Gazeteciler sordu, Gülen yanıtladı. Görüşmede kamera ve ses kaydı yoktu. Peki görüşmede neler konuşuldu?
Abone olİNTERNETHABER.COM- Türkiye'den 4 gazeteci sessiz sedasız okyanus ötesinde Fethullah Gülen ile buluştu. Gizli görüşmeyi ilk Gazeteciler.com duyurmuştu. Pensilvanya'daki çiftlik evinde yapılan görüşmenin perde arkasını o buluşmada yer alan gazeteciler yazmaya başladı.
İşte o isimlerden biri de Habertürk yazarı Serdar Turgut'tu. Gülen'in Pensilvanya'daki hayatına dair verdiği ayrıntı dikkat çekiciydi:
"Daha sonra öğrendim ki evdeki küçük odasında bir tür inziva hayatı yaşadığını söyleyen Fethullah Gülen çok nadiren dışarı çıkıp bu güzelliği görürmüş, hatta evdeki insanlar bana arazide bulunan küçük göletin yanına bile Gülen'in 13 yılda sadece iki kez indiğini söylediler."
SERDAR TURGUT BAŞKÖŞEYE KURULDU
Sohbetin nasıl başladığı ve oturuş düzeni Turgut'u oldukça mutlu etmişe benziyor. Masanın başköşesine nasıl kurulduğunu anlatıyor:
"Panik içinde fark ettim ki bana masanın başköşesindeki iskemle ka
| İşte o 4 gazeteci |
| Gülen'in Pensilvanya'daki çiftliğinde ağırladığı 4 gazeteci şunlar; -Cüneyt Özdemir (CNN Türk-5N-1K programının sunucusu) -Ferhat Boratav (CNN Türk'ün Birand'dan sonra gelen iki numaralı ismi) -Bejan Matur (Zaman Gazetesi'nin kürt kökenli genç kadın yazarı. Aynı zamanda şair...) -Serdar Turgut (Habertürk'ün köşe yazarı) |
lmıştı. Ben hemen "Başköşeye benim oturmam doğru olmaz" dedim. Fethullah Gülen "Biz de âdet böyle, siz oturun oraya" dedi. Utanarak da olsa oturdum."
GÜLEN'İ GÜLDÜRDÜĞÜ AN
Sohbetin başındaki resmi ortamı Turgut'un esprisi dağıtmış. Gülen'e siyasi soru sorma tedirginliği nasıl atlattıklarını böyle yazdı:
"Fethullah Gülen askerlik anılarını anlatıyordu. Ben onun darbe girişimi yarım kalan Talat Aydemir'in bölüğünde askerlik yaptığını duyunca kendimi tutamadım ve "Siz de mi darbeciydiniz?" diye sordum. Bu şakam Fethullah Gülen'i güldürdü ve yeni tanışan insanların ortamına özgü normal tedirginlikler bir anda silindi gitti."
"İZMİR'İ ÇOK ÖZLEDİM"
Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği ve en çok izlediği şehir sorusuna verdiği cevap ilginçti:
"Daha sonra "Türkiye'yi özlediniz mi?" sorusuna "Türkiye'yi düşünmediğim an yok ki" diye cevap verdi. Birçok şehirde, bölgede yaşadığı için en çok nereyi özlediği sorusuna ise "İzmir'i çok özledim" cevabını verdi."
NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYOR?
Milyonlarca üyesi ve dünyanın dört bir yanında yüzlerce okulu olan olan hareketin başındaki isim nasıl Türkiye istiyor? Bu yöndeki soruya verilen cevabı Turgut köşesinde böyle aktarıyor:
"Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?" sorumuza ise hak ettiği kadar güçlü olan ve dünyada hak ettiği düzeyde saygı gören bir Türkiye hayal ettiği yanıtını verdi.
Gazze'ye yardım götüren İHH'yı "İsrail'den izin almalıydılar" diyerek eleştiren Gülen, ABD kongresinin kararını hatırlattı:
"Bu arada Gülen Amerika kongresinde Mavi Marmara filotillasını organize den İHH hakkında terörist örgüt tanımlaması getiren önergenin de kongreden geçiş sürecini yakından izliyor, hatta bana "Arkadaşlarım bana önergenin çıkmış olduğunu söylediler" dedi."
CÜNEYT ÖZDEMİR NELER YAZDI?
Cüneyk Özdemir de o 4 gazeteciden biriydi. Özdemir karşılaşmada nasıl bir Gülen bulduğunu, izlenimlerini köşesinde yazdı:
GÖZLERİ ŞİŞ BAŞPARMAĞI KIRIKTI
"2,5 saatlik bir otoban yolculuğundan sonra bir kahvaltı sofrasında hayatımda ilk kez Fethullah Gülen ile karşılaştım. Gözleri şiş, sağ elinin baş parmağı kırıktı... Yaklaşık 2 saat süren bir sohbet gerçekleştirdik.
Başlangıçta hepimiz karşılıklı tedirgindik. Sonrasında daha rahat konuşur olduk..."
"EV ÖDEVİMİZ"
Muhalefet partileri bile rakip gördü referandum sürecinde. İşte bu ortamda Gülen ile buluşmayı Özdemir, çok etkileyici bulduğunu şu sözlerle anlatıyor:
"Hadi itiraf edeyim bu söyleşi bir gazeteci olarak kendi tarihime not ettiğim kadar önemli ve ‘çok çok etkileyiciydi...’
Pensilvanya’da yani dünyanın öbür ucunda küçücük bir odada münzevi bir hayat sürdüren ama o odada aldığı kararlar ile bugün Türk siyasetini etkileyen yarın da dünya siyasetini etkileyebilecek böylesine bir kişilikle konuşmak ve tartışmak bir gazeteci olarak beni gerçekten etkiledi.
Gönül isterdi ki bunu canlı yayında yapalım..!
Şimdilik mümkün gözükmüyor ama herhangi bir görüntü ve kayıt olmasa bile o gün o kahvaltı masasının etrafındaki gazetecilerin anlatacakları sevenlerinin de sevmeyenlerinin de ilgisini çekecektir.
Ben çok etkilendim, etkilenilmeyecek gibi değildi..
Olumlu olumsuz bence, yani bir gazeteci olarak önemli değil. Türkiye ve Dünya vizyonu çok farklı olan ilginç bir portre vardı o sabah karşımızda..
Bir gazetecilik görevi olarak hepsini anlatacağım, anlatamalıyız, anlatacağız...
Bu bizim tarihe karşı sorumlu olduğumuz ev ödevimiz."
ÖNCEKİ HABERLER
