ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Doha’daki panelde Türkiye ile Katar’ın Hamas–İsrail ateşkesi ve rehine sürecindeki kritik rolünü vurgulayarak, Batı’nın uzun yıllardır Orta Doğu’ya yönelik müdahalelerinin bölgeyi istikrarsızlaştırdığını söyledi.
Abone olABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen "Yeni Suriye'nin Bir Yılı: İlerlemeyi, Fırsatları ve Zorlukları Değerlendirmek" panelinde konuştu.
"TÜRKİYE OLMASAYDI BUGÜN BULUNDUĞUMUZ BU NOKTADA OLAMAZDIK"
Gerçekleşen en büyük şeyin, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve rehinelerin geri dönüşünü sağlamak olduğunu söyleyen Barrack, Hamas ile İsrail arasında ateşkese varılmasında Türkiye'nin rolüne dikkati çekerek, "Hamas ile diyaloğu sürdürmekle eleştirilen Türkiye devreye girmeseydi, bugün bulunduğumuz noktada olmazdık." ifadelerini kullandı.
Ayrıca Katar'ın müdahalesi olmadan ateşkesin gerçekleşmeyeceğini kaydeden Barrack, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin desteğiyle Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin Hamas'la diyaloğu sürdürme açısından en önemli kişi olduğunu dile getirdi.
"BATI BÖLGEYE YÖN VERMEKTE BAŞARILI OLAMADI"
Barrack, "Batı, bu bölgeye yön vermekte ya da bir düzen mimarisi sunmakta pek de iyi bir iş çıkarmadı. Sykes-Picot'tan beri Batı'nın, bölgenin (Orta Doğu) kendi içinde gelişmesine izin vermek yerine bölgeye dayattığı neredeyse her karar bir hata oldu ve biz bugün bunun sonuçlarını yaşıyoruz." diye konuştu.
Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçmişte yaşananları, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana darbeler ve rejim değişikliği konularındaki (Batı'nın) müdahalelerini incelediğini ve Batı'nın geçmişteki hatalarının farkına vardığını savundu.
Orta Doğu'nun meselesinin "aktörler" olduğunu söyleyen Barrack, "Federalizmle ilgili değil, demokrasiyle ilgili değil, merkezileşmeyle ilgili değil. Bu bölge liderlikle ilgilidir." ifadelerini kullandı.
"ABD'NİN BÖLGEYE BU SEFER Kİ KATKISI ESKİYE GÖRE ÇOK FARKLI OLACAK"
"O (ABD Başkanı Trump), Suriye Cumhurbaşkanı Şara'ya bir fırsat verme, bu lidere kendi düzenini kurma ve bunun dış müdahale olmadan gerçekleşmesine imkan tanıma yönünde bir karar verdi. Kendi yapınızı kendinizin belirlemesine izin vereceğiz." diyen Barrack, bu nedenle ABD'nin bu seferki katkısının "geçmişte yaptıklarından çok farklı" olduğunu söyledi.
Barrack, Suriye'nin ülkedeki tüm toplulukların entegrasyonu, kampların bakımı ve yönetimi, yabancı savaşçıların dağıtılması ve kimyasal silahlar meselesinde çok iyi işler çıkardığını belirterek, şunları kaydetti:
"Onların yaptığı şey; hem kahramanca hem de destansı. Bizim yapmamız gereken ise onlara yardımcı olmak, yetki vermek, cesaretlendirmek ve Suriyelilerin kurmak istedikleri türde bir hükümeti ve kapsayıcı yönetimi oluşturmalarına izin vermek. Ama onlarla gerçekten gurur duyuyoruz."
ABD'nin kendi tarihinde zor dönemlerden geçerek kendi sistemini oluşturduğunu söyleyen Barrack, Lübnan ve Suriye'de de aynı şeyin olmasını istediklerini, bölgenin yeni fırsatlar dizisine sahip olduğunu kaydetti.
"İSRAİL DEMOKRASİ OLDUĞUNU İDDİA EDEBİLİR AMA BÖLGEDE İŞLEYEN ŞEY İSE HAYIRSEVER BİR MONARŞİDİR"
Barrack, şöyle konuştu:
"Olması gereken ilk şey şu: Onlara (Suriye'ye) kendi sistemlerini kendilerinin tanımlamasına izin vermeliyiz. Batı’nın '12 ay içinde demokrasi istiyoruz' şeklindeki beklentileriyle oraya girmemeliyiz. Zaten hiçbir zaman gerçek bir demokrasimiz olmadı. Ben bir demokrasi görmüyorum. İsrail kendisinin bir demokrasi olduğunu iddia edebilir ama bu bölgede gerçekte en iyi işleyen şey, ister beğenin ister beğenmeyin 'hayırsever bir monarşi' olmuştur. İşleyen model budur."
"BATI'NIN PARLAMENTER DEMOKRASİ İSTEĞİ HER YERDE FELÇLİ BİR HAL ALDI"
Barrack, Irak ve Libya'dan örnek vererek Batı'nın parlamenter diyalog istediği her yerde "sonucun hep bir felç hali aldığına" dikkati çekti ve Batı ülkelerinin talepler dayatmak yerine yön göstermesi gerektiğini belirtti.
Suriye ve İsrail'e bakarken "küçük adımlar meselesinin" dikkate alınması gerektiğini savunan Barrack, "Bu bir süreçtir, bir olay değildir. Tümsekleri olacak, yaşanmaya devam eden vahşetler olacak. İkilemler yaşayacağız. Lübnan ile Suriye'yi bir araya getirmemiz ve iki kadim ve güzel medeniyeti uyumlu hâle getirmemiz gerekiyor." dedi.
"HER ÜLKE NASIL YÖNETİLECEĞİNE KENDİ KARAR VERMELİ"
Barrack, ABD'nin bölgedeki idare şekillerine dair kararların ülkelere bırakılması görüşünde olduğunu belirterek, "Kararı tamamen size bırakıyoruz. Merkezileşme, ademi merkezileşme, federalleşme gibi kavramlar yok. Bunların hepsi, oluşturulmuş hükümetlerin illüzyonları. Ne karar alırsanız alın, politikanız, uygulamanız ve parlamentonuz var, bir sürecin ortasındasınız. Bu süreci takdir ediyoruz ve kararı size bırakıyoruz." ifadelerini kullandı.