BIST 9.878
DOLAR 32,54
EURO 34,96
ALTIN 2.456,28
HABER /  DÜNYA

Fransa'nın Lafarge firmasının DEAŞ'a ödeme yaptığından haberdar olduğu ortaya çıktı

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

Fransa devletinin çimento şirketi Lafarge'nin terör örgütü DEAŞ ile arasındaki anlaşmadan bilgisi olduğu ortaya çıktı.

Abone ol

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 2018 başında Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü YPG'ye yönelik düzenlediği Zeytin Dalı Operasyonu ile örgütün kapasitesinin üstünde inşa edilmiş yer altı sığınakları ve yapıları ortaya çıkarmıştı. Fransız çimento şirketi Lafarge'nin terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG'nin bölgede yapılanmasına, yer altı sığınakları oluşturmasına verdiği desteğin deşifre edilmesinin ardından bir skandal gelişme daha yaşandı.

Liberation gazetesinin özel haberine göre; Fransız istihbarat servisine ait Ağustos 2014 tarihli gizli notta Lafarge'nin Suriye'de faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ ile anlaşma yaptığı belirtiliyor. Fabrikayı ele geçiren DEAŞ'ın Lafarge'ye ticari faaliyetlerini sürdürmesi ve kontrolündeki bölgelerde ulaşım izni verdiği yer alan notta bu iznin arkasında bir anlaşma olduğu, iznin belli bir ücret karşılığı alındığı kaydediliyor.

Anlaşma tarihinde Lafarge'nin Suriye'nin kuzeyindeki Celebiye'de bulunan çimento fabrikasının kontrolünü halen elinde tuttuğu, terör örgütünün fabrikayı 2014 Eylül ayında ele geçirdiği belirtildi. Söz konusu notun Lafarge'nin DEAŞ'a haraç vermesine ilişkin hakkında açılan 'terör örgütüne finansman sağladığı, ambargoyu ihlal ettiği ve işçilerinin hayatını tehlikeye attığı' soruşturmalarını yürüten sorgu yargıçlarına iletildiği vurgulandı.

Paris Temyiz Mahkemesinin Lafarge'ye 15 Temmuz'da söz konusu soruşturmalara ilişkin nihai suçlamaları yöneltmesi bekleniyor.

Lafarge, 2013-2014 yıllarında Suriye'deki faaliyetlerini sürdürebilmek için aralarında DEAŞ'ın da bulunduğu terör örgütlerine 13 milyon avro haraç ödemekle suçlanıyor.

Şirket hakkında Haziran 2017'de açılan soruşturma kapsamında Lafarge'nin yönetim kurulu başkanı Bruno Lafont'un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler 'teröre finansman sağlamak' ile suçlanmıştı.

Haziran 2018'de şirkete yöneltilen 'insanlığa karşı suçlara ortak olmak' suçlaması Kasım 2019'da düşürülmüştü.