BIST 9.780
DOLAR 32,57
EURO 34,94
ALTIN 2.431,97
HABER /  GÜNCEL

İlber Ortaylı'dan Elon Musk'ın İstanbul'un fethi paylaşımına noktayı koydu! Tarih dersi verdi

Elon Musk'un yaptığı İstanbul'un fethine ilişkin paylaşım ortalığı karıştırmıştı. Türkiye'ye yönelik tehdit içerdiğine yönelik komplo teorileri de ortaya sürülmüştü. Prof. Dr. İlber Ortaylı konuya nokta koydu.

Abone ol

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk’ın Twitter hesabında yaptığı bir Bizans askerinin uyumadan önce “Kapıyı kilitledim mi?” paylaşımına ilişkin “Elon Musk, bildiğiniz gibi dünya ile dalga geçen bir para babası. Bu tiplerin ince tarih, felsefe ve edebiyat bilgisine sahip olduklarını düşünmeyelim” dedi.

Elon Musk’ın 1453 yazısıyla paylaştığı çizimi paylaşması sonrasında sosyal medya hem tepkilere hem de sorular üzerinden tartışmalar başlamıştı.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet Gazetesi’ndeki yazısında Musk’ın geçen günlerde yaptığı paylaşımını değerlendirdi.

İstanbul’un fethinde Kerkeporta’nın kilitlenmesinin unutulmasından dolayı Türk ordusunun içeri girdiği hikayesini en son Stefan Zweig’ın yazdığını belirten Ortaylı, “İstanbul, müthiş bir askeri hazırlık sürecinin ardından fethedildi. Öyle kolay olmadı” dedi.

İlber Ortaylı ayrıca Elon Musk için de “Elon Musk, bildiğiniz gibi dünya ile dalga geçen bir para babası. Bu tiplerin ince tarih, felsefe ve edebiyat bilgisine sahip olduklarını düşünmeyelim” ifadelerini kullandı.

İlber Ortaylı’nın yazısında ilgili kısım şöyle:

Gündelik Amerikan şakası
"Bu Elon Musk’ın esprisi gündelik bir Amerikan şakasıdır; bu gibi şeyleri severler. Ne Yunanlarla ne de Türklerle fazla bir ilgisi olduğunu düşünmeyelim. Elon Musk ile dünyanın herhangi bir yerindeki bir Ortodoks papazının veya herhangi bir Hıristiyan kafalı münevverin aynı torbaya giremeyeceği açıktır. Amerikalıdır, mali piyasanın önderidir; bu bakımdan üzerine bizde yapıldığı gibi sayfa sayfa yazılar yazmanın alemi yoktur.

Kerkeporta’nın kilitlenmesinin unutulmasından dolayı Türk ordusunun içeri girdiğini düşünmek çok saf bir anlayış olur. İstanbul’u 200–300 bin kişilik bir ordunun kuşattığına inanmak da aynı derecede bir saflıktır. Bu kadar kalabalık bir orduyu besleyecek bir alan değil orası. Hafazanallah ordunun gıdasını temin etseniz; arkada bıraktığı cüruf ve kirlenmeden hastalık çıkardı.

Bu kuşatma ilk olarak ateşli silahların hâkim olduğu bir ordunun ve onun genç mareşalinin dehasıdır. İstanbul bugün fethin izlerini çoktan tarihe kazıdı. Şimdi asıl, İstanbul’un uğraşması gereken bugünün istilalarıdır. Bu sonuncular büyük şehrin hayatını bir zamandır altüst etmeye başladılar ve tahribat devam ediyor. Gereken iktisadi, mali ve imar düzenini sağlayan tedbirler alınmazsa çok daha hazin sonuçlar ortaya çıkar."