BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Tunus siyaseti darbe planı iddialarıyla çalkalanıyor

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in danışmanlarınca hazırlandığı öne sürülen darbe planına ilişkin sızdırılan belgeler siyasi tartışmaları ve gerilimi artırdı.

Abone ol

Tunus'ta devlet erkleri arasında aylardır süren çekişmenin ardından geçen ayın sonlarında Cumhurbaşkanı Kays Said'in ulusal diyaloğu kabul etmesiyle siyasi krizin çözülmesi bekleniyordu ancak darbe planı iddiaları ülke gündemini bir kez daha sarstı.

İngiltere merkezli Middle East Eye internet sitesinin yayımladığı belgeler ve iddialar üzerine Cumhurbaşkanı Said, Başbakan Hişam Meşişi ile Savunma Bakanı İbrahim el-Bertaci ile Kartaca Sarayı'nda görüşerek, "Ne darbe taraftarıyız ne de meşruiyetin dışına çıkanların tarafındayız. Bilakis biz kurumlar arası entegrasyonu savunuyoruz" açıklamasında bulundu.

Tunus Cumhurbaşkanlığı Diplomasi Ofisi Ataşesi Velid el-Hucam, ortaya çıkartılan belgenin zamanlamasının manidar olduğunu belirterek bunu yapanların 'iyi niyetli olmadığını' ifade etti. Hucam, "Bu işin arkasında Tunus'un iyiliğini istemeyen, kargaşa oluşturmaya çalışan, cumhurbaşkanlığı ve devletin itibarını sarsmaya çalışan odaklar var" dedi. Habere konu olan belgenin resmi belgelere aykırı hatalar içerdiğine dikkati çeken Hucam, "Belgenin içeriğinde yazılanları tamamen reddediyoruz, bu tür rezaletlerden ve basitliklerden uzağız" ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanı Said kendini savundu"

Tunuslu siyaset araştırmacısı Tarık el-Kahlavi, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in özellikle Anayasa'ya bağlılığının sorgulanmasının önüne geçmek ve konunun başka taraflara çekilmemesi için tartışmalara son vermek istediği değerlendirmesinde bulundu. Kahlavi, "Cumhurbaşkanı'nın sıklıkla vurguladığı bir nokta var. O da mevcut Anayasa konusunda anlaşmazlığa rağmen ona saygı duyacağına yemin etmesi" diye konuştu.

Kartaca Sarayı'ndaki görüşmeyi hatırlatan Kahlavi, "Cumhurbaşkanı Said, siyasi olarak bu hamleye karşı kendini savundu. Aynı zamanda Başbakan Meşişi ve Savunma Bakanı Bertaci'yi kabul ederek makamının konumunu korudu. Cumhurbaşkanı savunma pozisyonunda. Tavrındaki değişiklik bir taktik ya da eleştirilerin sonucu olabilir. Özellikle iki haftadır mevcut krizin sonlandırılması için ulusal bir diyalog sağlanması yönünde bir kabul vardı" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Said'in ülkedeki krizin çözümü konusunda açık bir vizyonu olduğunu belirten Kahlavi, Said'in ve halkın bir kısmının ise krizin çözümü konusunda hükümeti yetersiz gördüğünü dile getirdi. Belgenin sızdırılmasını eleştiren Kahlavi, şunları söyledi:

"Bu belgeyi sızdıranın istediği Tunus'ta siyasi çatışmaya zemin hazırlamaktır. Her kim Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından belgenin üstü kapalı bir biçimde kabul edildiği manasını çıkarıyorsa yanılgı içindedir. Said, belgenin cumhurbaşkanlığıyla alakasının olmadığını açıkladı."

Cumhurbaşkanı Said'in değişimi

Tunuslu siyaset araştırmacısı ve yazar Kemal eş-Şarani ise darbe planı iddiasına ilişkin, "Şayet mektup sahteyse Cumhurbaşkanlığının hemen bir açıklama yaparak haberi yalanlaması ve İngiltere merkezli basın kuruluşundan tekzip talep etmesi gerekirdi" yorumunu yaptı. Şarani, "Cumhurbaşkanı'nın sesinde, söylemlerinde ve hatta kelimelerinde bile değişim var. Danışmanlarının bu şekilde hareket etmesini tavsiye ettiğinden şüphe yok. Zira konuşmalarında Tunuslulara yönelik gergin, belirsiz, tehdit içeren ve kutuplaştırıcı ifadeleri bıraktı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Said'in 'gerçek ve büyük bir dönüşüm' içinde olduğunu vurgulayan Şarani, muhaliflerine ve rakiplerine yönelik yaklaşımında değişim beklediğini kaydetti. Resmi bir ibare bulunmayan belgenin doğruluğu konusunda şüpheleri olduğuna işaret eden Şarani, "Olağanüstü hal yasası ve Anayasanın 80. maddesi konusundaki tartışmalar ışığında belge kuşku uyandırıyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Said'in 'böyle bir mektuptan sorumlu olmadığı' yönündeki açıklamasını 'yarım itiraf' olarak değerlendiren Şarani, "Said, bu mektubun Kartaca Sarayı'ndan sızdırılıp sızdırılmadığı konusunda net bir açıklama yapmadı" dedi. Cumhurbaşkanı Said'in belgeyi kesin bir dille yalanlamadığının altını çizen Şarani, "Cumhurbaşkanlığı böyle bir tavsiye istedi mi? Bu noktada sorumluluğu devreye giriyor" görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı ve diğer devlet kurumları arasındaki ilişkilerin gizli ya da doğrudan çekişmelere maruz kaldığına dikkati çeken Şarani, ülkedeki siyasiler ve ileri gelenler arasında yıllardır süregelen çekişmenin gölgesinde söz konusu hadisenin sıradan bir durum haline geldiğini dile getirdi. Şarani, Kays Said'in cumhurbaşkanı olmasından itibaren saray içinde başlayan çekişmenin de Said'e yakın büyük bir danışman grubunun saraydan ayrılmasından açıkça anlaşılabileceğini söyledi.