BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Gül Köşkten iner mi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yasaklı kişiler listesinde. Peki Abdullah Gül yasaklanırsa ne olur?

Abone ol Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, NTV’nin canlı yayınında AK Parti’ye açılan kapatma davasını değerlendirdi.

PARTİ KAPATMA REKORTMENİ

Türkiye’nin parti kapatmada rekortmen olduğunu, yüzde 47 oy alan iktidar partisinin bile kapatma davasıyla karşı karşıya gelebileceğini belirten Sancar, bunun demokrasinin gelişmesinde büyük bir engel olduğunu söyledi.

GÜL ETKİLENMEZ

Başsavcı’nın Gül için de siyaset yasağı istemesinin yargılanması anlamına gelmeyeceğini, siyasetten yasaklansa da, cumhurbaşkanı konumunun bundan etkilenmeyeceğini söyledi.

Sancar’ın yaptığı değerlendirme şöyle:

“Benim parti kapatmalarla ilgili görüş açıktır. Siyasi partilerin kapatılmasının kolay başvurulan bir yol olması demokrasiyle ciddi çelişkiler yaratıyor. Demokrasiyle bağdaşmıyor. Çok ciddi sıkıntılar yaratıyor. Türkiye siyasi kapatma olaylarında anayasasında ‘demokratik hukuk devleti’ yazan ülkelerle kıyaslandığında çok açık ara birinci durumdadır. Yanlış hatırlamıyorsam, 24 siyasi parti mahkeme kararıyla kapatılmıştır. Bu durum Türkiye’de demokrasinin yerleşmesinin önünde büyük bir engeldir. Siyasi kültür demokratikleşmesinde çok olumsuz rol oynadığını düşünüyorum. İktidar partisi, yüzde 47 oy almış bir parti de, kapatma davasıyla karşı karşıya kalabiliyor. Meseleyi bu açıdan değil de, hangi konumda olursa olsun, siyasi partilere yönelik bu siyasal ve hukuksal tehdidin demokrasinin gelişmesinin önünde bir engel olduğunu düşünüyorum. Son dönemde HADEP, DEHAP ve DTP’den sonra, şimdi de AK Parti’ye yönelik bir dava var. Çok ciddi, Demoklas’in kılıcı tarzı bir tehdit, siyasi hayatımızın demokrasinin üzerinde sallanmaktadır.”