BIST 9.525
DOLAR 32,52
EURO 34,75
ALTIN 2.490,96
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sert sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP zihniyetinin uzlaşma yerine çatışmayı esas aldığını söyleyerek, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un evi konusunda söylenen yalanları sıraladı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un İstanbul'daki evi konusunda yalan söylediğini ifade etti. Altun'un söylenenin aksine oldukça mütevazi bir evde yaşamayı tercih ettiğini belirten Erdoğan, iddiaları iftira kampanyası olarak niteledi.

Başkan Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklama yaptı. Şehir Hastaneleri konusunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerini hatırlatan Erdoğan, bu muhalefet zihniyetine rağmen hizmet edildiğini söyledi. 

İşte Erdoğan'ın açıklamaları;

"CHP'nin başına çektiği bu muhalefet anlayışı hep uzlaşma yerine çatışmayı, birlik ve beraberlik yerine bölücülüğü, müsemma yerine kin ve nefreti körüklemeyi esas almıştır. Son dönemde belediyelerin yardımların engellediğimiz yalanında ki ısrarında, İletişim Başkanımızın ev ve aile mahremiyetine yönelik saldırının da gerisinde işte bu hastalıklı zihniyet vardır.

"Eski bir semtte 45 metrekarelik bir ev"

Esasen İletişim Başkanımızın görevi gereği istediği yerde ikamet etme hakkı vardır. Kendisi ailesiyle birlikte İstanbul'un eski bir semtindeki 45 metrekare taban oturumu olan mütevazi bir evde yaşamayı seçmiştir. Hukuken evini kendi arsası içerisinde büyütme hakkı olduğu halde bunu da yapmamıştır. Evinin ve bahçesinin hemen yanında bulunan tüm mahallenini de bildiği 200 metrekarelik ve mezbelelik bir alanı ise Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralayarak bakımını üstlenmiştir. Bu taktir edilmesi gereken çaba il ve ilçe başkanından medyasına kadar CHP zihniyeti tarafından bir iftira kampanyasına dönüştürülmeye kalkılmıştır.

"Siyasi kokuşmuşluğun en bariz örneğidir"

Bu zihniyetin arkadaşımıza ve ailesine karşı sürdürdüğü çirkin saldırıdaki tutarsızlıklar siyasi kokuşmuşluğun en bariz örneğidir. CHP Üsküdar ilçe Başkanı "Ben gittim evin yanındaki arazinin fotoğrafını çektim. İl başkanıma rapor ettim" diyor. İl Başkanı da kendi sosyal medya hesabından "partinin talimatıyla gitmiştir, yine gidecektir" diyerek bu durumu açıkça kabul ediyor.

"Utanmadan inkar ediyor"

CHP Genel Başkanı ise hiç utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan ilçe başkanımız oradan geçiyormuş fotoğraf çekme diye bir şey yok diyerek bu açık gerçeği inkar ediyor. Yine tamamen usulüne uygun ihaleyle ilgili de fütursuzca yalan söylüyor. Belediyelerin yardımlarıyla ilgili meselede de biz valiliklerle koordinasyon ve planlama yapılması gerektiğini söylerken onlar işi bambaşka yere götürmeye çalışıyorlar. Gerçi yardım paketlerinin içerisine Alevi Bektaşi kardeşlerimizi İslam dışı gösteren, kanun dışı eylemleri öven kitap koymak suretiyle kirli yüzlerini, sinsi niyetlerini bir kez daha göstermeyi de ihmal etmediler. Dağıttıkları kitapçıklarla Aleviliği din olarak takdim eden bu anlayışı özellikle milletimin huzurunda kınıyorum."