BIST 9.451
DOLAR 32,60
EURO 34,80
ALTIN 2.497,59
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Karısını satırla öldüren katil kocaya 'canım hitabı' indirimi uygulandı

Ayşe Tuba Arslan cinayetine ilişkin istinaf mahkemesinin verdiği kararın gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, HTS kayıtları ve mesajların incelemesinde, Ayşe Tuba Arslan’ın bir erkekle gece geç saatlerde yoğun iletişim kurduğu, söz konusu erkeğin maktuleye “canım” diye hitap ettiği, bu durumunda sanığın savunmalarını doğruladığı belirtildi.

Abone ol

Eskişehir’de yaşayan Ayşe Tuba Arslan, eski eşi Yalçın Özalpay’ın satırlı saldırısı sonucu 2019 yılında hayatını kaybetmişti. Cinayetle ilgili olarak açılan davada, Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Özalpay’a “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek, nitelikli kasten öldürme suçundan” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme, sanık hakkında haksız tahrik ve iyi hal indirimi de yapmamıştı.

Cezası 24 yıla indirildi
Sanık Özalapay, karar için istinaf başvurusunda bulundu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de 25 Haziran tarihinde sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını kaldırdı. İstinaf mahkemesi katil kocanın haksız tahrik altında suçu işlediği değerlendirmesi yaparak, haksız tahrik indirimi uyguladı ve 24 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. İstinaf Mahkemesi verdiği kararının gerekçesini tamamladı.

Tahrikin etkisi ile cinayeti tasarladı
Gerekçeli kararda, sanığın cinayeti tasarladığı belirtilerek, “Somut olayda sanığın, aldatıldığını öğrenmesiyle boşanma davasının devam ettiği süreçte maktulü öldürme kararı aldığı, bu kararında sebat gösterdiği, boşanma davasının sona ermesinden kısa bir süre sonra, maktulün sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının yarattığı tahrikin etkisi altında bu kararı yerine getirmek için olay günü beraberine aldığı satırla maktulü öldürdüğü saptanmakla tasarlamanın sübuta erdiği kanaatine varılmıştır” denildi. Kararda, maktulde pek çok sayıda öldürücü nitelikte kesici yara oluşturulmasının tek başına suçun canavarca hisle ya da eziyet çektirerek işlendiğini kabule yeterli bulunmadığı belirtildi.

"Sanık doğru söylüyor"
İstinaf Mahkemesi yaptığı tahrik indirimine ilişkin olarak da, HTS kayıtları ve mesajların incelemesinde Ayşe Tuba Arslan’ın S.E isimli erkekle evlilik sürecini de kapsar şekilde çok sayıda karşılıklı arama ve mesajların bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek, “S. E, isimli erkek şahısla bu denli yoğun iletişim kurması ve bu iletişimlerin bir kısmının makul olmayan gece geç saatlerde yapıldığının tespit edilmesi, Serkan Erdal isimli kişinin göndermiş olduğu mesajda aralarındaki samimiyeti gösterir şekilde maktule ‘canım’ diye hitap etmesi de sanığın savunmalarını doğrular niteliktedir” değerlendirmesi yapıldı.

İlk haksız hareketi gerçekleştirdi
Kararda, evlilik birliğinin hukuken sona ermesine kadar sanığa karşı sadakat yükümlülüğü olan Ayşe Tuba Arslan’ın bu yükümlülüğe aykırı bir şekilde farklı erkeklerle aldatma şeklindeki süreklilik gösteren ve zamana yayılan davranışları ile ilk haksız hareketi gerçekleştirdiği savunularak, “Bu şekilde olayların başlangıcına sebep olduğu, aldatılma olgusunu öğrenmesi üzerine sanığın maktule yönelik tehdit, hakaret ve yaralama suçlarıyla ilgili mahkumiyetle sonuçlanan dosyalara konu eylemlerini gerçekleştirdiğinin saptanması karşısında tahrikte etki-tepki dengesi gözetildiğinde sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle TCK’nin 29.maddesi gereğince asgari hadden indirim yapılmasına karar verildi” denildi.

Kanlı eşyaların imhası
İstinaf mahkemesi, ayrıca Ayşe Tuba Arslan’a ait kanlı süet mont, pantolunun, krem renkli kesik kazak ile kan olduğu değerlendirilen kırmızı leke olan havlu ile kan lekesi bulunan lacivert renkli kot pantolonun da imhasına karar verildi.

"Ben ölünce mi yardım edeceksiniz"
Mahkeme, Ayşe Tuba Arslan’ın ölümüne yol açan satır ve bir adet bıçağın da el konulmasına hükmetti. Dosyaya ilişkin son kararı Yargıtay verecek. Ayşe Tuba Arslan, 23 kez eski kocası hakkında şikayette bulunurken, çantasında “Ben ölünce mi yardım edeceksiniz?” yazılı dilekçe çıkmıştı.