BIST 10.051
DOLAR 32,34
EURO 34,77
ALTIN 2.399,57
HABER /  POLİTİKA

Köşk için provokasyon bekliyor

Köşk seçimleri gündemi ısıtacak. Başbakan Erdoğan seçimler öncesi provokasyonların artacağı iddiasında.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de hala ''öcü edebiyatından medet uman muhalefet anlayışı'' olduğunu; geçmişte bostanlara dikilen korkuluklar gibi bugün milletin karşısına siyasi korkuluklar diktiklerini söyledi. Erdoğan, ''Bakın göreceksiniz; yine kışkırtmalara, tahriklere, hakaretlere başvuracaklar. Sözüm ona Cumhuriyeti koruyacaklar. Cumhuriyeti cumhur korur, herhangi bir kurum değil'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Hükümetin en büyük başarılarından birinin birlik ve beraberlik için devlet ve millet arasındaki güven katsayısını yükseltmek olduğunu kaydetti. ''Toplumsal ve medeniyet değerlerimizle kavgalı, Cumhuriyetimizin çağdaş değerleriyle kavgalı, kendi içinde kavgalı bir siyaset, bu ülkeye ne kazandırır?'' diye soran Erdoğan, siyasi lügatlarında kavga, düşmanlık, hamaset, duygusallık, karalama ve çarpıtma olmadığını; bunun yerine uzlaşı, aklıselim var, doğruluk ve hakkaniyet olduğunu kaydetti.

Erdoğan, ''Kusura bakmayın. Bu, artık bizim literatürümüze de girdiği için söylüyorum, at gözlüğü takıp olduğu yerde dönüp durmakla bir yere gidilemez, hedefe varılamaz'' dedi. ''Türkiye'de ne yazık ki bugün hala 'öcü edebiyatından' medet uman bir muhalefet anlayışı olduğunu'' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Milletin karşısına hani bostanlara dikerlerdi ya eskiden korkuluklar... Şimdi de siyasi korkuluklar dikiyorlar. Milleti korkutmak, ürkütmek sindirmek istiyorlar. Bakın göreceksiniz, yine kışkırtmalara,tahriklere hakaretlere başvuracaklar.

Son günlerdeki söylemlerinde bunları açıkça görüyorum. Bunların aralarında karalar bağlayanlar vardı, bunları da göreceksiniz. Sözüm ona Cumhuriyeti koruyacaklar,Cumhuriyeti cumhur korur, herhangi bir kurum değil. Bana göre, bu iddiada bulunanlara söylüyorum, 'sizim işiniz eğer hassasiyetiniz varsa Cumhuriyeti daha da ileriye taşımadaki katkınız olmalı.' Ne kadar katkıda bulunabiliyorsunuz, bunu düşünmelisiniz. Yoksa herhangi bir kurum olarak 'bu, benim sorumluluğumdur'' diyemez, böyle bir hakkın yok. 'Benim ne kadar katkım olabilir', ha bunu söyleyebilirsin. Bu işin asıl sorumlusu, dedik ya egemen milletindir, cumhur milletin ta kendisidir. Kimse kalkıp, bunu kendi tasarrufu altına alamaz. Böyle bir yetkisi yok.

Ben söylüyorum, sizin işiniz Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak. Millete hep öcüler çıkarıp Cumhuriyeti nasıl koruyacaksınız ya... Kriz üretim merkezleri gibi çalışarak Cumhuriyete hizmet edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Biraz da milleti nasıl kalkındıracağınızı, bu ülkenin kalkınmasına ne gibi katkılarınız olabileceğini, nasıl daha yükseklere taşıyacağınızı anlatmanız gerekmiyor mu Allah aşkına? Ben size söyleyelim bunların derdi belli. Bunlar, Cumhuriyeti değil, kendi çıkarlarını koruma derdindeler. Tabii hortumlar kesilince şimdi, 'nasıl yeni hortumlar tesis edeceğiz' bunun gayreti içindeler. Kapı kapı dolaşıp tehditler savuranlar var, kapı kapı dolaşıp reklam talebiyle kendilerine kaynak üretmeye çalışanlar var. Bunların hepsini biliyoruz. ' ha bak, bu olmazsa şöyle olur ha' diyenler var. Bunları yaşıyoruz.''
''ANAMUHALEFETİ İZLEYİN, GÖRECEKSİNİZ...''
Erdoğan, Türkiye'nin önünde iki seçim olduğunu hatırlatarak, ''Böyle yaparak güya millete diyecekler ki 'tehlikeyi biz engelledik. 'Onun hazırlığını yapıyorlar. Bakın buradan söylüyorum, Anamuhalefeti izleyin göreceksiniz. Akıllarınca, kafaları bulandıracaklar. Çünkü 24 saati, 24 saate uymuyor. 24 saat bir başka, 24 saat bir başka...'' dedi.

İktidarlarının üzerinden geçen 4 yıl 2 ayda muhalefetin, önce ''erken seçim'' dediğini, bundan sonuç alınamayacağını gördükten sonra farklı şeyler konuşmaya başladığını anlatan Erdoğan, son olarak 'Nisan ayında seçim olmalı' dediklerini hatırlattı. Nisan ayını da geçireceklerini ve Kasım'da seçimi yapacaklarını kaydeden Erdoğan, muhalefete, ''Boşuna yorulmayın, bu ülkeyi de yormayın. Varsa bir katkınız, onu söyleyin. Öcü edebiyatıyla karşımıza çıkmayı bırakın'' dedi. Erdoğan, muhalefete yönelik eleştirilerini şöyle ifade etti: ''Neler söylemediler, neler... Sadece bize değil, bizden öncekilere de aynı hazımsızlığı bu zihniyet göstermedi mi, gösterdi.

Rahmetli Özal'a neler yaptıklarını, neler söylediklerini bu millet daha unutmadı. Aynı şeyi taa gidelim, Menderes dönemine neler yaptıklarını bilmiyor musunuz, biliyoruz ve neler dediler. 'Bizi buraya gönderen irade böyle emrediyor' dediler. Biliniz ki bugün de aynı zihniyet var. Şu anda bu zihniyet, aynı şeyi yine icra ediyor. 'Bizi buraya gönderen zihniyet böyle istediği için böyle yapıyoruz' diyenler var. Bunu söylüyorsam bir şeyi bilerek, inanarak söylüyorum. Meyveyi dalından olmadan koparmayacaksın, faydası yok. Ama o tam olgunlaştığı anı da kaçırmayacaksın. O zaman da çürür gider, yine faydası yok. Onun için ne zaman açıklanacağını çok iyi bileceksin. Siyasetinle, icraatınla, vizyonunla rekabet edemiyor musun?

Bu millete hiçbir yenilik, hiçbir gelecek vaat edemiyor musun, o zaman işin kolayına kaç, rakibini kötüle, karala, milletin gözünü korkutmaya çalış. Yaptıkları bu. Ne diyorlar, millete, 'Size bu iktidardan daha iyisini vaat edemiyoruz ama biz sizi öcülerden koruruz' diyorlar. Yaptıkları bu. Siyaset yerine korku üretiyorlar, bildikleri tek şey bu. Büyüyemiyorlar, kendilerini yenileyemiyorlar, hayal dünyalarından kurtulamıyorlar. Bir ara ülkeyi, 'zenci Türkler ve beyaz Türkler' diye ayırmaya çalıştılar, tutmadı. Sadece kitapların arasında kaldı. Niye? Çünkü siz bu ülkede böyle bir ayrımı yapamazsınız. Bu ülkenin insanları sizden çok daha vatansever, çok daha milliyetperverdir, bunu böyle bilin. Ve zannediyorlar ki millet kendini yenileyemiyor. Onların eski köhne dünyasında yaşıyor. Hayır, yanılıyorlar. Türkiye, o eski Türkiye değil. Millet onları çoktan geride bıraktı.''

''KORKU KRALLIĞI DEĞİL, UMUDUN ÜLKESİ...''
Onların ne yapmaya çalıştığını milletin gayet iyi gördüğünü ve bildiğini belirten Erdoğan, herkesin birbirine şüpheyle baktığı, devletin vatandaşından vatandaşın devletinden emin olmadığı, herkesin yoklukta, sefalette bir olduğu bir ülke istediklerini söyledi. Erdoğan, ''Geçmişte gördük. İşte bizim farkımız burada. Biz milletimize bunu göstermedik, göstermiyoruz. Şunu unutmayın; bizim ülkemiz korku krallığı değil, umudun ülkesi...'' diye konuştu. Erdoğan, toplumsal barışını sağlamış, devlet ile vatandaşını kucaklamış, herkesi refahta, varlıkta birleştirmiş bir Türkiye istediklerini belirterek, aldıkları mesafelerin ortada olduğunu vurguladı. Türkiye'yi nereden nereye getirdiklerinin de ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Allah'a şükürler olsun; alnımız ak, başımız dik'' dedi.