BIST 10.337
DOLAR 32,26
EURO 34,74
ALTIN 2.402,89
HABER /  GÜNCEL

Sigara içti diye bu hale getirildi!

28 yaşındaki Adile Çakır sigara içtiğini ileri süren eşi tarafından 5 yaşındaki oğlunun gözü önünde sopayla dövülüp, annesinin kapısının önüne bırakıldı

Abone ol

28 yaşındaki Adile Çakır sigara içtiğini ileri süren eşi tarafından 5 yaşındaki oğlunun gözü önünde sopayla dövülüp, annesinin kapısının önüne bırakıldı.

Yatağan'a bağlı Mesken Köyü'nde yaşayan çiftçi 33 yaşındaki Yavuz Çakır, dün saat 09.00 sıralarına markete gidip, bira aldıktan sonra evine döndü.

İddiaya göre, bira içmeye başlayan Yavuz Çakır bu sırada doldurduğu soba kovasıyla bahçeden gelen eşi Adile'ye, "Dışarda sigara mı içiyordun?" diyerek, 5 yaşındaki oğullarının gözü önünde sopayla vurmaya başladı.

Sigara içmeyen genç kadın, başına ve vücudunun çeşitli yerlerine gelen sopa darbeleriyle bayıldı.

Yavuz Çakır, daha sonra iki çocuğunun annesi, 10 yıllık eşini kayınvalidesi Nazife Can'ın evine götürüp, kapının önüne bıraktı.

Evin önünden ayrılırken rastladığı kayınvalidesine 200 TL veren Yavuz Çakır iddiaya göre, "Kızını dövdüm. Hastaneye götürürsün" dedikten sonra, kaçtı.

ÖLÜYORUM SANDIM

Anne Nazife Can, kapısının önünde bulduğu kızını ağabeyi Hasan Öztekin ile Kavaklıdere İlçe Hastanesi'ne götürdü.

Genç kadın buradaki ilk tedavinin ardından Muğla Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanede bir süre gözlem altında tutulan Adile Çakır, daha sonra taburcu edildi.

Dayısı Hasan Öztekin'in Salkım Köyü'ndeki evine sığınan Adile Çakır, kendisini döven eşi hakkında Yatağan İlçe Jandarma Komutanlığı'na şikayette bulundu.

Jandarmada ifade verirken gözyaşlarını tutamayan Adile Çakır, eşinin daha önce de birçok kez kendisini dövdüğünü belirterek, "Ancak, hiç şikayetçi olmadım. Sonunda hastanelik etti. ölüyorum sandım. Artık canıma yetti. Cezası neyse çeksin" dedi.

Jandarma, öfkeli kocanın yakalanması için çalışma başlattı.

UYGUNSUZ VAZİYETTEKİ ÇİFTLERİ DOLANDIRDILAR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

 

[PAGE]

Adana’da, mesire yerlerinde uygunsuz vaziyetteki çiftlere kendilerini polis olarak tanıttıkları, rezil edeceklerini söyleyerek para aldıkları iddia edilen 3 kişi yakalandı.

Bir ihbarı değerlendiren jandarma ekipleri, Çukurova ve Sarıçam ilçeleri ile Çatalan Baraj Gölü ve Menekşe köyü mevkilerindeki mesire alanlarında çiftlerin yanlarına gizlice yaklaşan, sahte kimlik göstererek kendilerini polis olarak tanıtan, telsiz kullanarak uygunsuz vaziyetteki kişileri yakaladıklarını bildirdikleri izlenimi veren Fatih A, Mehmet M. ve Hacı Ö.yakalandı.

Zanlıların mesire yerlerine giden çiftleri bir süre gözetledikleri, daha sonra yanlarına giderek ellerinde görüntülerinin olduğunu, bunları internete vereceklerini, karakola götürüp haklarında işlem yaparak rezil edeceklerini söyleyip para aldıkları belirtildi. Zanlıların söz konusu kişilerden 50-100 lira istedikleri, vermek istemeyenleri giysilerini almakla tehdit ettikleri öğrenildi.

Suç örgütünün elebaşı olduğu belirtilen Fatih A'nın 1979'dan bu yana geçimini bu şekilde sağladığı, ayrıca aynı suçtan 6 yıl hapis cezası aldıktan sonra 3 yıl cezaevinde yatıp afla çıktığı kaydedildi. Mehmet M'nin 1985'ten bu yana Fatih A. ile birlikte bu organizasyonda yer aldığı, Hacı Ö'nün zanlıları aracıyla ormanlık alana götürüp getirdiği belirtildi.

Zanlıların, jandarmada ifadelerinin alınmasının ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

ATÖLYEDE 5 KİŞİNİN TECAVÜZÜNE UĞRADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

ANTALYA'da polise başvuran 19 yaşındaki M.Ö., kendisini mermer atölyesine götüren 5 kişinin tecavüzüne uğradığını ve şüphelilerin üzerinde bulunan 200 TL'yi de aldığını iddia etti.

2 kişiyi gözaltına alan polis, 3 şüpheliyi arıyor.

Olay, saat 02.30 sıralarında '155 Polis İmdat' telefonuna gelen ihbarla ortaya çıktı. Aksu İlçesi'nin Pınarlı Kavşağı'nda bir kadının yoldan geçen otomobilden polis çağrılmasını istemesi üzerine bölgeye ekip gönderildi. Polis, yol kenarında bekleyen M.Ö.'ye ulaştı.

Daha önce birlikte olduğu bir kişinin daveti üzerine buluştuklarını anlatan M.Ö., "Buluştuktan sonra beni bir mermer atölyesine götürdü. 5 kişi tecavüz etti. Üzerimde bulunan 200 TL'yi de aldılar. Hem tecavüze uğradım, hem de beni orada bırakıp kaçtılar" dedi.

Polis, genç kadını sağlık kontrolünden geçirdikten sonra ifadesini aldı. M.Ö.'nün verdiği ifade doğrultusunda 27 yaşındaki A.A. ve 31 yaşındaki H.A. gözaltına alındı. Kimlikleri belirlenen diğer 3 şüphelinin yakalanması için çalışılıyor.

EKMAK BIÇAĞI İLE BOĞAZINI KESTİ YAŞAMINA SON VERDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Balıkesir'in Edremit ilçesinde annesiyle birlikte yaşayan 50 yaşındaki İbrahim Şahirler, ekmek bıçağı ile kendi boğazını keserek canına kıydı.

Edinilen bilgiye göre, saat 15.30 civarında ilçenin Gazicelal Mahallesi Gazicelal Caddesi 24 numaralı binada annesi Şükran Şahinler (80) ile birlikte yaşayan İbrahim Şahinler isimli vatandaş, annesinin odun almak için aşağıya indiği sırada mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla boğazının sol yanından keserek yaşamını sonlandırdı. Üst kata çıktığında oğlunu yerde ve kanlar içerisinde gören anne Şükran Şahinler şoka girdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Cumhuriyet Savcısı ile birlikte saatlerce inleme yaptı.

Komşularının yardımıyla güçlükle ayakta duran anne Şükran Şahinler, oğlunun kanlarının terliklerine bulaştığını söyleyerek terliklerini gösterdi. Akşam saat 19.30'a kadar süren incelemeden sonra İbrahim Şahinler'in cenazesi battaniye ile evinden çıkartılarak cenaze aracına konduktan sonra otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, İbrahim Şahinler'in daha önce Fransa'da evlenip ayrıldığı ve ayrılıktan sonra psikolojik tedavi gördüğü öne sürüldü.

CİNAYET İŞLEDİĞİNİ POLİSTEN ÖĞRENDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Bahçelievler’de otomobilleri tekmeleyip aynalarını kırdığı için kendisini uyaran Muzaffer Sekban’ı bıçaklayarak öldüren Nedim Ö.(29) polis tarafından yakalandı. Güvenlik kamera görüntülerinden kimliği belirlenerek yakalanan Nedim Ö. bir şişe büyük rakı içtiğini söyleyerek “Cinayet işlediğimi bilmiyordum. Olayla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum.” dedi.

Bahçelievler, Merkez mahallesi, Ferit Selim Paşa caddesi, No.44’de 2 Nisan tarihinde meydana gelen olayda taksicilik yapan Muzaffer Sekban, arkadaşları tarafından eve bırakıldıktan sonra cep telefonunu unutunca dışarı çıkmış, park halindeki otomobilleri tekmeleyen bir kişi ile karşılaşmıştı. Görgü şahitlerinin ifadelerine göre otomobilleri tekmeleyip aynalarını kıran kişiyi ikaz eden Muzaffer Sekman, çıkan kavga sonucu bıçaklanarak öldürülmüştü.

KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDEN BULUNDU
Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada önce güvenlik kamera görüntülerinden zanlı belirlendi. Olay öncesi Otomobilleri tekmelerken görüntülenen zanlının olayın sonrasındas sallanarak caddede yürüdüğü görüldü. Bu kişininin kimliğinin belirlenmesi için çalışma başlatıldı. Bilgisine başvurulan bir kişi görüntülerdeki kişinin yakında oturan Nedim Ö. olabileceğini söylemesi üzerine soruşturma bu yöne kaydırıldı. Hamallık yapan ve bir kamyoneti bulunan Nedim Ö. olaydan sonra hiç işe gitmediği öğrenildi. Nedim Ö. olayda kullandığı bıçakla birlikte dün polis ekipleri tarafından Parseller mahalesinde gözaltına alındı.

“CİNAYET İŞLEDİĞİMİ POLİSLERDEN ÖĞRENDİM." DEDİ.
Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen Nedim Ö. “Olay günü 4 arkadaşımla birlikte içki içtik. Ben sanırım bir büyük rakı içmişim. Kötü olunca arkadaşlarım tarafından biraz hava almam için dışarı çıkarıldığımı hatırlıyorum. Cinayet işlediğimi burada öğredim. Olayla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum.” dedi. Polisteki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye gönderilen Nedim Ö. basın mensuplarının “Pişmanmısınız ?” sorusuna “Çok sarhoştum bir şey hatırlamıyorum.” diye cevaplandı.

DEDE TALİMAT VERDİ TORUNLARI ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Gaziantep'te Servet Karayılan'ın cadde ortasında tabancayla öldürülmesi olayını azmettirdiği iddia edilen kişi ile cinayeti işlediği öne sürülen iki torunu gözaltına alındı. Zanlıların, Karayılan'ı Almanya'da öldürülen dayılarının intikamını almak için öldürdükleri ileri sürüldü.

Mevlana Mahallesi 99 Nolu Cadde üzerinde 43 yaşındaki Servet Karayılan'ın 31 Mart Perşembe günü kurşun yağmuruna tutularak öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı sürdüren Cinayet Büro Amirliği bünyesinde oluşturulan özel ekip, Abdullah S. (73) ile torunları M.B. (17) ile Ali K.'yı (20) gözaltına aldı.

M.B. ve Ali K.'nın dayıları Servet Sönmez'in Almanya'da 2010 yılı Ağustos ayında Celal A. tarafından öldürüldüğü, Abdullah S.'nin de intikam amacıyla, zanlının Gaziantep'teki dayısı Servet Karayılan'ın öldürülmesi için torunlarına talimat verdiği iddia edildi.

"TABANCALARI DEDEMİZ VERDİ"

Zanlılar M.B. ve A. K.'nın Emniyet Müdürlüğü'nde verdikleri ifadelerinde, dedelerinin cinayeti işlemek için iki tabanca satın alıp kendilerine verdiğini, pazarcılık yapan 6 çocuk babası Servet Karayılan'ın, olaydan bir gün önce aynı mahallede dedeleri tarafından kendilerine gösterildiğini, ancak şu anda cinayetten dolayı pişmanlık duyduklarını söyledikleri öne sürüldü.

"TORUNLARIM BENDEN HABERSİZ YAPTI"

Bu arada dede Abdullah S.'nin ise Almanya'da işçi olarak çalışan oğlu Servet S.'nin 2010 yılının Ağustos ayında 57 yerinden bıçakla öldürüldüğünü, oğlunun cenazesinin toprağa verilmek üzere Gaziantep'e getirildiğinde morgda fotoğrafladığını, bu acıyla yaşadığını gören torunlarının kendisinden habersiz olarak dayılarının intikamını aldıklarını söylediği bildirildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları tamamlanan dede ve torunları adliyeye sevk edildi.

KORKUTMAK İSTEDİ SEVGİLİSİNİN BOĞAZINI KESTİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

 

Konya’da ayrıldığı sevgilisi üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Dürdane Seher Dağ’ı bıçakla boğazını keserek ağır yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan minibüs şoförü 25 yaşındaki tutuklu Nuri Keleş, ilk kez hakim karşısına çıktı. Keleş, eski sevgilisini korkutmak istediğini, ön tarafa hamle yapınca da boğazının kesildiğini iddia etti.
 
2 Şubat 2011 tarihinde saat 23.00 sıralarında, merkez Selçuklu İlçesi Akşemsettin Mahallesi Sille Kavşağı’nda, Nuri Keleş, 4 ay önce ayrıldığı sevgilisi Dürdane Seher Dağ’ı boğazından bıçakladı. Genç kız ambulansla Konya Numune Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altınada alındı. Nuri Keleş de polis tarafından yakalandıktan sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
 
Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya, tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Dürdane Seher Dağ ile tutuklu olarak yargılanan Nuri Keleş ve avukatları katıldı.
 
’Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ilk kez hakim karşısına çıkan Nuri Keleş, eski sevgilisini öldürmeye veya yaralamaya niyeti olmadığını, korkutmak için boğazına bıçak dayadığı sırada ön tarafa hamle yapınca boğazının kesildiğini iddia etti. Nuri Keleş, "Dürdane Seher Dağ ile bir süre çıktık. Evlenmeyi düşünüyordum. Aramızda sorunlar yaşandı ve ayrıldık. Bir süre sonra ’Ahmet’ adında biriyle çıktığını ve bu kişinin de benim hakkımda ileri geri konuştuğunu öğrendim. Olay günü ortak bir arkadaşımız aracılığıyla bu konuyu konuşmak için Dürdane ile buluştuk. Söylediği sözlerle ilgili cep telefonu ile Ahmet’i de aradık. Araçla giderken benzinimiz bitti. Bir süre sonra aracın olduğu yere Ahmet de geldi. Aracın arka koltuğunda oturan Dürdane’nin yanına gelerek ’İn canım’ deyince zoruma gitti. Dürdane’yi arkasından çekerek göğsüme yasladım. Bıçakla korkutmak istedim. Ön tarafa hamle yapınca boğazı kesildi" dedi.
 
KURTULMAK İÇİN OLMAYAN BİR SEVGİLİ ORTAYA ATMIŞ
Minibüs şöförü Nuri Keleş ile ilişkilerinin 4 ay sürdüğünü ve anlaşamadıkları için ayrıldığını söyleyen Dürdane Seher Dağ ise kendisini sürekli rahatsız ettiğini ileri sürdü. Nuri Keleş’e bankadan çektikleri kredi için ayrıldıktan sonra birkaç kez görüştüğünü belirten Dağ, "Bu süre zarfında benimle yeniden çıkmak istediğini söyledi. Ancak ben bunun imkansız olduğunu belirttim. Buna rağmen beni rahatsız etti. Evime gelip beni dövdü. Çalıştığım iş yerine de gelerek tartıştı. Ben de kurtulmak için bir erkek arkadaşım varmış gibi gösterdim. Aramızdaki sorunları çözmek için ortak bir arkadaşımız aracılığıyla buluştuk. Otomobille giderken benzini bitti. Onlar arabayı iteklerken ben de iş yerinden arkadaşım olan Ahmet’i arayarak beni almasını istedim. Ahmet de beni almaya geldi. Ahmet’in arabasına bindiğim sırada Nuri bana arkadan saldırdı. Elindeki bıçağı boğazıma salladı. 2 kez boğazımı kesti. Kazara olan bir olay değil" diye konuştu.
 
Duruşmada tanıkların da ifadelerini dinleyen mahkeme heyeti, Nuri Keleş’in tutukluluk halinin devam etmesi ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verirken, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 9 Mayıs’a erteledi.

ÖLDÜĞÜNÜ 7 SAAT SONRA SÖYLEDİLER
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
[PAGE]

AKSARAY'da okuldan çıktıktan sonra 8 arkadaşıyla birlikte gölete yüzmeye giden 13 yaşındaki Bekir Aygün, yüzme bilmediği için gölette boğuldu. Korkup evlerine dönen arkadaşları ise olaydan yaklaşık 7 saat sonra, babasının aramaya başlaması üzerine Bekir'in boğulduğunu söyledi.

Eskil İlçesi'ne bağlı Eşmekaya Beldesi'de oturan Eşmekaya İlköğretim Okulu 7'inci sınıf öğrencisi Bekir Aygün, dün saat 12.30 sıralarında okuldan çıktıktan sonra 8 arkadaşıyla birlikte Üç Göller Mevkisi'ndeki gölete gitti. Arkadaşlarıyla birlikte gölete giren Aygün, yüzme bilmediği için yaklaşık 4 metre derinliğindeki gölette boğuldu. Aygün'ün boğulması üzerine korkan arkadaşları evlerine döndü.

BABA ARAMAYA BAŞLAYINCA SÖYLEDİLER

Akşam saatlerinde oğlunun eve gelmediğini gören 45 yaşındaki Mehmet Aygün oğlunu aramaya başladı. Bekir Aygün'ün gölete birlikte gittiği arkadaşlarından 13 yaşındakı Kadir T., Mehmet Aygün'e oğlunun gölette boğulduğunu, korktukları için evlerine döndüklerini ve olayı kimseye anlatmadıklarını söyledi.

CESEDİ ÇIKARILDI

Duyduklarına inanamayan Mehmet Aygün, durumu jandarmaya bildirdi. Ardından İl Sivil Savunma Müdürlüğü Arama Kurtarma Ekibi'ne haber verildi. Saat 21.00 sıralarında arama çalışmalarına başlayan ekipler, yaklaşık 3 saat süren çalışma sonunca Aygün'ün cesedine ulaştı. Göletten çıkartılan Aygün'ün cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

ÖĞRETMENDEN ÖĞRENCİSİNE GÜRÜLTÜ DAYAĞI!
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
[PAGE]

SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'ndeki ilköğretim okulunda boş derste gürültü yaptıkları gerekçesiyle girdiği sınıfta bir öğrencinin omuzunu sıktığı iddiasıyla öğretmen Ö.D. şikayet edildi.

Akyazı İlçesi'ndeki Konuralp İlköğretim Okulu'nda meydana gelen olayda, iddiaya göre öğretmenleri olmadığı için dersleri boş olan 7'nci sınıftan gürültüler gelmesi üzerine, yan sanıfta ders veren öğretmen Ö.D., içeri girerek öğrencileri uyardı. Sınıf başkanı olan 13 yaşındaki A.B.K. ile konuşan öğretmen Ö.D., daha sonra onu omuzlarından tutarak sıkıp silkeledi.

Öğrenci A.B.K. daha sonra okuldan çıkıp eve giderek durumu babası Şakir K.'ya anlattı. Çocuğunun omuzlarındaki kızarıklıkları gören baba Şakir K., oğluyla birlikte Akyazı Emniyet Müdürlüğü'ne giderek öğretmenden şikayetçi oldu. Akyazı Devlet Hastanesi'ne gönderilen ve burada da omuzlarındaki kızarık ve morluklar bir raporla tesbit edilen öğrenci, daha sonra poliste verdiği ifadesinde, "Öğretmenimiz Ö.D. sınıfa gelerek 'Neden bu kadar gürültü yapıyorsunuz' diyerek bana doğru yürüyerek önce kulağımı çekti, daha sonra omuzlarımdan sıkarak hakaret etti. 'Öğretmenim canım çok yanıyor' dememe rağmen sıkmaya devam etti. Öğretmen beni bırakınca koşarak eve gittim durumu babama anlattım" dedi.

İddialarla ilgili olarak poliste ifade veren öğretmen ise gürültü yaptıkları için girdiği sınıfta konuşurken öğrencinin omuzlarını tuttuğunu, ancak fazla sıkmadığını belirterek ona zarar verecek hareketi olmadığını söyledi. İfadesi alınan öğretmen Ö.D. daha sonra Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla serbest bırakıldı.

İKİZLERİ SİLAH OYUNU AYIRDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
[PAGE]
Ankara'nın Güdül ilçesinde, babalarının silahlarıyla oynayan ikiz kardeşlerin ''tehlikeli oyunu'' kanlı bitti. 12 yaşındaki ikizlerden biri, silahın ateş alması sonucu hayatını kaybetti.

Ölümle biten silah oyununun ardından kardeşlerden biri babasının eliyle toprağa verilirken, diğeri ise polis tarafından gözaltına alındı. İkizlerin okuduğu okuldaki sıraları ise boş kaldı.

Alınan bilgiye göre olay şöyle gelişti: Güdül'ün Çağ beldesi Güneyce Mahallesi'nde yaşayan 1999 doğumlu Ali Çınar ve Yaşar Çınar isimli ikiz kardeşler, babalarına ait kurusıkı tabanca ile oyuna daldı. Ellerindeki kurusıkı tabanca ile yetinmeyen ikizler, evde buldukları babalarına ait ikinci bir silahı da kurusıkı sanarak, oyuna dahil etti. İki kardeş ellerine geçirdiği ve kurusıkı sandıkları silahın içine, kısa süre önce köy meydanındaki düğün alanından bulduğu mermiyi koydu. İki tabanca ile silah oyunu oynamaya devam eden ikizlerden Yaşar Çınar, kendisinden fiziken küçük olan kardeşi Ali Çınar'a ''ben bununla seni vururum'' dedi. Yaşar Çınar, elinde kurusıkı sandığı, ancak babasının ruhsatsız olan tabancasının tetiğine birkaç kez bastı. Kendi elindeki kurusıkıdan yola çıkarak karşısındakinde de kurusıkı tabanca olduğunu düşünen kardeşi Ali Çınar'ın ''O silah ateş almaz'' demesi üzerine Yaşar Çınar, tetiğe basmaya devam etti. Tetiğe Yaşar'ın birkaç kez basmasının ardından ateş alan silahtan çıkan mermi, elinde kurusıkı bulunan Ali Çınar'ın boynuna isabet ederek ölümüne neden oldu.

Yaşanan olayın ardından, silahların sahibi baba Yasin Çınar, kendi silahlarından biriyle bir çocuğunun ölmesine sebep olduğu için gözaltına alındı. İkiz kardeşiyle silah oyununda hayatını kaybeden Ali Çınar, otopsi işlemlerinin ardından Güneyce köy mezarlığında toprağa verilirken, emniyette sorgusu tamamlanan diğer kardeş Yaşar Çınar'ın ise savcılığa sevk edildiği öğrenildi.

Kardeşinin ölümüne sebep olan silahı ateşleyen Yaşar Çınar'ın zaman zaman doktor kontrolünden geçirildiği ve psikolojik destek verildiği öğrenildi.

Acı olayın ardından Çınar kardeşlerin sınıf arkadaşları defin törenine giderek Ali Çınar'ın kabri başında gözyaşı döktü. Ali Çınar'ın sınıfındaki sırasını çiçeklerle süsleyen arkadaşlarından Mahmut Yılmaz, ''Ali'yi çok severdik. Kaza sonucu hayatını kaybetti. Aramızdan ayrıldı. Sırasını çiçeklerle donattık. Kardeşiyle aynı sırada otururdu. Birlikte Ankara oyunu fidaydayı oynarlardı. Herkes onları severdi. Bu tehlikeyi silah oyunu sadece kardeşleri birbirinden ayırmadı, bizi de Ali'den ayırdı. Çok üzgünüz. Olay bir kaza, ancak boşu boşuna yaşanmış bir kaza. Bunun olmaması için daha dikkatli olunmalıydı.'' dedi.

Güneyce İlköğretim Okul Müdürü Yüksel Cengiz de ''Hadise çok üzücü, bir öğrencimizi toprağa verdik, diğeri ise kardeşini kaybetmenin ve ölümüne sebep olmanın acısını yaşıyor.'' diye konuştu.

BUNU BİR ANNE YAPTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Mersin'de 7 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi kız çocuğunun, kafasına taş attığı arkadaşının annesi tarafından feci şekilde dövülerek hastanelik edildiği ileri sürüldü.

Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Vakfı İlköğretim Okulu 1. sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Gülay B., geçtiğimiz Cumartesi günü evlerinin bulunduğu Selçuklar Mahallesi'nde sokakta arkadaşlarıyla oynadığı sırada, kendi akranı olan bir kız çocuğuna taş atarak kafasından hafif şekilde yaralanmasına neden oldu. Yaralanan kız çocuğunun annesi olay üzerine sokağa inerek öfkeyle kızını yaralayan 7 yaşındaki Gülay B.'yi dövmeye başladı.

Feci şekilde dövülen kız çocuğu kendinden geçmiş vaziyette sokak ortasında yığılıp kalırken, komşuların haber vermesiyle ailesi tarafından hastaneye kaldırıldı. Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırılan Gülay B.'nin, burnunun ve dişinin kırıldığı, gözünde ve yüzünde de önemli ölçüde morluk ve şişlik oluştuğu tespit edildi. 3 gün süreyle hastanede tedavi gören kız çocuğu, dün akşam saatlerinde taburcu edildi. Gülay B.'nin, yaralarının iyileşmesinin ardından burnundan ameliyat edileceği belirtildi.

Dövülen kız çocuğunun babası, kamyon şoförü Selami B. (40), olay olduğu sırada kendisinin işte olduğunu belirterek, "Çocuk arkadaşı ile kapının önünde kavga ederken küçük bir taş atmış. Sonra çocuğun annesi gelip benim kızımı dövmüş, kaldırıp kaldırıma vurmuş. Ardından da kaçıp gitmiş. Olaydan sonra şikayetçi olduk, karakol ifadesini alıp savcılığa göndermiş ve savcılık serbest bırakmış. Benim kızımın burnu 3 yerinden kırıldı, dişleri kırıldı ve yüzü morluklar içinde kaldı. Yetmiyormuş gibi beline de tekme vurmuş. Kızım hayvan değil ki böyle dövülsün. Hayvan bile böyle dövülmez. İki tokat atıp bıraksa, 'annedir kızmış vurmuş' deriz. Ama bir çocuk böyle dövülür mü? Bu bir vahşettir" dedi.

Kızının burnundan ameliyat olacağını, ancak yüzündeki şişliğin inmesinin beklendiğini kaydeden Selami B., çocuğunu bu hale getiren kadının cezalandırılmasını istediğini belirtti.

Anne Güldane B. ise, kızına bunu yapan kişinin hastaneye yatırılması gerektiğini belirterek, "Aynı durumda ben olsam böyle yapmazdım. Çünkü biz anneyiz. Kendi çocuğuna böyle bir şey yapamasa başkasının çocuğuna da yapmaması lazım. Yüreğinin sızlaması lazım. Çocuktur kavga eder, böyle yapması mı gerekirdi?" diye konuştu.

SEVGİLİSİ İLE BİR OLUP AĞABEYİNİ ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

DENİZLİ’nin Tavas İlçesi, Altınoluk Köyü’ndeki su deposunda bekçilik yapan 30 yaşındaki Tayfun Ildız, işyerinde ölü bulundu. Jandarma, başına taşla vurulup, havuzda boğulduğu belirlenen Ildız’ın cinayet şüphelisi olarak yanlarında kaldığı kız kardeşi T.Y. ile kardeşinin sevgilisi A.Ş.’yi gözaltına aldı.

Tavas İlçe Jandarma Komutanlığı’nı bugün saat 08.30 sıralarında arayan bir kişi, Altınolukköyü Su Deposu’ndaki havuzda bir erkek cesedi olduğunu bildirdi. Olay yerine gelen jandarma, havuzdaki cesedin su deposunda 2 aydır bekçi olarak çalışan Tayfun Ildız’a ait olduğunu belirledi. Cesedi, Tavas Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırılan Ildız’ın otopsisi sonucu, başına taşla defalarca vurulup, havuzda boğulduğu anlaşıldı.

Ildız’ın cinayet şüphelisi olarak, yanlarında kaldığı İzmir’in Torbalı İlçesi’ndeki eşine boşanma davası açan kız kardeşi T.Y. ile kız kardeşinin birlikte yaşadığı sevgilisi A.Ş., jandarma tarafından gözaltına alındı. A.Ş.’nin Ildız ile aynı işyerinde çalıştığı ve jandarmaya ihbarı yapan kişi olduğu tespit edildi. A.Ş., jandarmadaki sorgusunda Ildız’ı öz kardeşi T.Y.’nin öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Ancak, jandarmanın olay yerindeki incemelerinde bulunan parmak izlerinden Ildız’ın T.Y. ve A.Ş. tarafından birlikte öldürüldüğü belirledi. Suçlamaları kabul etmeyen her iki şüpheli, işlemlerin ardından bugün adliyeye sevk edildi.