BIST 10.083
DOLAR 32,48
EURO 34,86
ALTIN 2.439,66
HABER /  GÜNCEL

Elif Şafaktan Papaya ögütler

Elif Şafak Kasım sonunda Türkiye'yi ziyaret edecek Papa'ya bazı öğütlerde bulundu.

Abone ol

Türkiye'de ''Baba ve Piç'' romanı nedeniyle 301. maddeden yargılanmış yazarlardan biri olan Elif Şafak, Roma Katolik Kilisesinin ruhani lideri Papa 16. Benediktus'un kasım sonunda Ankara, İzmir ve İstanbul'a yapacağı ziyareti İtalya'daki haftalık magazin dergilerinden Grazia'ya değerlendirdi.

Dergi, Şafak'la yaptığı uzun söyleşiyi, bugün piyasaya çıkan sayısında, kapak sayfasından, "Sevgili Papa, İstanbul'a gitmeden önce benim öğütlerime kulak ver" anonsuyla duyurdu. Şafak, kendisine yöneltilen sorulara yanıt vererek yaptığı değerlendirmede, Papa'nın 12 eylülde Almanya'nın Regensburg kentinde yaptığı konuşmada İslam konusunda kullandığı ifade ve üslubu onaylamadığını belirterek, "Bence, Papa'nın Regensburg konuşmasında, son derece uygunsuz ifadeler vardı. Neticede de, yeterince gergin olan dünyada, sadece yeni bir gerilime sebebiyet verdi. Ama bu arada aşırılık yanlısı kimi Müslümanların tepkisi de aynı şekilde zararlı sonuçlar doğurdu" dedi.

Şafak, "Papa'ya ne tür tavsiyelerde bulunmak isterdiniz?" sorusunuysa şöyle yanıtladı: "Ona şunları tavsiye etmek isterdim: İslam konusunda genelleme hatasına düşmeyin. Bu, son derece tehlikeli. İslam dünyası, Batı'da zannedilenin aksine tek tip bir blok konumunda değil. Farklılıkları görmek önemli. Papa'ya, İslam'ın sadece sevgiye dayanan sufi, yani mistik bir yönelimi olduğunu da hatırlatmak isterim."

Papa'nın Türkiye'de dini yetkililerle yapacağı görüşmelerin "önemli" olacağına işaret eden Şafak, şunları kaydetti: ''Papa'nın ziyareti de muhtelif din ve kültürlerin temsilcileriyle görüşme kararı da oldukça önemli. Ama maalesef, İslam ve Batı, bizler ve ötekiler arasındaki ayrışmanın giderek arttığı, uygarlıklar çatışmasına dayalı bir dünyada yaşıyoruz." Şafak, "Gerçekten bir uygarlıklar çatışması var mı?" sorusuna karşılık olaraksa "Evet, müthiş bir kutuplaşma var. Bu beni endişelendiriyor. Buna hepimiz var gücümüzle karşı çıkmalıyız" dedi.

Elif Şafak, Türkiye'deki kimi suikast eylemlerinin Papa'ya nasıl izah edilebileceğine dair bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Ona, benim ülkemde bir düşünce çatışması olduğunu söylemek isterim. Demokratlar ile milliyetçiler arasında bir çatışma. Türkiye ikiye bölünmüş durumda: Bir yanda ülkenin, bir demokrasiye, açık topluma dönüşerek Avrupa'ya girmesini isteyenler. Diğer yandaysa Türkiye'yi tecrit edilmiş, yabancı düşmanı ve milliyetçi; yani kapalı toplum olarak görmek isteyenler." Türkiye'de olumlu gelişmelere de değinen Şafak, "Gidişat, fiiliyatta açılım ve demokrasi yönünde olduğu için, buna tepki duyan kesimler de panik ve şiddet saçmakla meşguller" dedi.

Şafak, "Papa Türkiye'nin AB'ye girmesini istemiyor. Siz ne diyorsunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Ben, Türkiye'nin AB'ye girmesinden yanayım. Ama kanaatimce, Türkiye'deki demokratik güçler ile dünyanın diğer kesimindeki demokratik güçler arasında daha sıkı işbirliğine ihtiyaç var. Sizler Batılılar olarak bu konuda bize yardımcı olmalısınız."

SÖZDE SOYKIRIM DAYATMALARI
Elif Şafak, Fransa'da sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasını öngören yasa tasarısı konusundaysa "Ben, 'soykırım' kavramı konusunda tepeden dayatmaları doğru bulmuyorum. Ben, ister Türkiye, ister Fransa, isterse Almanya'da olsun, ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm devlet ideolojilerine karşıyım" dedi. Şafak, "Baba ve Piç" romanında Ermenilerle ilgili ifadeler nedeniyle yargılandığına değinilmesinden sonra kendisine yöneltilen "Siz Ermeni kökenli misiniz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Küçükken, tüm Ermenileri terörist sanıyordum. Ben bir diplomat kızıyım: Strazburg'da doğdum, İspanya'da yaşadım. Benim çocukluğumda, aşırılık yanlısı bir grup Ermeninin kurduğu Asala, Avrupa'da Türk diplomatlara saldırılar düzenlemekteydi. Dolayısıyla ben de 12 yaşındayken, her Ermeniyi benim annemi öldürebilecek potansiyel bir katil olarak görüyordum." Şafak, ''Baba ve Piç'' adlı romanını nasıl yazdığı konusundaysa "Ben kitabımı yazmaya başladığımda, İstanbul ve Amerika'daki Türk ve Ermeni kadınların hikayelerinin izini sürmekle yetindim. Ben kadınların önemli olduklarına, farklılıkları markaja alabileceklerine inanıyorum" diye konuştu. Şafak, tartışmalara da neden olan romanının Türkiye'de büyük ilgi gördüğüne değinerek, "Kitabı tüm Türkiye'yi dolaşarak tanıttım. Halka açık okumalarda, Kürtler de ev kadınları da, sufi eğilimli insanlar da başörtülü öğrenciler de vardı" dedi. Elif Şafak, Türkiye'de kendisine tepki gösterenlerin esas itibarıyla bir azınlık olduğunu da savunarak, şunları söyledi: "Türk toplumunda milliyetçilerin bir çoğunluk teşkil etmediklerini biliyorum. Sayıları az ama, sesleri çok çıkıyor. Hedeflerini iyi seçiyorlar. Bunlar,Türkiye'nin Avrupalılaşma sürecini yavaşlatmak istiyorlar."