Vatan Emniyeti’ndeki işlemleri sonrası Çağlayan Adliyesi'ne getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun savcılık ifadesi tamamlandı. Savcılık İmamoğlu'nu tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.
Abone olVatan Emniyeti’ndeki işlemleri sonrası Çağlayan Adliyesi'ne getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun savcılık ifadeleri tamamlandı. Savcılık İmamoğlu'nu tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 2 şüpheli hakkındaki savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.
Yazıda, "Ekrem İmamoğlu liderliğinde teşkil edilen çıkar amaçlı suç örgütü"ne ilişkin bazı tespitlere yer verildi.
Şüpheliler Fatih Keleş ve Ertan Yıldız hakkında "usulsüz bağış toplama" suçundan dava açıldığı anımsatılan yazıda, tanıkların İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz, Ertan Yıldız ve Adem Soytekin olmak üzere birçok kişi hakkında "rüşvet", "irtikap", "ihaleye fesat karıştırma" ve "haksız mal edinimi" iddiaları üzerine resen soruşturma başlatıldığı anımsatıldı.
Yazıda, şu ifadelere yer verildi:
"Yapılan soruşturma kapsamında başta alınan tanık beyanları, MASAK raporları, İçişleri Bakanlığı tevdi raporu, HTS incelemeleri, ihale dosyalarında yapılan ön incelemeler ve vergi inceleme raporu neticesinde şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden beri yanında bulunan ve kendisine tabi kişileri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra Büyükşehir Belediyesinin birimlerinin ve iştiraklerinin başına getirdiği, birçok belediye iştirakinde usulsüz ihaleler, doğrudan temin veya hizmet alımı nitelikli işler üzerinden ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet ve irtikap eylemlerini örgütlü bir şekilde işledikleri tespit edilmiştir."
Yazıda, çıkar amaçlı suç örgütü liderinin örgüt içerisinde tartışılmaz ve karşı konulmaz tek söz sahibi olmakla birlikte, örgüt lideri ve yöneticisi tarafından verilen talimatların diğer örgüt yöneticilerinin altında yer alan örgüt üyeleri eliyle gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
Örgüt yöneticileri tarafından gizli toplantı yapılarak, ihale verilecek şirketlerin tespit edilip, yan teklif verecek şirketlerin belirlendiği ve ihale bedeli ile örgütün eline geçecek olana karar verildiğine ilişkin tespitlere yer verilen yazıda, tahsildar olan kişinin örgütün üst yöneticilerinin yaptığı gizli toplantılara iştirak etmek suretiyle veya doğrudan bu paraları örgüt yöneticilerine teslim ettiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Yazıda, şunlar kaydedildi:
"Ekrem İmamoğlu liderliğinde, yöneticiliğini Murat Ongun'un yaptığı yapıda Medya AŞ ve Kültür AŞ üzerinde yakın çevresi aracılığıyla birçok ihaleye fesat karıştırıldığı, hayali ihalelerle kamu kurumu zararına dolandırıcılık faaliyetleri gerçekleştirildiği, naylon fatura kesildiği, yöneticiliğini Fatih Keleş'in yaptığı 'kasa' olarak tabir edilen iş adamlarına ayrıcalıklar tanındığı, rüşvet veya irtikap neticesinde elde edilen gayrimenkullerin bu iş adamlarının üzerine verildiği, yine Keleş'in belediyeden alacaklarını tahsil etmek isteyen iş adamlarından 'komisyon' adı altında paralar aldığı, yöneticiliğini Tuncay Yılmaz'ın yaptığı yapıda iş adamlarından temin edilen menfaatlerin örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun ortağı olan şirketler üzerine alınarak kişisel zenginleşmesinin sağlandığı, yöneticiliğini Ertan Yıldız'ın yapmakta olduğu yapıda farklı belediye sınırlarında kalan bazı iş insanlarını para vermeye zorladıkları, para vermeyenlere idari yaptırımlar uyguladıklarına ilişkin tespitler yapılmıştır."
Yazıda, "İmamoğlu liderliğindeki suç örgütünün temellerinin Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemlerinde atıldığı, o dönemden beri yanında bulunan ve kendisine tabi kişileri İBB Başkanı olduktan sonra İBB'nin birim ve iştiraklerinin başına getirdiği, yönetici niteliğindeki şüphelilerin suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi alt yapılanmalarını oluşturdukları tespit edilmiştir." denildi.
"İstanbulluların kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirildi"
Soruşturma dosyası kapsamında, belediye iştiraklerinden ödeme alan iş adamlarının, İmamoğlu'nun ortağı olduğu inşaatlara para aktarımı yaptığı anlatılan yazıda, "İstanbul'da yaşayan vatandaşların kişisel verilerinin örgüt faaliyetleri kapsamında hukuka aykırı olarak ele geçirildiği, bazı iş insanlarını para vermeye zorladıkları, para vermeyenlere idari yaptırımlar uyguladıkları, belediyenin iş ve ihalelerini maddi menfaatleri karşılığında kendileriyle irtibatlı iş adamlarına verdikleri, belediyeden alacağı olan kişilerin ödemesinin yapılması amacıyla kendilerinden 'komisyon' adı altında para talep edildiği" tespitlerine yer verildi.
Yazıda, dosyadaki vergi denetim ile MASAK raporlarına göre 2021 ile 2023 yılları arasında birçok ihaleye fesat karıştırıldığı anlatılarak, "Söz konusu bu ihalelere sadece kendilerine yakın kişilerin alınmasını sağladıkları, bu kişilerin dikkat çekmemek adına yanlarında çalışan kişiler üzerine de birçok şirket açarak Medya AŞ ve Kültür AŞ'den yüksek bedelli işler aldıkları, bazı şirketlerin tek işlik olarak kurulduğu, sonrasında aktif ticari hayatının olmadığı, bazı şirketlerin ise sadece naylon fatura kesmek için kurulduğu ve bu belirtilen fiillerin hiyerarşik yapı içerisinde sürekli olarak 'kamu kurumu zararına dolandırıcılık' suçunun işlendiği tespit edilmiştir." denildi.
"Sahte fatura alınıp paralar alt şirketlere aktarıldı"
İş verilen kişilerin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle haklarında uygulanması gereken para cezaları uygulanmayarak kamu zararına ve bu kişilerin haksız zenginleşmesine sebebiyet verildiğinin tespit edildiği kaydedilen yazıda, "Muvazaalı sözleşme ve hizmet alımları neticesinde örgüt mensubu kişilerin yetkilisi olduğu şirketlere aktarılan para, örgüt mensuplarının yanlarında çalışan kişilere veya yakınlarına şirket kurmak, bu şirketlerden sahte fatura almak suretiyle paraların alt şirketlere aktarıldığı" bilgisine yer verildi.
Yazıda, bu alt şirketlerin de kendi aralarında sahte faturalar keserek dolaştırdığı paranın nakit olarak çekilip, örgütün tahsildarlarına elden verildiği aktarıldı.
Özel mülkiyete konu reklam alanlarını kiralayan şirketlerin, belediyeden reklam asılması için izin alması gerektiğinden belediyeye başvuru yaptığı anlatılan yazıda, "Belediye Kentsel Tasarım Müdürlüğü izin vermeye yetkili olduğu halde şirketlerin Kültür AŞ'ye yönlendirildiği, Kültür AŞ'nin izin verilmesi karşılığı şirketlerden ücret istediği, şirketlerin bu ücretleri Kültür AŞ grafik tasarım bedeli vb. adı altında muvaazalı sözleşme imzalamak suretiyle şirkete aynı konulu fatura kestiği, böylece reklam iznini gayrimeşru şekilde ücrete bağlamış olduğu, bu yöntemle Kültür AŞ'nin reklam bütçesi harici bir bütçe oluşturarak örgüt mensuplarına ait şirketlere bu paraların muvazaalı sözleşmelerle aktarıldığı ve yüksek miktarda kamu zararına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.
"Örgütün kasası olan iş adamlarının üzerine gayrimenkul alımı yapıldı"
Yazıda, soruşturma dosyasına alınan 2025 tarihli bir başka soruşturma kapsamında imara aykırı yapılaşmalara göz yummak maksadıyla örgütün kasası olarak tabir edilen iş adamlarının üzerine gayrimenkul alımı yapıldığı, elden para alındığı, yine dosyaya dahil edilen 2025 tarihli bir soruşturma dosyasında başta Kültür AŞ ve Medya AŞ olmak üzere birçok belediye iştirakinde 2022-2024 arasında birçok ihaleye fesat karıştırıldığının anlaşıldığı belirtildi.
Bu sebeplerle, izah edilen fiillerin suç örgütü elebaşı Ekrem İmamoğlu ve yöneticilerinin emir ve talimatları doğrultusunda, hiyerarşik yapı içerisinde sürekli işlendiği ve suç örgütünün bu fiillere özgülendiğinin MASAK, Vergi Denetim Kurulu ön raporu ve tanık beyanlarından tespit edildiği bilgisine yer verilen yazıda, örgüt kurucu ve yöneticisinin örgüt bünyesinde işlenen tüm suçlardan sorumlu olacağı hatırlatıldı.
Yazıda, şüpheliler Ahmet Hamdi Çiçek ve Ahmet Talha Bilgin için Mülkiye Müfettişliği tarafından tanzim edilen tevdi raporunda da belirtildiği üzere, "İBB'nin iştiraki olan Kültür AŞ ve Medya AŞ'den yetkilisi olduğu şirketler üzerinden ihale yapılmaksızın usulsüz işler alarak milyarlarca lira haksız kazanç elde ettikleri ve kamu zararına sebep oldukları"na ilişkin tespitler yer aldı.
İfade işlemleri biten İmamoğlu, "kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak", hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "rüşvet almak" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", Çiçek ve Bilgin ise "rüşvet vermek" ile "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Soruşturma kapsamında adliyeye getirilen diğer şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri devam ediyor.
Bu arada, bazı CHP'li milletvekilleri hakimliklerin bulunduğu koridora girmek istedi. İzin verilmemesi üzerine milletvekilleri ile polisler arasında sözlü tartışma yaşandı.
İMAMOĞLU'NUN YOLSUZLUK SORUŞTURMASINDAKİ İFADESİ
Öte yandan İmamoğlu'nun İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamındaki savcılık ifadesine de ulaşıldı.
Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca ifadesi alınan İmamoğlu'nun savcıya yaklaşık 2,5 saat süreyle 2 sayfalık ifade verdiği öğrenildi.
Kendisine gösterilen fotoğraflara karşı İmamoğlu, "Ben fotoğraflarla ilgili cevap vermek istemiyorum" dedi.
İBB Başkanı ve Türkiye'de en fazla gündemde olan kişilerden olduğunu belirten İmamoğlu, "Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey, bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzeredir. Ancak listeli bir şekilde fotoğraf tablosunun önüme konularak, büyük bir bölümünün benimle çalışan, özel yaşamımda benimle ilişkili ve siyasi olarak yol arkadaşı olduğum belli insanların bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Zaten fotoğrafta olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir. Diğerleriyle ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla ifade ederek tanımaya çalışacak çaba içerisinde olacak bir kişi değilim" ifadesini kullandı.
İmamoğlu, savunmasını şu şekilde sürdürdü:
Bana sormuş olduğunuz Sarıyer İlçesi Reşitpaşa Mahallesi'nde bulunan 624 ada, 175 parselde yer alan kamulaştırma ile ilgili tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma işlemi yapılmıştır. Bu da onlardan sadece bir tanesidir. Yasemin Eroğuz tarafından satın alınan söz konusu yer her ne kadar MASAK raporunda 3 milyon matrahlı ve 250 bin lira kapora ödemesi şeklinde gözükmüşse de söz konusu arazinin alımı için Türkiye İş Bankası'ndan iki ayrı kredi kullanılmış olup, ödemeler kredi vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Bu hususun tekrar araştırılmasını istiyoruz.
"EN ÖNEMLİ HUSUSUN HESAP VERİLEBİLİRLİK OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİRİM"
Soruşturmanın şüphelileri Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal ve Fatih Keleş gibi şahısların mal varlığıyla ilgili artışlar hakkında bilgisi olmadığını savunan İmamoğlu, savunasında şunları kaydetti:
Kendi ticari hayatlarıdır. Bir kamu yöneticisi olarak, kamu ahlakına sahip olduğunu iddia eden bir kişi olarak en önemli hususun şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu çok iyi bilirim. Hayatım ile ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır. Hele hele kamu yöneticisi olduktan sonra gizlilik olamayacağını da bilen birisiyim. Ticaretimle ilgili, ailemle ilgili tüm hususlar, kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir. Üç nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken 4 gün önce sabah 06.00'da yüzlerce polisle evden bir insanın alınması ve oluşan gündem ile Türkiye'ye büyük bedeller ödetilmesi, ilave olarak da insanların mutsuz ve huzursuz hale getirilmesi ve son olarak mübarek ramazan ayında kul hakkı yenmesi, benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir. Üzülerek bir şehrin yollarının kapandığı, giriş-çıkışın denetlenir hale geldiği, koca ilçelerin tümüyle barikatlarla çevrili bir ortamın, benimle ilgili soruşturma süreçlerinin ve gözaltına alma eyleminin ne kadar yanlış olduğunun göstergesidir.
SORUŞTURMANIN AKIBETİ HAKKINDA 4 SENARYO
Ekrem İmamoğlu'nu bekleyen 4 senaryo şöyle;
1- Serbest bırakılabilir. Bu durumda İBB Başkanlığı görevine devam eder.
2- Serbest kalmasına rağmen 'terör' suçundan soruşturma geçirdiği için İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyum atanabilir.
3- Terör suçlamasıyla tutuklanabilir. Bu durumda İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum ataması yapılır.
4- Organize suç örgütü suçlamasından tutuklanırsa Beşiktaş Belediyesi'nde olduğu gibi mecliste seçim yapılır ve yerine bir başkan seçilir.
HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR
Ekrem İmamoğlu hakkındaki 7 suçlama:
Suç örgütü yöneticisi olmak ve suç örgütüne üye olmak
Rüşvet
İrtikap
İhaleye fesat karıştırmak
Nitelikli dolandırıcılık
Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek
PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek