BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 35,11
ALTIN 2.326,23
HABER /  DÜNYA

İsrail itiraf etti! Türkiye'nin Kıbrıs hava üssü sonumuz olur

Siyonist İsrailli düşünce kuruluşu INSS, KKTC’de Türk SİHA’larının konuşlanacağı bir hava üssünün kurulması halinde İsrail’in manevra alanının olumsuz etkileneceği yönünde itirafta bulundu.

Abone ol

Kıbrıs Barış Harekatının yıl dönümünde KKTC’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri Siyonist İsrail'de geniş yankı uyandırdı. Siyonist İsrailli düşünce kuruluşu INSS, Kıbrıs'ta kurulacak olası bir Türk hava üssünün İsrail'in aleyhine olacağını itiraf etti.

Galia Lindenstrauss ve Rami Daniel, imzalı "Erdoğan sahadaki gerçekleri dile getiriyor: Kıbrıs sorununu çözmek için bir paradigmayı değiştirme girişimi" başlıklı haberde Kıbrıs endişeleri dile getirildi.

Türkiye’nin adadaki etkinliğinin artmasının İsrail’i olumsuz etkileyeceğini ve manevra alanını kısıtlayacağı öngörüsünde bulunan INSS, "Güney Kıbrıs son on yılda İsrail'in yakın bir ortağı haline geldi, bu nedenle İsrail adada olup bitenlerle yakından ilgileniyor. Bunun ötesinde, kuzeyde bir hava üssünün ve bir Türk deniz üssünün açılmasıyla adadaki Türk kontrolü güçlendirilecek ve bu gelişmeler İsrail'in manevra alanı üzerinde de etkileri olacak." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin kuzeydoğu Kıbrıs'ta insansız hava araçları için inşa ettiği askeri üs ve kuzeyde bir Türk deniz üssü kurma niyetinin gündeme geldiğini belirten INSS, şu ifadeleri kullandı:

Türk cumhurbaşkanının Temmuz ayı ortasında adaya yaptığı ziyaret sırasında kaydedilen gelişmeler, Kıbrıs Rumlarının Türk politikasında bir değişiklik olacağı korkusunu ve aslında adanın kuzeyinin Türkiye'ye ilhak edileceği ve güneyi üzerindeki kontrollerinin onların eline geçeceği yönündeki korkuyu pekiştirdi. ada tehlikeye girecekti.

Kıbrıs son on yılda İsrail'in yakın bir ortağı haline geldi, bu nedenle Kudüs adada olup bitenlerle yakından ilgileniyor. Bunun ötesinde, kuzeyde bir hava üssünün ve bir Türk deniz üssünün açılmasıyla adadaki Türk kontrolü güçlendirilecek ve bu gelişmeler İsrail'in manevra alanı üzerinde de etkileri olacak.

Federal bir çözüm zorlayıcı olsa da, Kıbrıs'taki ihtilafa bir çözüm olarak "iki devlet" kavramının bir takım önemli sorunları var. Adanın küçüklüğü böyle bir çözümün uygulanmasını zorlaştırıyor.

Erdoğan'ın ziyareti, Türkiye'nin adayı işgalinin (Kıbrıs Barış Harekatı - "Attila Harekatı" olarak da bilinir) rutin anma töreninin bir parçası olmasına rağmen, Erdoğan'a Kıbrıs'a eşlik eden Türk heyetinde, şu anda muhalefette olan İslamcı Saadet Partisi'nin temsilcilerinin de yer alması, Kıbrıs bağlamında güçlerin birleştirilmesinin işareti olabilir. 

Kıbrıs ziyaretine günler kala Türk cumhurbaşkanı, kuzey Kıbrıs'a vereceği "iyi haberler" olduğunu açıkladı. Çünkü o dönemde Azerbaycan'dan bir heyet Kuzey Kıbrıs'a hareket ettiğinden, Bakü'nün bugün sadece Ankara'nın tanıdığı Kuzey Kıbrıs'ı tanıyabileceği tahmin ediliyordu. Son olarak, 'iyi haber'in KKTC Cumhurbaşkanı ve Parlamento için yeni bir saray inşa etme planları olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan'ın Kıbrıs ziyareti sırasında yaptığı konuşma, büyük çoğunluğu olumsuz olmak üzere uluslararası tepkilere yol açtı. 23 Temmuz'da BM Güvenlik Konseyi, Türk planını kınayan bir karar aldı. Avrupa Birliği, Türk cumhurbaşkanının önerdiği siyasi çözümü kınayan bir bildiri yayınladı. Fransa'da aynı şekilde tavır aldı.  İngiltere'nin başarısız bir girişimi vardı. Rusya ve Çin'in BM kararına katılması. Ankara'nın Kıbrıs'a yönelik hamlelerini ilerletmesinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Erdoğan ve Tatar'ın açıklamalarının ardından İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü GKRY'ye destek açıklaması yaptı.

İsrail'in, Lefkoşa ve Atina ile bağlarını güçlendirmenin pek çok faydası olsa da Tel Aviv, Yunan-Türk geriliminde taraf seçmek zorunda kalacak.