BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Baş şüpheli Türk aşçı Atilla! O müzede insanları kurban ediyorlar

TÜRKİYE’den götürülen antik eserlerin de sergilendiği Berlin’in Bergama Müzesi’nde yağlı bir sıvıyla saldırı düzenlendi. En az 70 tarihi eser zarar gördü. Basın olayla ilgili ‘O müzede şeytanın tahtı var. Orada insanlar kurban ediliyor’ dediği için komplo teorisyeni Atilla Hildmann’a işaret etti.

Abone ol

Almanya'nın başkenti Berlin’de, turistlerin büyük rağbet gösterdiği, çok sayıda müzenin bir arada olduğu Müzeler Adası’nda (Museuminsel) antik döneme ait en az 70 eser tahrip edildi. Hürriyet'in haberine göre, Türkiye’den götürülen antik eserlerin bulunduğu Bergama Müzesi’ndeki eserler de saldırıda zarar gördü. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da tarihi eserlere yönelik en büyük saldırı diye anılan haberi önceki akşam Die Zeit gazetesi ile Deutschlandfunk Radyosu patlattı.

Tablolara sıvı yağ atıldı

Buna göre UNESCO tarafından dünya kültür mirası ilan edilen, içinde Türkiye’den götürülmüş Bergama Sunağı’nın da bulunduğu Bergama Müzesi (Pergamonmuseum), Yeni Müze ve Eski Ulusal Galeri’de hasar tespit edildi. Kimliği belirsiz saldırgan ya da saldırganlar, kral mezarları, taş heykeller ve 19’uncu yüzyıla ait tablolara yağlı sıvı sıktı.

Saldırı 3 Ekim'de yapıldı

Saldırının, Almanya’nın, birleşmenin 30’uncu yılını kutladığı 3 Ekim günü gerçekleştiği, o gün müzeyi 3 binden fazla kişinin ziyaret ettiği belirlendi. Müze, koronavirüs yüzünden kapatılmış, tam da saldırının olduğu gün ilk kez kapıları yeniden ziyaretçilere açılmıştı. Bergama Sunağı ise tadilatta olduğu için ziyarete kapalıydı.

Ankara geri istemişti

Müzedeki eserler Almanların yaptığı, ama tamamlanamayan Bağdat-Hicaz tren yolu projesi karşılığında Sultan 2’nci Abdülhamit tarafından Almanya’ya verilmiş. Türkiye bu eserlerin çıktığı topraklara geri dönmesi için Almanya’ya başvurdu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rusya savaş tazminatı olarak bu eserleri Rusya’ya götürdü. Eserler 1958’te o zaman Bergama Müzesi Doğu Berlin’de kaldığı için Doğu Almanya’ya geri verilerek, tekrar Bergama Müzesi’ne yerleştirildi.

Atilla'nın iddiası olay oldu: Orada insanlar kurban ediliyor

Alman yetkililerden şüphelilere ilişkin bir açıklama gelmezken, Alman basını komplo teorileriyle son dönemde gündeme gelen Türk vegan aşçı Attila Hildmann’ın (39) Bergama Müzesi’yle ilgili iddialarını gündeme getirdi. Hildmann, telegram kanalında, Bergama Müzesi’ni “şeytanların tahtının bulunduğu yer”, “küresel şeytanlar ve korona canilerinin merkezi” olarak nitelemişti. Burada insanların kurban, çocukların taciz edildiği görüşünü savunmuştu.

'Gerçek olan: Orası şeytanların tahtı'

Hildmann müzenin saldırıya uğradığı haberini kendi sosyal medya hesabından paylaştı ve altına: “Gerçek olan, orası şeytanların tahtı. Merkel 50 metre ötede oturuyor” diye yazdı. Hildmann, daha önce de Almanya Başbakanı Merkel için “İlluminati” ve “Satanist” gibi yakıştırmalar yapmıştı. Anne babası Türk olan ve bir Alman aileye evlatlık verilen Hildmann’ın vegan yemek kitapları yok satıyor.

'Koronavirüs yalan'

Koronavirüs salgınının yalan olduğunu savunan QAnon akımı gibi o da koronanın yeni bir dünya düzeni kurmak için uydurulmuş bir komplo olduğunu öne sürüyor. Hildmann, Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Amerikalı milyarder Bill Gates ve Alman Robert Koch Enstitüsü’nün bu komplo örgütünün üyeleri olduğunu iddia ediyor. Alman sağcısı olan Hildmann, koronavirüs önlemlerine karşı parlamento binası önünde gerçekleştirilen eylemde gözaltına alınmıştı.