BIST 10.086
DOLAR 32,31
EURO 34,63
ALTIN 2.411,98
HABER /  POLİTİKA

TBMM Başkanı Şentop’tan 25 kişiyi öldürdüm diyen Prens Harry'ye tepki

İhlas Haber Ajansı
İhlas Haber Ajansı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Prens Harry’nin 10 Ocak'ta yayımlanan anı kitabında, Afganistan'daki görevi sırasında 25 kişiyi öldürdüğünü ve bundan utanç duymadığını belirtmesine ilişkin, “Avrupalı beyaz bir insan Afganistan’da yaşayan 25 insanın insan olmadığına karar veriyor, kendisini ikna ediyor ama onları öldürebiliyor ve bundan hiç utanç duymadığını ifade ediyor” dedi.

Abone ol

Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından Ankara’da bir otelde düzenlenen "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konulu konferans başladı.

35 farklı ülkeden 50’nin üzerinde ombudsman ve insan hakları kurumlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptı.

Şentop’tan Prens Harry’nin kitabında yer alan ifadelere tepki
İngiliz Kraliyet ailesinden ayrılarak ABD'ye yerleşen Sussex Dükü Prens Harry’nin 10 Ocak'ta yayımlanacak anı kitabında, Afganistan'daki görevi sırasında 25 kişiyi öldürdüğünü ve bundan utanç duymadığını kaydetmesine tepki gösteren Şentop, şöyle konuştu:

“İngiliz Kraliyet Ailesi’nden istifa eden, ayrılan prensin otobiyografik bir kitabı çıkıyor. O kitaptan bazı bölümler basına sızdı. Orada bir yerde ‘Afganistan’da görev yaptım. 25 kişiyi öldürdüm. Onları insan olarak görmüyordum. Eğer insan olarak görsem zaten öldüremezdim. Onları insan olarak görmememiz konusunda eğitim aldık’ diyor. Bu genç, beyaz Avrupalının bir görüşü değil sadece, keşke öyle olsa. Bu bir kültürü, bir yaklaşımı, bir anlayışı ifade ediyor. Avrupalı beyaz bir insan Afganistan’da yaşayan 25 insanın insan olmadığına karar veriyor, kendisini ikna ediyor ama onları öldürebiliyor ve bundan hiç utanç duymadığını ifade ediyor.”
İnsanlara eşit davranılması gerektiğine dikkati çeken Şentop, “Biz, dünyada yaşayan 8 milyar kişi hangi ten rengine, hangi inanca, hangi ırka sahip olursak olalım her birinin diğeriyle tam anlamıyla, gerçek anlamda hukuk konusunda eşit olduğunu kabul etmek ve zihnimizi, kültürümüzü de paradigmamızı da bunun üzerine oturtmamız gerekir. Bunu yapmadığımız taktirde küreselleşen bir dünyada gerçek anlamda insan hakları uygulamasını yerleştirebilmek mümkün olmaz” diye konuştu.