BIST 9.916
DOLAR 32,53
EURO 34,90
ALTIN 2.443,52
HABER /  DÜNYA

Başbakan Erdoğan’dan önemli açıklamalar (4)

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının 27 Mayıs 1960 öncesi merhum Adnan Menderes’e kurulan tuzağın aynısı olduğunu belirterek, "Hiç kims...

Abone ol

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının 27 Mayıs 1960 öncesi merhum Adnan Menderes’e kurulan tuzağın aynısı olduğunu belirterek, "Hiç kimse bu süreçte tedirgin olmasın, başını eğmesin, marjinaller karşısında hiç kimse eziklik hissetmesin. Bunlar gelip geçer. Çok güçlü bir hükümet iş başında" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında Taksim Gezi Parkı protestolarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Protestocular için "Bunlar özgürlük derken başkalarının özgürlük alanına tecavüz etmişlerdir" diyen Başbakan Erdoğan, "Niye? Bunlar Taksim’deki oteller yüzde 80 boşalmıştır. Bu şimdi birilerinin özgürlük alanına tecavüz değil mi?" diye sordu. İstiklal Caddesi’ndeki esnafın satışlarının da durduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Bira satanlar hariç" diyerek Taksim etrafında bira satanların dışında esnafın iş yapamadığına vurgu yaptı. Gezi Parkı protestolarına katılan gençlere seslenen Erdoğan, 19 yaşındaki bu gençlerin daha önceki Türkiye’nin durumunu pek bilmediklerini anlattı. Gençlerin bugün sahip olduğu özgürlüğün 10 buçuk yıl önce rüyası bile görülemeyen bir atmosfer olduğunu belirten Erdoğan, "Gençlerimize o kadar güvendik, o kadar güvendik ki siyasi tarihimizde hiç örneği olmayan 3 dönem uygulamasını partimizin uygulamasına koyduk. Şuanda da kararlılıkla uyguluyoruz" dedi. Seçilme yaşını 18’e indirme gibi bir çalışma içinde olduklarına vurgu yapan Erdoğan, buna karşı çıkanlara ise "18’e seçme yetkisini veriyorsun, seçilme yetkisini vermiyorsun" diyerek tepki gösterdi.
Gençlerin yönetime katılmasının önemine bir örnek veren Erdoğan, "Tarihte bunun en önemli örneği Fatih Sultan Mehmet’tir" dedi. Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’in genç yaşta bir çağı açıp bir çağı kapattığını hatırlattı.
Taksim Gezi Parkı’nda özgürlük isteyenlere geçmişteki uygulamaları hatırlatan ve başörtülü kızların okullara dahi giremediğine dikkat çeken Erdoğan, "Bir genç kızın başı örtülü olmak suretiyle okuma hakkı yok mu, okumayacak mı? Bunları yaşayan bir baba olarak ben de çok iyi biliyorum. Ve başörtülü kızlarımızın başörtülerinden tutmak suretiyle onları yerlerde süründürenler acaba bunun hesabını nasıl verecekler. İşte bu olaylarda bile maalesef çok önemli bir yakınımın gelinini, yanında 6 aylık çocuğuyla yerlerde süründürdüler. Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler. Bunun özgürlük mücadelesiyle uzaktan yakından ne alakası var? Soruyorum size; bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik? Ama biz bütün bunlara sabır, sabır, sabır dedik. Kuzey Afrika’dan dönerken İstanbul’a 2 saatte toplanan İstanbullu orada bir şey dile getirdi aslında. Nedir o, asıl ’özgürlük budur’ dediler. Ama hukuk içinde dediler, yasalar içinde dediler" şeklinde konuştu.

"BİZ HİÇBİR ZAMAN İNTİKAM PEŞİNDE OLMADIK"
Geçmişte yaşanan sıkıntıları salondaki partililere anlatan Erdoğan, " ’Selamün aleyküm’ demenin, ’Elhamdülillah’ demenin aşağılanma sebebi olduğu dönemleri yaşadık" diyerek, "Onlara göre biz siyasetten anlamayız, sanattan anlamayız, onlara göre biz okumamış, cahil, alt tabaka, verilenle yetinmesi gereken yani zenci bir güruhuz. İnanın hep böyle baktılar. Bugün de aynı nazarla, aynı gözle bakıyorlar" dedi.
"Biz Mamak zindanlarının şahidiyiz ve Mamak zindanlarında yatanları ziyaret etmek suretiyle kuyrukta bekleyenlerdenim" diyen Erdoğan, "Ama biz hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Hiçbir zaman bize yapılanı kimseye reva görmedik" diye konuştu. Alkol düzenlemesine de değinen Erdoğan, "Eğer alkol kullanımına düzenleme getirdiysek bunu birilerini mağdur durumuna düşürmek için değil, mağduriyetleri gidermek için yaptık" şeklinde konuştu. "Biz imtiyazlı sınıflar oluşturmaya çalışmıyoruz, biz imtiyazları kaldırmaya çalışıyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Kimse kimsenin yaşam tarzına karışmıyor ve karışmayacak. Hiç kimse diğerine dayatma yapmıyor ve yapmayacak. Ortak noktalarda buluşacağız. Birbirimizin özgürlük alanlarına müdahale etmeden, saygılı şekilde yaşayacağız. Bu ülkede isminin başında sanatçı sıfatı olanlar, profesör sıfatı olanlar, gazeteci, yazar sıfatı olanlar, kimi siyasiler, on yıllar boyunca bu milleti aşağılamaktan, horlamaktan, topluma ayrımcılık tohumları ekmekten lütfen derhal vazgeçsin. Gençlerin arkasına saklanarak imtiyazları için mücadele edenler derhal bunlara son vermeliler. Gençlerimiz de bu çevrelere karşı çok dikkatli olmalıdır" diye konuştu.
Gezi Parkı’ndan aldığı haberlere göre parkın pis kokudan geçilmediği bilgisini paylaşan Erdoğan, "Herhalde ne demek istediğimi biliyorsunuz. Bunlar çevrecilik adına yapıyorlar değil mi?" diye sordu. Eylemcilerin camiye ayakkabı ile girdiklerini, orada alkol içtiklerini, müezzini tehdit ettiklerini söyleyen Erdoğan, bunların görüntüsünün ellerinde olduğunu belirterek "Bunların hepsini millet görecek" dedi.

"FAİZ HORTUMUNU KESTİĞİMİZ İÇİN BİRİLERİ ÇOK RAHATSIZ OLDU"
Başbakan Erdoğan, özgürlük isteyen, demokrasi isteyen eylemcilerin barış için uğraşan Akil İnsanlar Heyeti ile neden görüşmediklerini sordu. Eylemlere katılan kişilerin hep aynı kişiler olduğunu belirten Erdoğan, CHP milletvekillerinin ise polise küfrettiğini belirtti. CHP’nin yeni anayasa istemediğini, yeni anayasa için süre konulmasına karşı çıktığını anlatan Erdoğan, "Daha fazla özgürlük isteyenlerin bu statüyle iç içe geçmesi büyük ironidir" dedi.
Kapitalizme karşı çıkan eylemcilere de seslenen Başbakan Erdoğan, eylemcilerin nasıl karşı çıktıkları faiz lobisinin oyuncağı olduklarını örnek vererek açıkladı. 2002 yılında görevi devraldıklarında Türkiye’deki faiz oranının yüzde 63 seviyesinde olduğunu ve 100 liradan 45 lirasının faiz lobisine gittiğini hatırlatan Erdoğan, "Bir deyişiyle toplanan verginin o zaman yüzde 85’i faize gidiyordu. Ama bugün yüzde 15’i faize gidiyor. Bakın nereden nereye" dedi. Türkiye’nin bugün faiz oranlarının düştüğünü ve bu faiz oranlarından elde edilen tasarrufun 10 yıl içinde 642 milyar lira olduğunu kaydeden Erdoğan, "10 yılda milletimin 642 milyar lirası yine milletim için harcandı. Eğer 2002 yılındaki gibi kalsaydı tam 642 milyar lira faiz lobisine gidecekti" şeklinde konuştu.
"İşte biz hortumu kestiğimiz için birileri içeride ve dışarıda çok rahatsız oldular" diyen Başbakan Erdoğan, olayların başladığı zamanlamaya da dikkat çekti. 22 milyar liralık nükleer santral için adım atıldığını, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü için harekete geçildiğini hatırlatan Erdoğan, "Türkiye çok uzun yılların ardından Uluslararası Para Fonu’na olan borcunu sıfırlıyor. Bunlara tabi dayanamıyorlar" diye konuştu. Erdoğan, "Kimse kusura bakmasın, ağaç diyerek, taksim gezi parkı, topçu kışlası, Atatürk Kültür Merkezi diyerek mızrak çuvala sığmaz. Bunların hepsi İstanbulumuz için, hepsi Taksim’in daha güzelleştirilmesi için" dedi.
Taksim Gezi Parkı protestolarını ABD’deki Wall Street Journal eylemlerine benzetenlere de cevap veren Erdoğan, "Orada faiz lobisinin kazandığı havadan milyarlarca dolara itiraz vardı. Bura ise solculuk altında faiz lobisinin figüranları var" diye konuştu.

"ŞU OLAYLAR MENDERES’E KURULAN TUZAĞIN AYNISIDIR"
CHP’nin eylemlerdeki tavrını da eleştiren Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de demokrasi güç kazandıkça, birileri yıllardır var olan imtiyazlarını kaybediyor. Şu olaylar 27 Mayıs 1960 öncesi merhum Menderes’e kurulan tuzağın aynısıdır. Bu son olaylar 1980 öncesi karanlık senoryalarıın tekrar edilmesi girişimidir. Türkiye’de istikrarsızlık huzursuzluk oluşturarak birileri kaybettikleri imtiyazları geri almak istiyorlar. Ama o birileri bu kez sert kayaya çarpmış bu kez millete toslamıştır. 28 Şubat’ta müdahale senaryolarıyla hukuku çarptırarak, cumhuriyet mitingleriyle, 27 Nisan bildirisiyle istediklerini elde edemeyenler, kitleleri sokağa dökerek istediklerini elde etmeye çalışıyorlar. Bu arada CHP her zaman yaptığını yine yapmak istemiş ama bu sefer her şeyi elini yüzüne bulaştırmıştır. Artık şimdi geri vitese takmak suretiyle toparlama gayreti içerisindeler. 2 yıldır sokak sokak direniş çağrısı yapan, toplumda gerilimi sürekli yükselten, Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapacak kadar aklını izanını kaybeden CHP, bu olaylarda başrolü oynamak istemiş, bunu becerememiştir. CHP formalarıyla meydanlarda olanları gördük. CHP Genel Başkanı kendi kurduğu tuzağa kendisi düşmüştür ve eylemlerde boğulmuştur."

"CHP ÇOK KÖTÜ BİR SINAV VERMİŞTİR"
Başbakan Erdoğan, "CHP’nin 2 haftalık süreçte tek yaptığı eylemcilerin arkasına saklanıp onları meydana itmektir" diyerek, "CHP çok kötü bir sınav vermiştir" dedi. Reyhanlı’ya bombalı terör saldırısı düzenleyen ekibin içindeki bir numaralı failin dün akşam yakalandığını da duyuran Erdoğan, saat 23.30 sıralarında Nasır Eskiocak isimli şahsın polisin, jandarmanın ve istihbaratçıların çalışmaları sırasında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin sınır mevkiinde yakalandığını belirtti.
Reyhanlı faili Nasır Eskiocak’ın şuan sorgulama sürecinde olduğunu belirten Erdoğan, hem Reyhanlı olayından dolayı hem de Gezi Parkı protestolarından dolayı CHP Genel Başkanı ve ekibini istifaya davet etti.

"HİÇ KİMSE BU SÜREÇTE BAŞINI EĞMESİN"
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise Gezi Parkı protestolarında görüntülere yansıyan detaylara dikkat çekti. Bu olaylar kapsamında Türk bayrağı yakıldığını, Atatürk ile terörist başı Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yan yana kullanıldığını hatırlatan Erdoğan, "CHP işte bu eylemlerin, bu örgütlerin hamisi olmuştur. Aynı CHP gençleri ölümden kurtaralım çağrısını reddetmiştir" dedi. "7 ay sonra bu millet sandıkta bütün bu provokasyonların hesabını soracaktır" diyen Erdoğan, Türkiye’nin ekonomisine en güçlü şekilde güçlü çıkacağını kaydetti.
"Türkiye’de milli egemenliğe el uzatmak bilinsin ki kimsenin haddi değildir" diyen Erdoğan, "Bu millet 27 Mayıs’ı ve merhum Menderes’i unutmadı ve unutmayacak. Bu millet Merhum Özal’ı unutmadı ve unutmayacak. Bu aziz millet 28 Şubat’ı ve merhum Necmettin Erbakan’ı unutmadı ve unutmayacak. Bugün de bu millet en güçlü şekilde kendisine hizmet edenlere sahip çıkıyor" diye konuştu.
Erdoğan, "Biz kimsenin karşısına yüzde 50’yi çıkarmadık, çıkarmayız. Biz ne yaparsak hukuk içerisinde yaparız, demokrasinin verdiği haklar içerisinde yaparız" diyerek, Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirecekleri mitingleri de ’sessiz yığınların sesini duyurmak için’ yapacaklarına vurgu yaptı. Başbakan Erdoğan bu olayların da gelip geçeceğini söyleyerek, "Hiç kimse bu süreçte tedirgin olmasın, başını eğmesin, marjinaller karşısında hiç kimse eziklik hissetmesin. Bunlar gelip geçer. Çok güçlü bir hükümet iş başında. Bugün ne yaptığını bilen, nasıl adım atacağını bilen bir kadro iş başında. Bu günleri aşacak ve hakkını ve haddini bilmeyenlere demokratik sınırlar içerisinde haddini bildirecek bir kadro iş başında. Bu provokatörlerin, bu teröristlerin de her an ensesinde olacağız. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalamaz ve kalmayacak. Polis katledenlerin bunu yanına bırakmayız ve bırakmayacağız" şeklinde konuştu.
Eylemci gençlere seslenen ve artık bu eylemlere son vermelerini isteyen Erdoğan, "Artık sağduyuya, sükunete davet ediyorum. Taksim başta olmak üzere çeşitli yerlerde gösteri yapan ve samimi duygularla oralara gittiğini kabul ettiğim gençleri özellikle bunlardan ayırarak ’artık bu işi bitirin’ diyor ve gözlerinden öpüyorum. Ama bu işleri aynen terörize ederek devam etmek isteyenlere de diyorum ki, artık bu iş sona ermiştir. Bundan sonra da artık bunlara tahammül yoktur. Sizleri itidale davet ediyorum" diye konuştu.
(İHA)