BIST 10.919
DOLAR 42,53
EURO 49,61
ALTIN 5.768,78
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İtalya dönüşü önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öcalan'ın terör örgütü PKK'ya fesih çağrısı yaptığına değinerek "Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. Milletimizin onlarca yıllık özlemidir." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin davetiyle Türkiye-İtalya Dördüncü Hükümetlerarası Zirvesi’ne katıldı. Yurda dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlayarak birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(İtalya ile) Sadece savunma sanayii değil, havacılık, uzay gibi yüksek teknoloji odaklı sektörlerde de işbirliği fırsatlarını değerlendiriyoruz." açıklamasında bulundu.

"Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil"

"Artık terör örgütü de çıkmaz yola girdiğini anlamalı ve kendilerine yapılan çağrının gereğini yerine getirmelidir." diyen Erdoğan, "Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. Milletimizin onlarca yıllık özlemidir." ifadelerini kullandı.

"Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konusunda şu değerlendirmelerde bulundu;

"Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Suriye Hükümeti'nin de aynı hassasiyetle hareket ettiğini biliyoruz. Federatif yapı konusu ham hayalden öteye gitmeyen bir husustur. Suriye gerçekliğinde de yeri yoktur. Bölgemizde oldubittilere müsaade etmeyecek, Suriye ve bölgenin kalıcı istikrarını tehdit edecek, tehlikeye sokacak hiçbir girişime izin vermeyeceğiz. İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırıları, Suriye'deki yeni yönetim ile başlayan olumlu iklimi baltalama girişimidir. Komşumuz Suriye'yi yeni bir istikrarsızlık bataklığına sürükleyecek her türlü girişime karşı tepkimizi çeşitli şekillerde gösteririz."

"Trump'la ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum"

"Sayın Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Telefon görüşmemiz oldukça samimiydi, verimliydi ve dostaneydi. Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeten tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye konusunda da iki lider olarak birbirimizi anladığımızı görüyoruz. Dostum Trump'la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.

"CHP yönetimi siyaseti enfekte etmektedir"

Erdoğan, "Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Mevcut CHP yönetimi, siyaseti enfekte etmektedir. Bunlar, kendilerini kurtarmak için ülkeyi ateşe vermekten çekinmeyecek kadar izanı kaybetmişler. Kentsel dönüşüme karşı propaganda yapanlar, İstanbul'da yaşanacak felakette milletimizi bir başına bırakacak. İstanbul'u onların insafına terk edemeyiz." dedi.

"O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin"

İmamoğlu'nun İstanbul'(da bir otelde katıldığı toplantı öncesi taşınan bavullar ve kameraların bantlanmasıyla ilgili gazetecilerin sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

Bunun cevabını İçişleri Bakanımız zaten en güzel şekilde verdi ve bu tür bir uygulamanın olmadığını, olamayacağını bildirdi. Fakat ana muhalefetin başındaki zat, inanın sorsanız “jammer nerede, ne işe yarar?” bunu bile bilmez. Benim kendi çalışma ofisimde, kendi odamda hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel'e verecek değilim. Kalkıp da kameraları bantlamak, onlarla uğraşmak, bu tür davranışlar bizim kitabımızda yazmaz. Öyle bir uygulama bizde yok, buna gerek de yok. Çünkü bu tür yolsuzluğa biz tevessül etmeyiz. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin. Ama bunu yapmıyorlar, yapamıyorlar. Paniklemiş vaziyetteler. Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır. Hatırlarsınız, eskiden gazeteler, ayıplı iş yapanların fotoğraflarını yayımlar, gözlerine de bant çekerlerdi. Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Ayrıca konunun güvenlik kaygısı olmadığı, güvenlik güçlerimizin açıklamalarıyla açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.