BIST 9.916
DOLAR 32,46
EURO 34,70
ALTIN 2.435,60
HABER /  GÜNCEL

Türk askerinin başına çuval geçirilmesi! Hilmi Özkök öyle bir emir verdi mi?

4 Temmuz 2003 günü Irak'ın Süleymaniye kentinde, 150 civarında ABD askeri, Özel kuvvetler Komutanlığı'nda görevli askerlerimizi gözaltına alıp başlarına çuval geçirerek Bağdat'a götürdü. Türk askerlerine Ankara'dan "direnmeyin teslim olun" emri verildiği iddia edildi. Yıllar sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök konuyla ilgili konuştu... İşte tüm ayrıntılar...

Abone ol

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök “askerimize çuval geçirilmesi”nin yıldönümünde olayla ilgili tüm ayrıntıları anlattı. Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Özkök, “ABD askerlerine karşı ‘Direnmeyin' ya da ‘Teslim olun' gibi emirler hiç bir komuta kademesince asla verilmedi. Bence Özel Kuvvetlerin Irak'ta başında bulunan komutanı doğru karar vermiştir. Şayet bu kararın alternatifi uygulansaydı olabilecekleri anlayanın takdirine bırakıyorum” dedi.

4 Temmuz 2003 günü ne oldu?

4 Temmuz 1776 ABD'nin Kuruluş Günü, 4 Temmuz 2003 ise Türk Silahlı Kuvvetleri için hiç unutulmayacak acı bir gün. Irak'ın Süleymaniye kentinde, 150 civarında ABD askeri, Özel kuvvetler Komutanlığı'nda görevli askerlerimizin bulunduğu karargahı bastı. Başlarına çuval geçirip Bağdat'a götürdü. Askerlerimiz orada bir hafta rehin, bir anlamda tutsak olarak tutuldu. 

Olayı yaşayan ve sorumlu makamda bulunanlardan konuştuğum bazı komutanların genellikle suçladığı isim olan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, o dönemde ne yaptıklarını ya da ABD askerlerine karşı niçin silah kullanılmadığını anlattı. İşte Özkök'ün anlattıkları... 

ABD'liler TSK Karargahını biliyorlardı

1 – Özel Kuvvetler Karargahı, ABD'nin Irak harekatı öncesinden beri Kuzey Irak'ta konuşlu idi. ABD harekata başlamadan önce, yanlışlıkla bir çatışmaya mani olmak amacıyla, bu karargahın yeri ABD Kuvvetleri'ne bildirilmişti. ABD kuvvetleri ve Türk Özel Kuvvetleri bu karargahta zaman zaman koordinasyon toplantıları yapmışlardı.

Özel Kuvvetler'in bir komutanı Süleymaniye'deki bu karargahta bulunmaktaydı. Bu komutan Şırnak'ın Silopi ilçesindeki bir komutana bağlıydı. Silopi'deki komutan, Genelkurmay Harekat Başkanı'na, Harekat Başkanı ise Genelkurmay  II'nci Başkanı'na bağlıydı.

Dost kuvvet olarak geldiler ve bir anda...

ABD kuvvet unsurları olay günü dost kuvvetler olarak Özel Kuvvetler Karargahı'na gelmişler ve Karargah'ta bulunan personelimizi beklenmedik şekilde gözaltına almışlar. Olay yukarıda açıkladığım emir komuta zinciri içerisinde, her komuta kademesinde, gerçek mahiyetini anlamak için, inceleme yapılarak bir üst komutana sunulmuştur. Böylece olay, doğru bilgilerle Genelkurmay Başkanlığı'na ulaşana kadar zaman geçmiş ve gözaltına alınan personel ABD karargahına götürülmüştür.

'Teslim olun' diye bir emir verilmedi

Bu durumda tevatür haberlerde yer aldığı şekilde personele ‘ABD askerlerine karşı direnmeyin' ya da ‘Teslim olun' gibi emirler hiç bir komuta kademesince asla verilmemiştir. Böyle ani gelişen durumlarda personel varsa ‘Devamlı Talimatlar'daki gibi ya da o anda yapılacak durum muhakemesine göre hareket eder. Bence Özel Kuvvetler'in Irak'ta başında bulunan komutan doğru karar vermiştir. Şayet bu kararın alternatifi uygulansaydı olabilecekleri anlayanın takdirine bırakıyorum.

Ben şunları yaptım...

2 – Olay bana geldiği anda ABD Avrupa Komutanı'nı arayarak olayın kabul edilemez olduğunu belirttim ve olayın sebebini sordum. Bana kuvvetimizin bir valiye suikast hazırlığında olduğunu ve bunu önlemek için Yeşil Hat'tın güneyinde gözaltına alındıklarını söyledi.

Cevaben, kendisinin yanıltıldığını, olayın ABD makamlarınca yeri kesinlikle bilinen Süleymaniye'deki karargahımızda cereyan ettiğini ve bir suikast eylemi hazırlığının asla olmadığını, askerlerimizin hemen serbest bırakılmasını istedim. Kendisi durumu Kuzey Irak'taki unsurlarıyla hemen konuşacağını söyledi. Bilindiği üzere Bağdat'a götürüldüğünü sonradan öğrendiğimiz personel iki üç gün içinde geri verildi ve aynı karargahta göreve devam ettirildi.

3- Daha sonra Türk ve ABD yetkilileri Genelkurmay Karargahı'nda bir değerlendirme toplantısı yaptı ve toplantı sonuç raporunda ABD tarafı olaydan ‘Üzüntü duyduklarını' ifade etti.

Ölmeyi ve öldürmeyi bilmeyenlerin...

Takdir edersiniz ki olayı yaşayanların, durum hakkında geniş sorumluluk taşıyanların, diplomatik ve askeri bilgisi olanların olayı değerlendirmesi çok farklı olur. Ölmenin ve öldürmenin zorluklarını bilmeyenlerin, haklı olarak ölmeyi ya da haklı olarak yaşamayı seçmenin önem ve anlamını bilmeyenlerin mangalda kül bırakmayan ifadeleri bazen ne kadar üzücü, anlamsız ve hatta bazen tahripkar oluyor.

Kraliçe fıkrasıyla mesaj

Sözlerimi şu anekdotla bitirmek istiyorum: Bir gün bir Başbakan, Kraliçe'ye kızmış ve ‘Ben sizin yerinizde olsam şöyle şöyle yapardım' demiş. Kraliçe hafif gülümseyerek ‘Ben de sizin yerinizde olsaydım öyle yapardım' demiş.”