BIST 9.717
DOLAR 32,53
EURO 34,92
ALTIN 2.435,52
HABER /  POLİTİKA

Danıştay siyasilere çıkıştı

Danıştay saldırısının 2. yıl dönümünde siyasilere mesaj. Danıştay Başkanvekili Önbilgin yargıyı eleştirenlere tepkili

Abone ol

Danıştay 2'nci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürüldüğü Danıştay saldırısının bugün 2'nci yıldönümü. Anma töreninde konuşan Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin, egemenliğin kurumlar arasında bir üstünlük olmadığını da belirtti. Başkanvekili Önbilgin, yargı kararlarına yönelik eleştirileri "siyasi amaçlı" diye nitelendirdi.

Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin, ''Yargı kararlarını kendi siyasi çıkarlarına uygun bulmayan kişi ve kuruluşlar basın özgürlüğü, düşünce açıklama özgürlüğü adı altında gerek yazılı gerekse görsel basında yargı kararları hakkında eleştiri yaparken sınırsız ve ölçüsüz beyanda bulunmuşlar halen de bulunmaktadırlar'' dedi.

TANSEL ÇÖLAŞAN AĞLADI

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, ''Yargı Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin'' konulu slayt gösterisi sunuldu. Özbilgin'in gençlik yılları, valilik görevinde bulunduğu dönem ve Danıştay üyeliği dönemine ilişkin fotoğraf karelerinin yanı sıra saldırıdan sonra Danıştay'ın önü ve Anıtkabir'deki törenlere ilişkin fotoğraflar yer aldı. Bu sırada Özbilgin'in eşi Sema Özbilgin ile Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ve bazı Danıştay üyelerinin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.

KUVVETLER ARASINDA ÜSTÜNLÜK SIRALAMASI YOK

Önbilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Anayasamızda demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça belirtilen Türkiye Cumhuriyeti'nde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, millete ait bu egemenlik yetkisinin anayasada belirtilen kuvvetler ayrımı ilkesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanılacağı, bu organlar arasında bir üstünlük sıralaması olamayacağı; üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda bulunduğu gerçeği göz ardı edilerek, yargı kararlarını diledikleri gibi eleştiren ve bu kararları veren yüksek yargıçların kişiliklerini hedef alacak şekilde yapılan beyanlar toplumu şekillendirmeye ve siyasi çıkar sağlamaya yönelik olmuştur.''

SEVİYESİZ ELEŞTİRİLER

Yargı kararlarının ''eleştirilemez'' olmadığını da ifade eden Önbilgin, ''Ancak, gerek devlet deneyimi gerekse bilgi birikimiyle donatılmış, anayasaya, kanunlara ve vicdani kanaatlerine göre hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerine ve kamu yararı ilkelerini, kararlarına her türlü siyasi görüşten arındırılmış olarak yansıtan konularında uzman yargıçların kararları eleştirilirken bunun belirli bir seviyede yapılması gerektiği açıktır'' dedi.

HİÇBİR GÜÇ VAZGEÇİREMEYECEK

Önbilgin, şunları kaydetti: ''Yeterli bilgiden yoksun olma veya hukukun üstünlüğünü kendi çıkarlarına feda etme gibi sebeplerle eleştiri dışına çıkılması ve toplumun yönlendirilmeye çalışılması yargıya güveni zedeler ve toplum hayatını altüst edecek sonuçlara neden olur. Unutmamak gerekir ki, Türk milleti adına karar veren yargıya yapılan her türlü saldırı, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve demokrasimize yapılmıştır. Yapılan eleştiriler nedeniyle yargısına saygısı ve güveni kalmaya bir toplumun temelleri sarsılmış demektir.
Cumhuriyetin kazanımlarını, Atatürk ilke ve devrimlerini, hukukun üstünlüğünü içine sindiremeyenler bilmelidir ki, hiçbir güç, Türk milleti adına yargı yetkisini kullanan mahkemelerimizi, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin ilkelerinden, Atatürk'ün gösterdiği, bilime ve akla dayalı yolda ilerlemekten ve Türkiye'yi çağdaş dünyanın hukuk düzeyine çıkarmak için çaba göstermekten vazgeçiremeyecektir.''