BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,71
ALTIN 2.410,70
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan: CHP'ye bir Osmanlı tokadını sandıkta atalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan gün boyu baş döndüren miting trafiğine akşam saatlerinde Çekmeköy'de yaptığı konuşmayla devam etti. Erdoğan ekonomik saldırılarla ilgili önemli mesajlar vererek bunu yapanların bedelini ağır ödeyeceğini ifade etti. 31 Mart seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamada ise, "Öyle bir oy patlaması yapalım ki inşallah bu CHP'ye bir Osmanlı tokadını sandıkta atalım." ifadesini kullandı.

Abone ol

CHP ekonomiyi konuşuyor, belediyeler kalkıp da ekonomiyi mi düzeltecek?diyen Erdoğan, ''Onlar önce belediyeyi nasıl yönetecek onu düşünsün, birçoğu maaş ödeyemiyor. Vatandaşımı aldatmaya kalkıyorlar, bundan sonra rapor yayınlamayacaklarmış, akılları şimdi yerine geldi'' şeklinde konuştu. Erdoğan bugün İstanbul'da art arda mitinglerde konuştu. Erdoğan'ın bugünkü programında Çekmeköy'ün ardından sırasıyla, Ümraniye, Beykoz ve Sarıyer mitingleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy'deki mitingde halka hitap etti. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Bundan 25 yıl öncesinin Çekmeköy'ünü iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, "Buralarda bayağı kaldım, buralarda çalıştım. Bu çevre bırakın köyü, mezra standartlarında dahi hizmet götürülmeyen o günleri sizler de hatırlıyorsunuz. Yol deseniz yol yok, kışın çamurdan, yazın tozdan topraktan geçilmez. Kaldırım zaten hiç yok. Altyapı hak getire, üst yapıyı söylemiyorum bile. Derme çatma direklerle gelen elektrik, derme çatma borularla gelen su, birkaç köy bakkalı, birkaç saatte bir gelen otobüs dışında buraya, İstanbul'a ait bir yerleşim yeri demeye bin şahit isterdi." diye konuştu.

"Hey George, size daha çok hesap soracağız"

Büyümenin önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Ama asıl önemlisi, nasıl büyüdüğünüz, nereye doğru büyüdüğünüzdür. CHP ne yapacak? Çıkmışlar ekonomiyi konuşuyorlar. Ne ekonomisi şu anda? Belediyeler, gelip de Türkiye'nin ekonomisini mi düzeltecek. Belediyelerin ekonomiyi düzeltmek gibi bir imkanı, bir gücü var mı? Önce onlar, bir defa belediyeyi nasıl yönetecekler onu öğrensinler. Bunların bir çoğu maaş ödeyemez. Türkiye'nin ekonomisi kimin elinde? Bizim elimizde, Türkiye hükümetinin elinde. 4,5 yıl... Bizi ne yaptılar, mahalli seçimlerle aldatmak istiyorlar. Bunun için de yok bilmem ekonomik kur, faiz, enflasyon, ne alakası var bunun bununla, vatandaşımı aldatmak istiyorlar. Dertleri bu. Tutmadı şimdi. Şimdi yeni raporlar veriyorlar. 'Bundan sonra bir ay kala seçimden öncesinde rapor vermeyeceğiz.'. İyi ki aklınız başına geldi. Hey George, size daha çok hesap soracağız, çok. Türkiye'yi bu yollarla terbiye edemeyeceksiniz. Bunun bedelini de ağır ödeyeceksiniz."

Türkiye'yi, İstanbul'u ve Çekmeköy'ü demokraside ve ekonomide hak ettiği seviyeye getirmek için gece gündüz çalıştıklarını, her alanda ülkeyi geçmişle mukayese edilemeyecek yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle tanıştırdıklarını belirten Erdoğan, gelecek dönemde hem ülkeye, hem de şehre daha büyük hizmetler getirmek için projelerin, programların, hazırlıkların tamam olduğunu kaydetti. 

Neyin intikamını alıyorsun?

''Bir tane çıkmış, beyni sulanmış. Pazar günü için ne diyor? 'İntikam günüdür' diyor. Ya beyni sulanmış ya, akıl git gel yapıyor. Neyin intikamını alıyorsun? Bu yapılan yatırımların mı intikamını alacaksın?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çekmeköy'ün ardından ziyaret ettiği ilçe bu kez Ümraniye oldu. Erdoğan burada vatandaşlara şöyle seslendi: 

Bu milletin gündeminden terör meselesini tamamen ortadan kaldırana kadar durmayacağız. Bunu CHP'ye rağmen CHP'nin kanlı ittifak ortaklarına rağmen yapacağız. İstanbul'un ortasında bölücü örgütün sembolleriyle kutlama yapanlara rağmen gerçekleştireceğiz. Kandil'den aldıkları talimatlara rağmen yapacağız. Ümraniyeli kardeşlerime diyorum ki, bu Pazar İstanbul'da büyük şehirde Binali kardeşimize desteği vereceğiz ve bunlara buradan en büyük şamarı atacağız... Ümraniye'de İsmet kardeşimize oyumuzu atacağız. İki tane Yıldırım. Biri Binali Yıldırım diğeri İsmet Yıldırım.

Bunlarda millete sevda, hizmet aşkı diye bir şey yok

Bunların bu millete aşkı yok. Utanmadan 'darbe olursa tankların önüne önce ben çıkarım' diyordu. Gördük, bunlar ödlek, korkak. Bunların öyle millete sevda, hizmet aşkı, böyle bir şey yok. Zaten dikili ağaçları yok. Şimdi ben buradaki heyecanı, coşkuya bakınca Ümraniye'nin meseleyi ne kadar iyi kavradığını anlıyorum. Geçenlerde Adalar'da İstiklal Marşı okunuyor. Bay Kemal İstiklal Marşı okuyor, yanındakiler okuyor. Ama Bay Kemal'in Adalar Belediye Başkan adayı İstiklal Marşı'nı okumuyor. HDP, Kandil sevicileri İstiklal Marşı'na karşı tavırlıdır. Bunlar Türk Bayrağı'na kendi kongrelerinde bile zor asarlar, korkularından. Türkiye tarihin en büyük utanç sahnelerini burada yaşadı.

Biz de sırtımızı millete Allahımıza dayadık

Alibeyköy'deki 650 bin metrekarelik Vialand denilen yer, Haliç'te çıkardığımız çamurla doldurulan yer. Aynı şekilde Ümraniye'deki çöplük de şu anda spor tesisleri. Bu bizim eserimiz farkımız bu. Ey Bay Kemal, senin bundan haberin var mı? Adam teröristbaşı için heykel dikecekmiş! Öbürü ne diyor 'Bir sıtrımızı PYD/YPG'ye dayadık' diyor. Be kadın biz de sırtımızı bu millete ve Allah'a dayadık. Utanmadan 'Kürdistan'da oylar şuraya' batıda da oylar malum'. CHP'ye, HDP'ye, sözde İYİ Parti'ye, Saadet'e oy veren kardeşlerim, ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Siz hizmete mi, esere mi oy vereceksiniz, yoksa ideolojiye mi?

Binali ve İsmet Yıldırım Bey'i size emanet ediyorum

Darbecilerin şerefine kadeh kaldıran şerefsizler bu şehre hizmet edemezler. Belediyecilik hizmetleri zordur, zahmetlidir, çetindir. Özellikle tecrübe olmadan belediye başkanlığı yapılmaz. Ömrünün son 25 yılı size ve ülkemize hizmetle geçmiş Binali Bey'i İstanbul'un huzuruna çıkardık. Türkiye'ye önemli eserler kazandırmış, dünyada belli bir yeri, tanınmışlığı olan kardeşimizi sizlerin takdirinize sunduk. Ümraniye'de sizin sevginize mazhar olmuş İsmet Yıldırım kardeşimiz KİPTAŞ'ta binlerce, onbinlerce inşaat ve altyapıda çalışmış olan kardeşimizi ve Ümraniye'ye size emanet ediyorum.

Daha sonra İstanbul'un Boğaz'daki ilçesi Beykoz'a geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz Belediyesi Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Bay Kemal Fetö'cülerin yardımıyla tankların arasından kaçtı

Türkiye'yi 3,5 kat büyütmüş bir siyasetçi olarak söylüyorum, gGirdiğimiz her seçimi kazandık Allah'a hamdolsun. Bunun CHP'nin başındaki zat gibi 15 Temmuz gecesi, tankları görünce FETÖ'cülerin yardımıyla tankların arasından kaçırıp, Bakırköy Belediyesi'ne götürdüler. 'Otellerde yer bulamadığımız için Bakırköy Belediyesi'ne gittik'. Kahveyi orada yudumladı, darbeyi oradan izledi. Bunlara bu vatan teslim edilmez. Bizler ekonomi, ulaşım, sağlık, tarım, eğitim, demokrasi ve özgürlüklerde Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlara imza atmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Kaşgarlı Mahmud, dağ kement ile eğilmez denizin önü kayıkla kesilmez, diyor. 31 Mart'ta iradenize güçlü sahip çıkarsanız inanın bizim önümüzü kimse kesemez.

Asıl patronları kandil ve Pensilvanya'da

Pazar günü Beykoz sandıkları patlatıyor mu? Durmak yok yola devam. Biz asıl bu her belediye için bunların yaptığı eş başkan pazarlıkları var ya, bunları merak ediyoruz. Biz Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz'da kurduk. Hep dua ediyorum: Ya Rab! Bu Cumhur İttifakı'nı pazara kadar değil mezara kadar nasip et! Bunların hem partilerinde hem belediyelerinde resmi olarak görev yapan başkanları var bir de asıl patronları var. Nerede Kandil'de, Pensilvanya'da! Bölücü terör örgütünün aşının heykelini dikeceklermiş. Şu anda adam içeride. Bu adamlar benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor. Oraya ne hizmet varsa biz götürdük. Onlar aldıkları paralarla hendekleri, çukurları açtılar. Güneydoğu kardeşlerim bunları iyi bilir.

Ah beykoz ah! buraların dili olsa da bir konuşsa

Birileri çıkıp 'intikam' diyor. Kafaya bak! Neyin intikamını alacaksın, Türkiye'yi 3,5 kat büyüttüğümüzün mü intikamını alacaksın? Bunlar üşütmüş. Kazandığımız belediyelerle beraber bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geliyoruz. Her türlü pazarlıkta bunlar varlar. Hep gizli pazarlık. Koskoca İstanbul'un, Ankara'nın, İzmir'in hizmetkârı olmak her babayiğidin kârı değil. Beykoz'da sadece Beykoz'da doğanlar yaşamıyor sadece. Karadeniz'den tüm ülkemizin coğrafyası var. Ah Beykoz ah! Buralarda az top oynamadım! Beykoz Çayırı'na, Çubuklu'ya az gelmedim. Buralara top oynamaya geldim. Akrabalar da var.

Sıkıntılarımız varsa 31 mart'tan sonra hallederiz

AKM'nin oraya Türkiye'nin en büyük opera binasını yapıyoruz. Harbiye Kongre Merkezi'ni yaptık yerin altında. 3 bin 300 kişilik. Yanına Muhsin Ertuğrul Tiyatro Salonu'nu biz yaptık biz! Sorun bunlara; ey CHP siz ne yaptınız? 31 Mart laf cambazlıklarıyla geleceğimize ipotek altına koymaya çalışanlara karşı hepimiz dikkatli olmak zorundayız. Kendi aramızda ne sıkıntı varsa inşallah 31 Mart'tan sonra hallederiz. Sizlerden büyükşehir adayımız Binali Yıldırım kardeşimle Beykoz adayımız Murat Aydın kardeşimize sahip çıkmanızı istiyorum.

Günü Sarıyer ile bitirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan günü, Sarıyer’de düzenlenen mitingi ile bitirdi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Kur oyunları ve terör örgütleri üzerinden Türkiye'nin bağımsızlığına kastedenler, 31 Mart sonrasında ya daha fazla pervasızlaşacaklar ya da milli iradenin karşısında mum gibi olacaklar, Cumhur İttifakı karşısında mum gibi olacaklar. Türkiye'nin güçlenmesini hazmedemeyenler, 31 Mart sonrasında ya daha azgınlaşacaklar ya da kendilerine çekidüzen verecekler. Son 4 yıldır kıpırdayamaz hale getirdiğimiz bölücüler, ya zafer sarhoşluğuna kapılacak ya da bir daha asla unutamayacakları bir yenilgi yaşayacaklar. 31 Mart akşamında ya Kandil'deki terör ağalarını sevindireceğiz ya da Türkiye'ye umut bağlayan mazlum ve mağdurları sevindireceğiz. 31 Mart akşamında ya Pensilvanya'daki şarlatanı umutlandıracağız ya da 15 Temmuz kahramanlarının umutlarını şad edeceğiz. Kandil'in emrindeki partinin eş genel başkanı CHP'nin İstanbul ve Ankara büyükşehir adaylarına şimdiden resti çekti." 

"Durmak yok çok gayret edeceğiz"

Erdoğan, partisinin Sarıyer mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinin bulunduğunu ama Kürdistan diye bir bölgenin olmadığını belirterek, "Nerede o? Irak'ın kuzeyinde." ifadesini kullandı.

"Bay Sezai, terör sevicileriyle beraber defol, Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesine git" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi CHP kimlerle ortaklık yapıyor? Bunlarla. Başka? HDP. Başka? Maalesef Saadet. Dörtlü mekanizma. Şimdi bu dörtlü mekanizmaya, ben diyorum ki gelin inşallah pazar günü bir Osmanlı tokadını sandıklarda atalım. Ama şimdi ben siz hanım kardeşlerimden çok büyük destek bekliyorum, çok büyük gayret bekliyorum. Zira kale içeriden fethedilir." 

Gençlere de seslenen Erdoğan, "Durmak yok çok gayret edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir tanesi de çıkıyor ne diyor biliyor musun? Bir tane kadın, o da diyor ki 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, YPJ'ye dayadık, PYD'ye dayadık.' Be ey kadın, biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Şu anda Sarıyer'i 5 yıldır yöneten zihniyet bunlar değil mi? Bu CHP, bunlardan farklı mı? Bunlarla zaten el ele omuz omuza. Dolayısıyla bu oyunu bizim bozmamız lazım. Bu oyuna bir daha gelmememiz lazım. Onun için diyorum ki ne yapalım yapalım, pazar günü bu işin gidişini değiştirelim."

"İmamoğlu'nu kim tanıyor dünyada?"

"Şimdi ben buradan soruyorum, seçimden sonra bu parti şayet kazanırsa, CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerine eş başkanlar atayacak mı?" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer öyleyse bunların kim olduğunu bilmek, bu şehirde yaşayan insanların hakkı değil mi? Meydan okuyor adam. İstanbul başı onlara göre İmamoğlu, bilecek ki 3 milyon Kürt'ün burada hakkı var. Ya sen bir defa kendin Kürt değilsin. Sen ne idiği belirsiz birisisin. Benim Kürt kardeşlerimin oylarına sen nasıl oluyor da ipotek koyuyorsun? Biz bugün, Güneydoğu'da ve Doğu'da güçlü bir siyasi partiyiz AK Parti olarak. Güneydoğu'nun içinde Gaziantep de var, Şanlıurfa da var. Bütünüyle bunları aldığın zaman bakıyorsun ki AK Parti burada birinci parti. Böyle bir gücümüz var. Şimdi ben diyorum ki Sarıyer'de de Binali Kardeşim bunlarla mukayese edilmeyecek bir güce sahip. Dolayısıyla CHP'nin adayı, Binali Yıldırım ile aynı teraziye konulabilir mi? Böyle bir ismi biz İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gönderdik. Niye? Hem dünyayı tanıyor, dünya da onu tanıyor. İmamoğlu'nu kim tanır dünyada?"