BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,90
ALTIN 2.438,99
HABER /  POLİTİKA

Hulusi Akar'dan yalanlama: Görüntüler gerçeği yansıtmıyor

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sosyal medyada yer alan ve 'Türkiye sınırında çekildiği' iddia edilen yasa dışı sınır geçişi görüntülerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Abone ol

AK Parti'den Kayseri milletvekili seçilen Akar, kentte görevli basın mensuplarıyla bir araya geldi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

'Altından kalkamazsın'

Birkaç gündür sosyal medyada yer alan ve "Türkiye sınırında çekildiği" iddia edilen yasa dışı sınır geçişi görüntülerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, "Bazı makamlar, bir videoyu alıp onun üzerine ahkam kesiyor. 'Hudutlar şöyle, böyle oldu' diyor. Bir kere elindeki video nedir onu öğren. Onun Türkiye hududu olduğunu farz edip bunun üzerine kitap yazıyor, söylemlerde bulunuyorsun. Altından kalkamazsın" diye tepkisini ifade etti.

Söz konusu görüntülerin "Afganistan-İran, Afganistan-Pakistan" sınırlarında çekilen görüntüler olduğunu belirten Akar, "Şimdi ne diyeceksiniz peki? Vatan, millet diyerek 7 gün 24 saat zorlu arazi ve hava koşullarda görev yapan Mehmetçiğe ne diyeceksiniz" diye sordu.

Hudutların Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleriyle korunduğunu, fiziki güvenlik sistemlerinden son teknoloji ekipmanlara kadar birçok araç ve sistemin hudut güvenliği konusunda kullanıldığını aktaran Akar, şunları söyledi:

"Modüler duvarlar, tel örgüler, hendekler, elektronik kuleler, gece-gündüz görüş cihazları, sese duyarlı sensörler var. Tüm bunların Ankara'daki harekat merkezinden de izlenebileceği bir sistem söz konusu. Son 5 sene içinde 3 milyondan fazla kişi yasa dışı geçiş yapmaya çalışırken engellendi. Bu gerçekler ortadayken bazıları çıkıp, karşıt söylemlerde bulundu. Kendisine de yazık. İtibarını da inanılırlığını da kaybediyor. Sana bu bilgileri kimler getiriyorsa bir sor, soruştur."

'Hadi geçin de görelim'

Bazı kesimler tarafından hudutlara yönelik kullanılan "kevgir", "delik-deşik" ifadelerine de tepki gösteren Akar, "Öyle bir şey yok. Hadi geçin de görelim. Ama öyle bir imaj veriliyor ki Mehmetçiğin bütün emeği göz ardı ediliyor, emeğine saygısızlık ediliyor. Mehmetçiğin emeğine yazık oluyor" ifadesini kullandı.

Depremin ardından 80 bin suriye döndü

Terörle mücadelenin Suriye ve Irak'ın kuzeyinde kararlılıkla sürdüğünü vurgulayan Akar, "Mehmetçik, teröristlerin 'girilemez' dediği yerlere girdi, 'çıkılamaz' dediği yerlere çıktı. Terör örgütünün Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki varlıkları ciddi şekilde ezildi, teröristler kazdıkları çukurlara gömüldü" dedi. Suriyeli sığınmacıların geri dönüşlerine yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, şöyle konuştu:

"Bu bir süreç. 2016'dan itibaren Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı harekatları ile kontrol ettiğimiz bölgelere güneyden, aşağıdaki bölgelerden 1 milyona yakın Suriyeli geldi. Türkiye'den de 1 milyon civarında kişi oraya gitti. Şu anda yaptığımız şey kontrol ettiğimiz bölgelerdeki hayatın normalleşmesi ve buradaki insanların da BM kriterlerine göre güvenli, gönüllü ve saygın şekilde evine, toprağına dönmesi."

6 Şubat depremlerinin ardından "Suriye'den Türkiye'ye doğru yoğun bir sınır geçişinin olduğuna" yönelik iddianın ortaya atıldığını hatırlatan Akar, bunun gerçek dışı olduğunu yaptıkları görüşme, inceleme ve denetmelerle bir kez daha ortaya çıkardıklarını hatırlattı.

İddia edilenin aksine depremde kaldıkları yerler zarar gören Suriyelilerin topraklarına dönmesinin söz konusu olduğunu belirten Akar, "80 bin Suriyeli depremin ardından topraklarına, evlerine döndü" diye konuştu.

Moskova'da Suriye Savunma Bakanı'nın da yer aldığı üçlü ve dörtlü formatta toplantılar yaptıklarını hatırlatan, bunun bir süreç olduğunu yineleyen Akar, Suriye'nin topraklarının üçte birinin teröristlerin kontrolünde olduğuna dikkati çekti.

Başka bir gazetecinin Cumhurbaşkanı seçimini Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumunda "Terörü destekleyenlerle Silahlı Kuvvetleri yan yana gelir mi, KHK'lılar geri döner mi, terörle mücadele biter mi" sorusu üzerine Akar, bunun varsayıma dayalı bir soru olduğunu belirtti. Ancak objektif verilerin de ortada olduğunu vurgulayan Akar, şu açıklamalarda bulundu:

Kılıçdaroğlu'na tepki: Tehlike büyük

"Terör örgütü, onunla iltisaklı olanlar ve onlara destek verenler adayımız 'Kılıçdaroğlu', 'Hapisteki '10 bin-100 bin teröristi çıkaracağız', 'Eğer bize verdikleri sözleri tutmazlarsa seçimden sonra hesabını soracağız', 'Seçimler bitse de takiyeden kurtulsak' gibi açıklamalarda bulunuyor, bu ifadeleri kullanıyor. Böyle bir durumdan bahsediyoruz. Tehlike büyük. Bunun böyle olmaması için vatandaşlarımıza anlatıyor, onları aydınlatmaya çalışıyoruz. Vatandaşımız ferasetiyle doğru kararı vereceğine ve büyük bir çoğunlukla 'Cumhurbaşkanımız yeniden Sayın Erdoğan'dır diyeceğine inancımız tam."

Bu nasıl bir fitne fesattır

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeninden seçimi kazanması durumunda sizi tekrar Milli Savunma Bakanlığında görebilecek miyiz" sorusuna, "Bunun takdiri bende değil" karşılığını veren Akar, bazı internet sitelerinde yer alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki arasında "soğuk rüzgarların estiğine" yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine "Bunu kim çıkarıyor, bu nasıl bir fitne fesattır anlamak mümkün değil. Bunun vebali vardır. Allah'tan korkacak, kuldan utanacaksın. Ortada böyle bir şey yokken, durup dururken bu nereden çıkıyor anlamak mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.

İçişleri Bakanlığı Göç İdare Başkanlığı'ndan da görüntülere ilişkin açıklama geldi.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

Son günlerde bazı sosyal medya ve haber siteleri üzerinden dolaşıma sokulan düzensiz göç ve sınır güvenliği ile ilgili gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan dezenformasyon içerikli provokatif paylaşımların dikkat çekici bir şekilde artmaya başladığı gözlemlenmektedir.

Bazı çevrelerce bilinçli ve art niyetli olarak servis edildiği değerlendirilen, kitlesel ve kontrolsüz olarak kaçak göçmenlerin Türkiye’ye doğru yola çıktığı ve sınırımıza geldiği iddiasını taşıyan gerçek dışı paylaşım ve haberlere ilişkin kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Göçmen kaçakçılığı yapan ve kaynak ülkelerde daha fazla insanı göçe konu etmek isteyen organize suç ağları tarafından, havaların ısınmasıyla birlikte aslında kendilerine müşteri bulmak amacıyla doğu sınırlarımızda çekildiği iddia edilen kaçak göçmen görüntüleri çeşitli sosyal medya mecralarından servis edilmektedir.

Ülkemiz sınırlarına ait olmayan, farklı coğrafyalarda çekilmiş eski tarihlere ait kaçak göçmen görüntüleri, bazı çevreler tarafından “Türkiye sınırının kolaylıkla geçildiği” algısını oluşturmak için sanki ülkemiz sınırlarımızda çekilmiş gibi kamuoyuna aktarılmakta ve bu yolla yasa dışı suç ağlarının reklamı yapılarak çıkarlarına da hizmet edilmektedir.

Türkiye, 1.087 kilometre güvenlik duvarı, 988 kilometre aydınlatma sistemi, 303 kilometre kamera/algılayıcı, 341 elektro-optik kule, 284 termal kamera, insansız hava aracı (İHA), tel örgü, hendek ve devriye yolundan oluşan en üst düzey tedbirler ile sınırda konuşlu askeri birliklerimiz ve ülke sathında kolluk güçlerimizle düzensiz göçle mücadele konusunda tüm dünyaya örnek olan bir çalışma yürütmektedir.

Ülkemizin göç yönetimine gölge düşürme amacıyla türlü yöntemlere başvurulsa da rakamlar düzensiz göçle mücadelemize ilişkin gerçeği gözler önüne sermektedir.

Etkili sınır tedbirlerimiz sayesinde 2023’ün başından beri 93.148, bugüne kadar toplam 2.836.775 düzensiz göçmenin ülkemize girişi engellenmiştir.

Yine bu yıl içerisinde 40.480 düzensiz göçmen yakalanırken, sınır dışı edilen düzensiz göçmen sayısı 37.785 olarak kayıtlara geçmiştir. Böylece %93’lük bir sınır dışı oranına ulaşılarak, dünyada örneği görülmemiş bir başarı elde edilmiştir. 2016 yılından bu yana toplam sınır dışı sayısı ise 487.735’e ulaşmıştır.

Gerek sınırlarımızdaki üst düzey tedbirler gerekse de ülke içindeki etkin yakalama ve etkin sınır dışı mekanizmasının getirdiği caydırıcılıkla birlikte doğu ve güney sınırlarımızdaki düzensiz göç baskısı, dezenformatif içeriklerin aksine geçmiş dönemlere göre ciddi oranda azalmıştır.

Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bu konularda resmi beyanlara dayanmayan, provokasyon amacı güdülerek ülkemizin güvenliğini ve huzurunu hedef alan tamamen algı oluşturmaya yönelik gerçek dışı paylaşımlar ve haberler ile bu yönteme tenezzül edenlere kamuoyunun itibar etmemesi ve ilgili konulara ilişkin resmi açıklamaları takip etmesi önem arz etmektedir.