İletişim Uzmanı Taner Akkuş, günümüz toplumunda özelliklede son günlerde artan kadına yönelik şiddet ve sokaklarda yaşanan kavgalar ile cinayet vakalarının önüne geçmek için öfke ile sinirin birbirinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Abone olNuran Kırlak öncülüğündeki Ahde Vefa Platformu, kadına yönelik şiddet ile kadın cinayetlerini önleyici hizmetlerle farkındalık kamuoyunu aydınlatmaya devam ediyor.
Bakanlık birimlerine konferanslar veren İletişim Uzmanı Taner Akkuş, sinir ile öfke tanısının birbiriyle karıştırıldığını ve öfke terapileri üzerinden tedavi edildiği zannedilen duygularımızın bünyesinde gizlenen sinirin, aslında şiddete dönüşüyor. Öfkeyi sinirden ayırırsak şiddeti azaltırız” açıklamasında bulundu.
Cinayet vakalarının arttığını gösteren istatistiki veriler de bunu doğruluyor
Sözde öfke tanısı ile yapılan terapilerde iyileşme sağlanamadığını ifade eden Akkuş açıklamalarına şöyle devam etti; “Bastırılarak kontrol altına alınmak istenirken aslında sinirsel hastalıklarımızı örterek birikmesine ve patlamaya hazır bir volkan haline dönmesine neden oluyoruz. Böylece manevi boşluk, karamsarlık ile değersizlik duygusu ve ekonomik sorunlar gibi yaşanan olumsuzlukların tetiklediği duygularımız zamanla bir yanardağ gibi önlenmesi zor bir patlama doğurur ki; aile içi geçimsizlik, kadına şiddet, aşırı boşanma ile cinayet vakalarının arttığını gösteren istatistiki veriler de bunu doğruluyor” dedi.
Terapi mi, tedavi mi? Önce bu tespit edilmeli
“Öfke, yüzleşmeye yüz tutan bir duygu iken sinir ise de mutlak tedaviye muhtaç bir hastalıktır.” diyen Akkuş, sözlerine şöyle açıklık getirdi, “Öfkeli kişi sadece dışarıya zarar verir, kendisine asla zarar vermez. Öfke duyulana karşı 'garez-kin-nefret' gibi kötü davranış sergilerken, aynı anda bir başka şeye de sevgi gösterebilir. Bir anne kızıpta çocuğuna bağırırken aynı anda diğer bir çocuğunu sevgi göstermesi veya bir işçinin kızgın anında patronunu değil de gücünün yetebileceğine inandığı işçi arkadaşına yönelerek şiddet göstermesi öfkenin tanımıdır.” Önemine değindi.
“Sinirli insanlar ise her şeye agresif davranır, eşyayı ve etrafındaki hiç kimseyi tanımaz ve hatta öyle ileri gider ki kendisine bile zarar vererek intihar etmeye kadar gidebilir.” diyen Akkuş, “Önüne çıkan her şeye kötü davranır, içinde beslediği ve birikmiş hırsını çıkarmadan da asla sakinleşemez ve nihayetinde cinayet işleyebilecek duruma kadar bile gelebilir” bilgisini aktardı.
Öfke terapi ile sinir tedavi ile iyileşir
“Kişinin öfkesiyle uyumlu yaşaması için güvenli beslenme, doğru nefes alma teknikleri ve manevi değerler gibi uygulamalarla beyne oksijen göndererek doğru karar alma ve doğru karar verme mekanizmasını çalıştırıp tahammül sınırlarını genişletebilir.” diyen İletişimci Taner Akkuş, “Kişinin kendisi ile yüzleşerek öfke duygusunu tanıma ve öfkesiyle uzlaşma metoduyla iyileştirilmelidir.” dedi.
Sinirle ilgili tüm vakalar ise tartışmaya bile kesinlikle açık olmadan ruh sağlığı ile ilgili bir psikolojik yardım alınmasının önemini vurgulayan Taner Akkuş: “Söz konusu sinirsel vakaları, ilgili hekimliklerin gözetimindeki tedaviler ile mutlaka iyileştirilmelidir.” İfadeleriyle sözlerini noktaladı.
ÖNCEKİ HABERLER
