BIST 9.543
DOLAR 32,52
EURO 34,84
ALTIN 2.488,04
HABER /  GÜNCEL

Hükümetten Erdoğan sorusuna flaş cevap!

Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası gazetecilere açıklama yaparken, hükümet ile Erdoğan arasında çatlak olduğu iddialarına cevap verdi.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi ile ilgili sözlerinin "kişisel ifadeler" olduğunu söyledi. Erdoğan ile Davutoğlu arasında "Artvin konusunda çatlak var" iddialarına da cevap veren Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı'nın Gezi değerlendirmesini de açıklık getirdi.

Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) ile ilgili sözlerini değerlerdirdi. Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili tahliye kararına ilişkin

Cumhurbaşkanı'nın görüşleri bellidir. Buradan bir ayrılık meselesi çıkarmak doğru değildir.

yorumun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişisel görüşü olduğunu ifade eden Kurtulmuş, hükümet ile Erdoğan arasındaki çatlak iddialarını ise kesin bir dille yalanladı. İşte o sözler:

TOPLANTIYA DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DA KATILDI

Bugün Bakanlar Kurulu'na Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldı. Din hizmetlerinin daha iyi bir şekilde sürdürülmesi konusunda önemli bir görüşme yaptık. Doğu ve Güneydoğu'da da Diyanet İşleri'nin sürdürdüğü ve sürdüreceği projeleri masaya yatırdık.

Terörün yakıp yıktığı ilçeler çok hızlı bir şekilde kurtarılacak. Örneğin Silopi'de eğitim yeniden devam etmeye başladı. Sağlık hizmetleri de aynı şekilde. İlçeler terörden temizlendikçe çalışmalar sürdürülüyor. Çok etkin bir çalışma sürdürülüyor.

ERDOĞAN'IN AYM KARARINA YORUMU

(AYM'nin Can Dündar ve Erdem Gül kararı) Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili kendi kişisel konumunu ortaya koymuştur. Herkes Türkiye'de herhangi bir mahkeme kararına karşı görüşünü ifade edebilir. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki sayın Cumhurbaşkanımız, bu görüşlerini Anayasa Mahkemesi karar almadan önce değil, kararını aldıktan sonra ifade etmiştir. Dolayısıyla bunu tabii seyri içinde herhangi bir mahkemenin almış olduğu karara karşı kendi görüşünü, kendi konumunu tespit etmesi olarak görmek yerindedir. Yoksa Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurulara karşı bir müracaat mercii olmasını ortadan kaldıracak bir görüş değildir. Zaten bu adımı atan sayın Cumhurbaşkanımızın kendisidir.

HÜKÜMET İLE SARAY ARASINDA ÇATLAK MI VAR?

Herhangi bir olay karşısında hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın görüşleri bellidir. Buradan bir ayrılık meselesi çıkarmak doğru değildir. Gezi parkı eylemlerinin nasıl kısa bir sürede çarpıtıldı, Türkiye'nin nasıl köşeye sıkıştırılmak istendiğini gördük. Cumhurbaşkanımız bu duruma göndermede bulunmuştur.

YENİ ANAYASA

Herkes burada samimiyetle yeni anayasa yapım sürecine katkıda bulunsun istiyoruz. Biz de AK Parti olarak sonuna kadar katkıda bulunacağız. Bizim görüşlerimiz bellidir, ama bunların hepsi de tartışmaya açıktır. Sonuçta, eğer uzlaşmayla bir noktaya gidilemezse biz kendi görüşlerimizi parlemontaya sunma konusundaki adımlarımızı atarız.

Türkiye'de bir anayasa yapma zorunluluğu vardır. Sivil, demokratik, katılımcı yeni bir anayasa ihtiyacı vardır. 1980 darbesinden sonra, 82 Anayasası'nın kabul edildiği günün ertesinde hemen bu tartışmalar başlamıştır. Sanki Türkiye yeni bir anayasa tartışmasını yeni yapıyor, ilk sefer karşılaşıyormuş gibi bir anlayışın içerisinde olmamak lazım. Eğer bu parlamento yeni bir anayasa yapmazsa, hangi yasayı çıkartırsa çıkartsın, hangi yasama faaliyetinin içerisinde olursa olsun aslında siyaseten hiçbir şey yapmamış olacaktır.

Türkiye'nin birinci önceliği, birinci ihtiyacı, toplumsal ihtiyacı, mutabakatlarından birisi de yeni bir anayasa yapılmasıdır. Şimdiye kadar bütün anayasalarımız askerlerin zoruyla, paletlerin şakırtıları arasında yapılmıştır. Artık yeter. Türkiye sivil, demokratik, parlamento iradesiyle yaptığı bir anayasayı inşallah önümüzdeki dönemde yapar ümidi içerisindeyiz.

Çok açık söyleyeyim. Bu anayasa yapım sürecinde şu veya bu gerekçeyle kim kaçarsa, millet kaçanı 'anayasa kaçkını' olarak tanımlar. Dolayısıyla samimi olarak bütün partilerin yeni anayasa yapım sürecine samimiyetle katılmasını istirham ediyoruz, temenni ediyoruz.