DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, büyük şehirlerde fuhuş yaşının 13-14'e düştüğünü savundu.
Abone olAğar, DYP Denizli İl Kongresi'nde, Denizli, Eskişehir ve Konya'da da güvenlik sorunlarının ortaya çıktığını söyledi.
Güvenliği önlemekle hükümlü olan insanlara gerekli imkanların sağlanmadığını ileri süren Ağar, şöyle konuştu:
Ekonomide büyük bir çöküntüye yaşanmakta. Sadece Denizli'de 10 bini aşkın kişi işten çıkarılmıştır. Böyle bir ülkede, muhafazakar geçinenler (Müslüman'ım) diyerek Türkiye'nin her noktasında siyaset yapan bir yapının iktidar olduğu dönemde ne yazık ki büyük şehirlerde fuhuş yaşı 13-14'e düşmüştür.
Uyuşturucu çetelerinin, okulların önünde gangsterlik, eşkıyalık yaptığını iddia eden Ağar, Denizli'de söylüyorum, çoluk çocuğumuza musallat olmuş, onların geleceklerini zehirleyen bütün fuhuş ve uyuşturucu çetelerini yerle bir etmek bizim görevimizdir dedi.
İktidarın acil eylem planlarının aciz eylem planına dönüştüğünü ileri süren Ağar, İMF'nin ortaya koyduğu ekonomik programdan 1 gram bile sapılmadı. Hükümet, büyük vaatlere rağmen hiç bir yapısal reform yapmadı. Düşük kur ve yüksek faiz, zengini daha zengin, geri kalanları ise daha aşağı çekti diye konuştu. Bazılarının DYP'ye (çiftçi partisi, köylü partisi) dediğini, bundan rahatsız olmadığını, aksine mutluluk ve gurur duyduğunu ifade eden Ağar, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, (çiftçiyi milletin efendisi) ilan etmiştir. Efendiye hizmet etmek, onların sorunlarına çözüm bulmak, onlarla birlikte olmak onların yanlarında olmak büyük gururdur şeklinde konuştu.
EGE TOPRAKLARI ÇOK KUTSALDIR
Ege'nin Adnan Menderes gibi bir siyasetçi çıkardığını belirten Ağar, Ege toprakları çok kutsaldır. Ege toprakları, DYP'nin çıkış toprakları olacak. Ülkeyi karış karış geziyorum, hallaç pamuğu gibi ülke topraklarını atıyorum. Her gittiğim yerde DYP'ye müthiş bir ilgi, büyük bir sevgi gösterisi ile karşılanıyorum dedi. Konuşmasında baş örtüsü sorununa da değinen Ağar, şöyle devam etti:
Peki yasaklara ne diyeceksiniz? Bu hükümet, bir imam hatip okulları ile ilgili soruna çözüm bulamadı. Kıyısından köşesinden kurcalanıyor, çekiliyor. Bir baş örtüsüne çözüm bulmadılar, bulamazlar da... Çünkü onların niyeti belli. Seçimde (çok uğraştık olmadı, bizi bir daha seçin de yasakları kaldıralım) diyecekler. Ben de diyorum ki imam hatipli çocuklarımız bizlerin çocuklarıdır. Onlardan bu ülkeye hiçbir zarar gelmemiştir. Başını örten, dinin gerektirdiği şekilde inanışı gereği türban takan da bizim kızımızdır. Baş örtüsü sorununu iktidar olursak ancak biz çözeriz.
