BIST 10.225
DOLAR 32,27
EURO 34,75
ALTIN 2.403,54
HABER /  POLİTİKA

Baskına ilginç değerlendirme

Vecdi Gönül, Danıştay'a yapılan saldırıyla ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu.

Abone ol

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Danıştay'a yapılan saldırıyla ilgili olarak ilginç değerlendirmelerde bulundu. Radikal Gazetesi'ne konuşan Gönül, saldırıyı Babıali baskınına benzetti. Savunma Bakanı, "Danıştay'ın basılması bence çok büyük bir olay. Tarihimizde, kamu makamlarına karşı yapılmış, Binbaşı Enver'in, Yakup Cemil ile birlikte gerçekleştirdiği ve kendi komutanını vurduğu Babıâli baskınından bu tarafa yaşanmamış büyüklükte bir olaydır" dedi.

Saldırıyı, 'Türkiye'deki kültürel olarak yaratılmış krizlerin zirveye taşınması için bir gayret' olarak tanımlayan Gönül, "Katilin yakalanması, tertibi önemli ölçüde başarısız kıldı. Arkasında kimin olduğu, polisin ortaya çıkaracağı bir konu" diye konuştu. Saldırın daha önce başörtüsüyle ilgili tartışmalı bir karar almış olan 2. Daireye yapılmış olmasına göndermede bulunan Gönül, "Sıradan bir daireye hücum edilmiyor. Danıştay'ın vaktiyle belli bir karar almış dairesine hücum ediliyor. O karar, alındığı tarihte kamuoyuna, tahrik edici şekilde yansıtılmış. O nedenle, yapılan bu hücuma gösterilen reaksiyon da ona göre oldu. O doğal karşılanabilir. Ama bu reaksiyonu fırsat bilerek camiye siyaset sokulması yanlış oldu. Nitekim merhumun eşi ve iki çocuğu, siyasi tezahürattan rahatsız olup töreni erken terk ettiler." ifadelerini kullandı. Radikal'den Murat Yetkin'e konuşan Gönül, vefat eden danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'le de çok eski arkadaş olduklarını söyledi.

Babıali baskın
Babıâli baskını, 23 Ocak 1913'te, Balkan Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerde Bulgar orduları Edirne ve Çatalca önlerindeyken yapıldı. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen ismi Binbaşı Enver, yanında çalıştığı Başkumandanvekili Nazım Paşa'nın makamını, yanında fırkanın silahşorlarından Yakup Cemil ve adamları olduğu halde bastı. Baskında Nazım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam Kamil Paşa'nın makamına giden baskıncılar, sadrazamı silah zoruyla istifaya zorladılar. Bu olay İttihat ve Terakki'nin yönetime el koymasına giden yolu açtı. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'te Birinci Dünya Savaşı'na Almanya safında girişi ve nihayet dağılmasına giden gelişmeler zinciri de böyle başlamış oldu