BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,18
ALTIN 2.472,51
HABER /  ÇALIŞMA HAYATI  /  MEMUR

İlksanda rant kavgası

İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı'nda (İLKSAN) yaşanan kavganın nedeni ne?

Abone ol

İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) Olağanüstü Genel Kurulu, zaman zaman gerginliklerin ve kavgaların yaşandığı bir ortamda başladı ve dün, 28 Ocak Pazar günü sona erdi. 1996 yılına kadar Eğitim-Sen’in, bu tarihten sonra da Türk Eğitim-Sen’in nöbetleşe olarak yönettikleri ve adeta ideolojik sendikaların ve siyasetçilerin arpalık gibi kullandıkları İLKSAN’da gün olmuyor ki yolsuzluk ve talan haberi eksik olmasın.

İLKSAN’DA RANT KAVGASI DEVAM EDİYOR!

BES Genel Merkezi-Ankara: 29 Ocak 2007
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenlik mesleğiyle örtüştürülemeyecek manzaralara tanık olan İLKSAN kongresi karşısında büyük hayret ve endişe duyduklarını belirterek, İLKSAN’ın öğretmenlerin sırtındaki kamburlardan birisi olduğunu ve biran önce kapatılması gerektiğini söyledi.

İLKSAN GELEN GEÇEN HANI GİBİ
İLKSAN yöneticilerinin, üyelerinin paralarını basiretli bir işadamı gibi değerlendirmesi gerekirken, aymazlık, ilgisizlik, bilgisizlik nedeniyle kurumu ve kurum üyelerini zarara uğrattıklarını vurgulayan Genel Başkan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “255 bin ilkokul öğretmeninin üye olduğu yardımlaşma sandığı İLKSAN'da her ay toplanan 4 milyon YTL bir banka şubesinde 6 gün bloke ediliyor. Tangram adlı özel danışman şirketine İLKSAN yönetimi tarafından para verilerek hazırlatılan rapor, öğretmenlerin parasının en güzel (!) şekilde nasıl değerlendirildiğini ortaya çıkardı. Rapor 6 günlük bloke için İLKSAN'ın bankadan hiç talebi olmadığını ortaya koydu. Milli Eğitim Bakanlığı, yalnızca merkez teşkilatı personelinin maaşını (yaklaşık 2 milyon YTL) her ay sadece banka üzerinden ödenmesi için ilgili bankadan, anlaşmış olduğu dönem içinde 8 buçuk trilyon lira promosyon almıştı. İLKSAN'ın ise parasını karşılıksız bloke ettirmesi ‘Paranın akıbeti ne?’ sorusunu gündeme getirdi. ‘İLKSAN Organizasyonel İyileştirme Projesi’ adlı raporda, ‘…….. Bankası her ay İLKSAN üzerinden 18 bin YTL, yıllık 220 bin YTL civarında gelir sağlamaktadır’ denilmektedir.

İLKSAN BİNASI, ALEM YERİ OLDU
234 bin öğretmen üyesi olan İLKSAN, denetleme raporuyla sarsılıyor. Raporda İLKSAN Binasına "Rus Kadın" alıp alem yapan bekçiye tazminat ödendiği de ortaya çıktı.
İlksan Denetleme Kurulu tarafından, Sandığın Antalya'da gerçekleştirilen Genel Kurulu'na sunulan rapor, 234 bin 244 öğretmenin üye olduğu bir kurumun yönetiliş şeklini gözler önüne serdi. Sandığın değişiminin zorunlu olduğu, tasfiye edilmesi gereken şirketlerinin bulunduğu ifade edilen raporda, Sandık binasına gece yabancı uyruklu kadın alan bekçinin yöneticilerin "hatalı" kararı sonucu tazminat verilerek işten çıkartıldığı kaydedildi.

Raporda, "...'ın işlediği ve işten çıkarılmasını gerektiren bu menfur olaydan ötürü hizmet akdinin ihbarsız ve kıdem tazminatsız feshi imkanının ortadan kalktığı, geçerli sebeple fesih işleminin sakatlandığı" kaydedilerek, ödenen 18.604 YTL'nin söz konusu kişinin disiplin amirinin de aralarında bulunduğu yöneticilerden tahsil edilmesi gerektiği belirtildi.

ANANAS OTEL'İN SUYU SIKILMIŞ...
Raporda, İlksan'ın yüzde 99.9'una sahip olduğu DE-HA İnşaat Yatırım Otelcilik turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından işletilen Ananas Otel'de keyfi uygulamaların zararları da beraberinde getirdiği kaydedildi. Otelde 1 Nisan-30 Eylül 2005 tarihleri arasında 1.319 odada 2.693 kişinin ücretsiz konaklatıldığı ifade edilerek bunun kuruma maliyetinin 67.325 dolar olduğu kaydedildi. Ücretsiz konaklatılmaması gerekenlerin otelde yer işgal etmesi nedeniyle yüzde 100 doluluk oranının aşıldığı, rezervasyon fazlası duruma düşen müşterilerin de civar otellerde, konaklama ücreti yine Ananas Otel'den karşılanmak üzere konaklatıldığı belirtildi. Raporda, "Böylelikle Otel'in acentelerle yapılan sözleşme hükümleri görmezden gelinmek suretiyle, zarara uğratıldığının sübuta erdiği" ifadeleri kullanıldı.

ULUS ÖĞRETMEN EVİ HESAPLARINDA OYNAMA
Raporda, bir diğer dikkat çekici nokta ise İlksan'a ait olan Ulus Öğretmen Evi hesapları oldu. Denetleme Kurulu, İlksan Genel Müdürlüğü'nün genel kurula sunduğu hesapların doğru olmadığına dikkat çekerek, Genel Müdürlüğün 110 bin 198 YTL net karda gösterdiği Ulus Öğretmen Evi'nin zararda olduğunu kaydetti. Genel Müdürlüğün personel giderlerini farklı bir kalemde göstererek 77 bin 539 YTL zararı gizlediği bildirildi. Raporda, "İlksan Genel Müdürlüğü'nün, kağıt üstünde Ulus Öğretmen Evi'ni neden karda göstermeye çalıştığı sorgulanmalıdır" denildi.

ÖĞRETMENLERİN PARASINA GÖZ DİKMEYEN YOK
İLKSAN tarafından Kemal Ilıcak’ın 1992 yılında İstanbul Pendik deki metrekaresi 17 bin lira olan arsaları, AYBA adlı aracı şirket maharetiyle metrekaresi 57 bin 500 liradan toplam 189 milyar liraya İLKSAN’a satmasının ardından İLKSAN’ın tapuyu alamaması üzerine tapu cebri tecil davası açılması için, İLKSAN’ın kendi içinde bir hukuk bürosu ve yeterince avukatı olmasına karşın, Yönetim Kurulu kararıyla dışarıdan hizmet satın almak suretiyle Av. Nuray Turcan ve Av. Mehmet Yılmazcan ile sözleşme yapması ve davanın kazanılması halinde kazanılan miktara göre gayrimenkul değeri esas alınarak bu değerin yüzde 20’si tutarı karşılığı TL olarak anlaşma yapılmıştı.

Yapılan sözleşmenin ardından tapu cebri tecil davası Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ve Yargıtay’da sonuçlandı. İLKSAN, 1998 yılında avukata 37 milyar 950 milyon lira ödedi. Ardından, Yönetim Kurulu kararı olmadan üyelerden bir kaçının inisiyatifi ile zorunluluğu ve hiç gereği yokken İstanbul Valiliği’ne arsanın değerine ilişkin dilekçe yazıldı. Bilirkişi incelemesiyle arsanın değeri 16,5 trilyon olarak belirlendi. Bilirkişi raporu ileride Mehmet Yılmazcan’ın açtığı davada belge olarak kullanıldı. Davanın sonuçlanmasından 5 yıl sonra avukatlık ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle 7 Temmuz 2003 tarihinde Av. Mehmet Yılmazcan ve Av. Nuray Turcan, İLKSAN’a Kahramanmaraş Barosu Hakem Kurulu nezdinde 20 trilyon liralık alacak davası açtılar. Dava görev yönünden İstanbul Barosu Hakem Kurulu’na sevkedildi. Dava devam ederken 18 Temmuz 2003 tarihinde verilen kanun teklifi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda 13 Ocak 2004 günü 5043 sayılı Kanun ile bazı değişiklikler yapıldı. Kanun değişikliği teklifini veren dört imzacıdan birinin ismi ise, davayı açan iki avukattan birisi ve aynı zamanda AKP Kahramanmaraş Milletvekili olan Av. Mehmet Yılmazcan’dı. Açılan davada trilyonlarca lira söz konusu olmasına rağmen 30 Eylül ve 12 Ekim 2004’de görülen duruşmalar jet hızıyla bitirildi. Mahkeme kararıyla Av. Mehmet Yılmazcan, İLKSAN’dan 2 trilyon 513 milyar lira ve paranın 6 yıllık faizini almaya hak kazandı.

İLKSAN OYAK KARŞILAŞTIRMASI VE ÖNERİLERİMİZ
İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajının durdurulması için yasasının ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi gerekmektedir. Sendika olarak yaptığımız kamuoyu yoklamasında öğretmenlerin yüzde 78’i İLKSAN’ın kapatılmasını ve tüm varlıklarının üyelere pay edilmesini istiyor. Yüzde 15’i İLKSAN’ın OYAK benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak saygın ve itibarlı bir kuruluş olmasını görmek istemektedir. 250 bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının maaşından her ay zorla kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük bir misalle 30 yıllık bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 20 milyon lira, 30 yıl sonunda hiç işletilmese ve değerlendirilmese 7.200 YTL etmesine rağmen, bu para bile ödenmemektedir. Kesilen aidatın yüzde 20 ile yüzde 30’u İLKSAN tarafından buharlaştırılmaktadır.

Bu buharlaşan paralar yeteneksiz, işbirlikçi yöneticiler ve siyasiler yüzünden AKP milletvekili avukat Mehmet Yılmazcan gibilerinin cebine transfer edilmektedir. 120 trilyon nakit, 300 trilyon ederinde mal varlığı bulunan İLKSAN adeta AKP yöneticilerince sorumsuzca, arpalık gibi kullanılmaktadır. 20 trilyonluk avukatlık ücretine bu benim alın terim diyen sayın YILMAZCAN’ı tüm öğretmenler adına kınıyoruz. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan sınıf öğretmenlerimizin alın terinin ürünü olan İLKSAN’ı mecliste birkaç kulis ve entrikayla gerçekleştirildiği kanun maddesi değişikliği ile 20 trilyon borçlu çıkaran sayın YILMAZCAN’ı insafa davet ediyoruz. Göz göre göre yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç edilen öğretmenler adına birtürlü sesimize kulak vermeyen sayın Cumhurbaşkanını, sayın Başbakanı, sayın Milli Eğitim Bakanını protesto ediyor ve İLKSAN’da ki kayıp her kuruşun hesabını sormamız ve tazminini yapmamız için bu sürece katkıda bulunmaları adına kendilerinin bir zamanlar öğretmeni olduğumuz basın ve medya mensuplarını yardıma çağırıyoruz.