BIST 10.117
DOLAR 32,38
EURO 34,66
ALTIN 2.412,65
HABER /  GÜNCEL

Zehir tacirleri açıklandı

Pepe'den günlerdir beklenen zehirli madde içeren varillerle ilgisi olan şirketi açıkladı. İşte şirketin ismi:

Abone ol

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, UNİFAR'ı kapatma yetkilerinin olmadığını, ancak para cezası uyguladıklarını belirtti.

Tuzla'daki tehlikeli atık varilleriyle ilgili olarak bakanlıkta açıklamalarda bulunan Pepe, UNIFAR Firması'nın, Pak Holding'e bağlı, Mustafa Nevzat İlaç Fabrikası bünyesinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu söyledi.

Pepe, bu şirketin 2003 yılında Kocaeli Ticaret Odası'ndan kaydını sildirdiğini tespit ettiklerini ifade ederek, şirketin, kaydını sildirmesine gerekçe olarak Mustafa Nevzat ile faaliyetlerini birleştirmelerini gösterdiğini bildirdi. 

Firma yetkililerinin, ''UNIFAR'' adını, ''bu adın bir marka olduğu'' erekçesiyle kullanmaya devam ettiklerini belirttiklerini aktaran Pepe, şöyle devam etti:    ''UNIFAR hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 12. ve 26. maddelerinden suç duyurusunda bulunduk. Arkadaşlarımız, bu firmaya
daha önce 2 kez ceza uygulamış. En son bu atıklardan dolayı ceza kesilmiş. Daha önceki ise kokudan dolayı çevreye verilen rahatsızlıktan kesilmiş. 

Bakanlık olarak Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile görüşüyoruz. Çünkü bu işin bizim dışımızda da önemli bir bölümü olduğunun altının çizilmesinde fayda var. Şu anda bakanlık olarak UNIFAR Firması'nı kanunen kapatma yetkimiz yok, ancak para cezası uyguladık. 2 kez uyguladık. En son 7 bin 850 YTL uyguladık. Ayrıca, Tuzla Cumhuriyet Savcılığı'ndaki soruşturmanın da devam ettiğini ifade etmekte fayda görüyorum.'' 

Pepe, Türkiye'de uzun yıllardır çevre ile ilgili yatırımlar yapılmadığını, bu nedenle ülkenin çevreye ait fotoğrafının albenisinin olmadığını söyledi.  TCK'nın 181 ve 182. maddelerinin ertelenmesinde bakan olarak kesinlikle bir talebi olmadığını kaydeden Pepe, ''Herhangi bir başvurum olmamıştır. Ancak erteleme olduktan sonra bilgi sahibi oldum'' dedi. Pepe, ertelemenin gerekçesini sorduğunda ise ''yasanın, 3 bin 200 belediyeyi sıkıntıya sokacağının'' söylendiğini kaydetti. 

Pepe, yasanın çıkmasının üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen belediyecilerin ve sanayicilerin çevre konusundaki durumun düzeltilmesiyle ilgili gayret göstermediklerini vurguladı.    
   
-YENİ ÇEVRE KANUNU- 
Pepe, çevre konusunda mevcut yasaların kendilerine yeterince inisiyatif alanı açmadığından yakındı. Yeni Çevre Kanunu hakkında bilgi veren Pepe, yeni kanunda, Tuzla'dakine benzer bir suç işlenmesi halinde 3 milyon YTL'ye kadar para, aynı zamanda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanmasının öngörüldüğünü söyledi. 

Kanunla birlikte söz konusu cezaların uygulama yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığı'na ait olacağını vurgulayan Pepe, şunları kaydetti: ''Çevreyle ilgili sorumlu veya görevli birisinin tayin edilmesi mecburiyeti getiriliyor. Yani çevreyle alakalı yapılan üretimi, atıkları, arıtma tesisleri gibi teknik konuları takip eden, bunlarla alakalı bilgileri kayıt altına alan bir yetkilinin olması yeni
kanundaki düzenlemeyle gerçekleştirilecek. Yeni kanunla bakanlığın denetim kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Bu kanun çıktıktan sonra alanlarında iyi yetişmiş, yabancı dil bilen 500 çevre ve orman uzmanı alınacak.'' 

Belediyelerin, atık su bedeli, çevre temizlik vergisi adı altında çeşitli paralar toplamalarına rağmen bu paraların başka yerlerde kullanıldığına dikkati çeken Pepe, yeni kanunun toplanan bedellerin ilgili alanlarda kullanılması zorunluluğu getirdiğini söyledi. Pepe, toplanan paraların amacına uygun kullanılması durumunda çevreyle ilgili sorunların daha kolay çözülebileceğini ifade etti. 

Bakan Pepe, yeni kanunun, sanayi tesislerine ve yerel yönetimlere, ''iş termi planı yapılması zorunluluğu'' getirdiğine işaret etti.  Çevreyle ilgili olarak 20 yıl içinde yalnızca 10 yönetmelik çıkarıldığını vurgulayan Pepe, son 3 yılda ise bu sayının 20'ye yükseldiğini ifade etti. Pepe, ''Son yıllarda katı atık bertaraf
projelerine start verdik. Bir çırpıda 10 tanesinin temelini attık. 81 ilimizdeki katı atık bertaraf tesislerinin tamamlanmasıyla ilgili temelleri en kısa sürede atmayı planlıyoruz'' diye konuştu. 

Hava kalitesinin belirlenmesi amacıyla da daha önce 31 ilde ''hava kalitesi izleme ağı'' oluşturduklarını, yıl sonuna kadar bu ağın 81 ile yayılacağını belirten Pepe, ''Böylece kentlerde her 15 dakikada bir hava kalitesi ölçülebilecek'' dedi.
   
    -8 YENİ ATIK BERTARAF TESİSİ KURULACAK-
Türkiye'de katı atıkların bertarafıyla ilgili olarak gelişmiş ülkelerdeki gibi 8 katı atık bertaraf tesisi kurulması konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını bildiren Pepe, bu tesislerin İstanbul, Bursa, İzmir, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki çeşitli illerde kurulmasını düşündüklerini ifade etti.

Türkiye'de, çimento ve beton fabrikaları dışında yalnızca 1 katı atık bertaraf tesisi bulunduğunu, onun da İzmit'teki İZAYDAŞ olduğunu vurgulayan Pepe, şu bilgileri verdi: ''1993'te kurulan İZAYDAŞ'ın yer seçiminin yanlış olduğunu, üçüncü nesil teknoloji kullanması nedeniyle tercihini yanlış yaptığını, tesisin maliyetinin oldukça pahalı olduğunu kaydetmiştim. Ben o zaman
TBMM'de Çevre Komisyonu üyesiydim. Ayrıca, Greenpeace örgütü de
İZAYDAŞ'ın bacalarında kanserojen gazların ölçümü yapılamadığı için
çeşitli eylem yapıyordu. Ancak, zehirli gazların ölçümü yapıldıktan, gerekli donanımlar sağlandıktan sonra işletme ruhsatı verdik ama eski haliyle vermedik.'' 

Pepe, Çevre Kanunu Tasarısı'nın bugün TBMM'de görüşüleceğini anımsatarak, ''Bugün Çevre Kanunu Tasarısı yasalaşma imkanı bulacak.
Bunu fevkalade önemsiyoruz. Tasarının beklentileri karşılayacak şekilde yasalaşması için muhalefet partisi ve sivil toplum örgütlerinin katkılarını bekliyoruz'' dedi.