BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Nemi yenen nayla evi

Karadenizli zamanında yapmış. Ne nem derdi yaşıyorlar ne de fare... Bu evler doğa harikası...

Abone ol
Karadeniz Bölgesi'nde Osmanlı döneminden bu yana kullanılan ve yörede 'nayla' olarak da bilinen serenderlerin insan ve doğa arasındaki ahenkli uyumu akademisyenleri şaşırtıyor.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Hülya Taş, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yerel mimarinin en güzel örneği olarak görülen serenderlerde insan ve tabiat arasında ilginç bir ahenk bulunduğunu, bu tablonun günümüze önemli mesajlar verdiğini söyledi.


Serenderlerin günümüzde bile hala kullanıldığına ve yörenin vazgeçilmez özelliği olduğuna değinen Taş, bu yapıların 'ambar' olmasına rağmen önemli bir görevi yerine getirdiğini kaydetti.

Nem oranı yüksek olan Karadeniz'in kıyı kesimlerinde yiyeceklerin saklandığı bir nevi ambar olarak kullanılan serenderlerin hemen her evin yanında yer aldığını, nemden korunabilmek amacıyla yerden bağlantısının kesildiğini ve bu yapıların ayaklarına konulan tekerlek biçimindeki engellerin fare gibi zararlı hayvanların tahıllara ulaşmasını engellediğini ifade eden Dr. Taş, şöyle konuştu: "Tek başına bu örnek bile Anadolu'nun konut mimarisinin tekdüze bir yapı olarak karşımıza çıkmadığını, farklı bölgelerin farklı şartlarının mimari üzerinde yerel, ayırt edici özellik oluşturduğunu göstermektedir. Osmanlı coğrafyasında yerel mimarinin doğaya, çevre ve iklime uygunluğu dikkat çekmektedir" diye konuştu.