BIST 10.232
DOLAR 32,32
EURO 34,80
ALTIN 2.412,27
HABER /  GÜNCEL

Çarşafını çıkar öyle gel

Fatih 1. İcra Mahkemesi'nde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Konu Ekrem Dumanlı'nın köşesine taşındı.

Abone ol

Fatih'te inanılmaz bir olay. Hakime hanım duruşmada çarşafını çıkarmadığı gerekçesiyle davacı Naciye Sönmez'i önce fırçalıyor, ardından da davayı başlatmıyor.

Bu ilginç olayı Fatih 1. İcra Mahkemesi'nde yaşandığı belirtiliyor. Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı konuyu köşesine taşıdı. çağrısı yapan Dumanlı önce olayı anlatıyor:

"(...)Birkaç gün önce Fatih I. İcra Mahkemesi'nde yaşanan olay, tüyler ürpertici, ibret verici bir manzara çıkardı ortaya. Mahkeme salonuna çarşaflı geldiği için bir hâkim, vatandaşı azarlıyor.

Boşandığı kocası hakkında tazminat davası açan Naciye Sönmez ismindeki kişinin yüzünü açmasını yeterli bulmayan hâkime hanım, "Böyle olmaz! Bütün çarşafını çıkaracaksın." diye gürlüyor. Hakkını aramak için adaletin kapısını çaldığı yerde sert bir fırça yiyen Sönmez "Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında böyle bir şey yok." diyor ama aldırış eden yok. Hâkime hanım coştukça coşmuş gözüküyor, "Atatürk ilke ve kanunlarına göre seni böyle kabul edemem, yargılama başlayamaz." diyor.

Dumanlı olayı böyle aktarıyor. Hakime hanımdan neden özür beklediğinin gerekçelerini de şu satırlarla dile getiriyor:

"(...)Adalet dağıtmakla yükümlü bir yargıç böyle mi konuşur? Karşısındaki kişi şeriat talebiyle gelmemiş ki. Sizden hukukî süreci işletmenizi istiyor ve tazminat talebinde bulunuyor. "Sizin Allah'ınız" diye konuşulur mu vatandaşla? "Sizin Allah'ınız" "Bizim Allah'ımız" diye bir ayrım mı var ki hâkime hanım zehir zemberek laflar edebiliyor? Sonuçta vatandaş şeriat mahkemesine müracaat etmiyor; size, yani devletin adalet sistemine, başvuruyor. Ayıp değil mi?

Hâkime hanım o kadar kızmış ki adalet aramak için devletin kapısını çalan bir vatandaşa "terbiyesiz, ahlaksız, ukala" diyebiliyor. Kaç gündür bekliyorum ki Fatih hâkimi gazetelerde yer alan haberleri tekzip etsin ve insanların yüreğine su serpecek mahiyette bir açıklama yaparak "ben böyle demedim" gibi bir cümle sarf etsin. Maalesef ne bir özür ne bir açıklama. Şayet nakledilenler doğruysa hâkime hanımın topluma karşı bir özür borcu var demektir. Sırtındaki cübbe, temsil ettiği makam, emaneten yürüttüğü görev özür dileme mecburiyeti getiriyor kendisine. Hiçbir kimsenin husumet oluşturma hakkı yoktur; hele bahsi geçen kişi adalet dağıtmaktan sorumlu bir insansa...