BIST 10.511
DOLAR 32,29
EURO 35,04
ALTIN 2.477,08
HABER /  GÜNCEL

HES projelerine durdurma kararı

Artvin ve Yusufeli'nde yapılması planlanan HES projeleri için Rize İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Abone ol

Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu üyesi avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu, Rize İdare Mahkemesi'nin Artvin'in Macahel Mevkii ile Yusufeli İlçesi'nde yapımı planlanan 2 hidroelektrik santral (HES) projesi ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiğini açıkladı.

Okumuşoğlu, yaptığı yazılı açıklamada yasalar ve kamuoyunun tepkisi hiçe sayılarak Türkiye'nin dört bir yanında yapılmak istenen HES'lerin mahkemeler tarafından birer birer durdurulduğunu belirtti. Son olarak Rize İdare Mahkemesi'nin, Artvin Yusufeli’ndeki Damla Regülatörü ve HES ile Artvin Macahel'deki Düzenli HES projelerinde yürütmeyi durdurma kararı verdiğini ifade eden Okumuşoğlu, şöyle devam etti:

“UNESCO tarafından biyosfer rezerv alanı içine alınan Macahel, pek çok endemik bitkiye ev sahipliği yapan çok özel bir yer. Bölgede inşaatı başlayan HES nedeniyle doğal güzellikler yok olacak. Ormanlar tahrip edilecek. Bu nedenle projenin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne başvurduk. Mahkeme, çalışmaların devam etmesinin telafisi imkansız zararlar doğurabileceği nedeniyle bu konuda bilirkişi heyetinin yapacağı inceleme ve hazırlayacağı rapor sonrası yeni bir karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Davanın devamında projenin iptal edileceğine inanıyoruz.”

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 20’ye yakın HES projesinin çeşitli aşamalarında durdurulduğunu veya iptal edildiğini vurgulayan Okumuşoğlu'nun açıklaması şöyle:

“İptal edilen her bir HES projesi, kamu kaynaklarının kaybına, doğal mirasın tahribatına ve yapılan bölgelerde pek çok toplumsal soruna neden oluyor. Alınan kararlar, Türkiye’nin hidroelektrik enerji politikasının yanlışlığını ortaya koymuştur. Yürürlükteki politika, yasal ve sosyal dayanakları zayıf ve yerel halkların görüşlerini inkar eden bir düşüncenin meyvesidir. Bu politika, alelacele ve acemice hazırlandığı için tüm tarafları her gün yeni bir sorunla başbaşa bırakmaktadır. Kamu kurumlarını ve halkı karşı karşıya getirerek sosyal parçalanmalara ve doğanın yok edilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’nin su politikasının ivediklikle değiştirilmesi gerekmektedir. Alnan makheme kararları, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın dayattığı bu yanlış politikanın ne kadar yıkıcı olduğunun bir belgesi niteliğindedir.”