, “Her şeyden önce editoryal bir zekâya ihtiyaç var. Bu zekâ öyle kolay oluşabilen bir şey değil ne yazık ki. Bu zekânın temelini, dil hakimiyet oluşturuyor. Kullandığınız dile hâkimiyetiniz, atacağınız başlığın kalitesini belirler o da haberin okunma oranını. Gazeteciliğin esasında bu var. Geleneksel mecrada, haberin başlığını saatlerce düşünme imkânınız var. Hatta manşetlerdeki çoğu başlık kolektif bir aklın ürünüdür. İnternet ise editöre böyle bir zaman aralığı bırakmıyor. Bu nedenle pratik olmalısınız. Haberi yazmanız yetmiyor. Editör alana indiğinde, haberi yazıp çekilen videoyu düzenlemek zorunda. Bu bilgi birikimine ve teknolojik alt yapıya sahip değilseniz editör sınıflandırmasında yer almıyorsunuz demektir.” şeklinde açıklama yaptı. 


"Kuralları istismar ediyorlar"
Hadi Özışık, farklı haber sitelerinde yayınlanan eşdeğer bir haberin “tıklanma” oranlarıyla ilgili olarak habercilik dışı faktörlerin devreye girdiğinin altını çizerek “Haber sitenizin bilinirliği, direkt trafik açısından en önemli faktördür. Ancak bunun dışında başka unsurlar da devreye giriyor. Bazen ismini cismini duymadığınız, kurumsallığından şüphe ettiğiniz bir site, sizin haber içeriğinizle tüm kurumsallığınıza rağmen arama motoru sonuçlarında sizden daha üstte çıkabiliyor. Hem de sizin içeriğinizle! Tabii bunlar “black seo” dediğimiz yöntemleri kullanan yayıncılar. Google’ı, koyduğu kuralları istismar ediyorlar. Ban yemek, engellenmek umurunda değil. Bu durum, sektörel anlamda haksız rekabet ve haksız kazanç demek." dedi. 

"Sosyal medya mecrasına uyumlu hale getiriliyor"
Hadi Özışık da sosyal medya konusunda İnternethaber’in bakış açısıyla ilgili “Sosyal medya sektör için ilk etapta trafik kaynağı olarak görülmüştü. Bugün gelinen noktada her bir mecra, kendi açısından ayrı bir kanal aslında. Her birinin hedef kitlesi farklı olduğu gibi içeriklerin sunum biçimi de farklı. Siz içeriğinizi, bu mecralarla uyumlu hale getirmezseniz yarışı baştan kaybetmiş olursunuz. Sosyal medyayı trafik kaynağından daha çok içeriğin sunulduğu bir alan olarak görüyoruz. Her anahtar kelime araması, sosyal medyada sadece ilgili konuya ilişkin bir tematik kanal oluşturuyor. Medya içinde yeni medyalar diyebiliriz buna. Okuyucu da bunu böyle görüyor. Bunun için bizler, web tarafında hazırlanan içeriği ilgili sosyal medya mecrasına uyumlu hale getirilerek paylaşılıyor.” açıklamasını yaptı.


"Bende altmış kişi çalışıyor"
İnternet gazeteciliğinin hukuki mevzuat eksikliğiyle ilgili sorunlara değinen Özışık "“Ben o konuda çok yoruldum. Siyasilerden, yürütmenin başına, bakanlara kadar çok kişi ile görüştüm. Kolumu kaldıramıyorum. Çenem yoruldu, işlevsiz hale geldi. İnterneti anlamak, bilmek lazım. İnternet gazeteciliğinin yolunu açmak için bu sektörü anlamak, bilmek lazım. Ama maalesef bilmiyorlar. Ben kapılarına gittiğimde, meramımı anlattığımda siyasiler; “3-5 işsiz bir araya gelmişler, böyle bir şey yapmak istiyorlar” düşüncesinde sanırım. Merdiven altında iş yaptığımızı düşünüyorlar. Ekonomiye, istihdama katkıda bulunuyoruz. Memlekette 5 kişi istihdam edeni bütün vergilerden muaf ediyorlar, bende altmış kişi çalışıyor. Bu işin havale edildiği kim varsa sonuç alamadan gittiler.” ifadelerini kullandu.