BIST 10.209
DOLAR 32,40
EURO 34,82
ALTIN 2.402,30
HABER /  GÜNCEL

ABD'den Türkiye'ye 'bıyıklı' eleştiri

Wall Street Journal, Türkiye'de kadınların siyasete katılımının önündeki engelleri manşetlerine taşıdı.

Abone ol

Wall Street Journal, Türkiye'de kadınların siyasete katılımının önündeki engelleri manşetlerine taşıdı. Gazetenin "Bıyığa evet, başörtüsüne hayır" başlıklı yorumunda seçimler öncesi KA-DER'in ve başörtülü kadınların kampanyalarına geniş yer ayrıldı.

Türkiye'nin önde gelen kadın sivil toplum kuruluşlarından KA-DER, hafta başında açıklanan milletvekili aday listelerini tarayarak bir soruya yanıt bulmaya çalışıyordu:

Meclise girmek için hala bıyığa ihtiyaç var mı?

Yanıt: Evet, bıyık hala önemli bir yardımcı.

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği, KA-DER, soruyu aslında ilk kez 2007 seçimlerinden önce sormuştu. Sahnelerden, iş dünyasına, tanınmış kadınların takma bıyıklı fotoğraflarıyla bezeli ilanlar gazetelerin ön sayfalarını kaplamış, KA-DER siyasi partileri daha fazla kadın aday çıkarmaya ikna etmeye çalışmıştı.

O dönemde TBMM'nin 550 sandalyesine sadece 48 kadın oturabildi. Seçimlere çok az zaman kala, KA-DER, parti listelerine bakıldığında, meclisteki kadın sayısının neredeyse ikiye katlanacağını ancak Türkiye'nin iddia edildiği gibi Ortadoğu'da bir demokrasi modeli olması için gereken yüzde 50'ye yaklaşamayacağını açıkladı.

EN KÖTÜ İHTİMALLE 78 KADIN MECLİSTE

KA-DER Başkanı Çiğdem Aydın, Wall Street Journal'a verdiği röportajda, "En kötü ihtimalle mecliste 78 kadın olacak, en iyi ihtimalle ise bu rakam 110'u bulacak" dedi.

"Kızgınız çünkü birçok kadının potansiyeli ziyan olacak" diyen Aydın, erkeklerin siyasi arenayı bir iktidar aracı olarak gördüğünü ve bu iktidarı kadınlarla paylaşmak istemediklerini söyledi.

Türkiye'de birçok kadın aile şirketlerinin başında oturuyor. Hatta bu kadınların bir kısmı Forbes dergisinin en zengin ve güçlü kişiler listesine bile girdi. Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (TÜSİAD) başkanı bir kadın, Ümit Boyner. Dahası üniversitelerdeki eğitim kadrosunun da neredeyse yarısı kadınlardan oluşuyor.

Ancak siyaset, kadınlar için uçuşa kapalı bir alan gibi. Kadınların seçilmesinin önündeki en büyük engellerden biri, özellikle kırsal kesimde, birçok kadının eşlerinin isteği doğrultusunda oy kullanıyor olması.

BIYIK VAR, BAŞÖRTÜSÜ YOK

Bir başka nokta da bıyığın bir artı olarak görüldüğü Türk siyasetinde başörtüsünün bir eksi olması.

Türkiye'deki kadınların yüzde 60'ının başı örtülü. Ancak anayasadaki laiklik prensibi gereği, devlet kurumlarında ve TBMM'de kadınların başörtüsü takması yasak.

Bir grup başörtülü kadın listeler açıklanmadan önce "Başörtüsü yoksa oy da yok" kampanyası başlatarak Ak Parti'ye çağrıda bulundu. Ancak seçimlerden sonra hazırlanacak yeni anayasada başörtüsü yasaklarının kaldırmasını teklif etmesi beklenen Ak Parti bile bu tabuyu yıkmaktan kaçınarak sadece bir tane başörtülü kadını, Antalyalı öğretmen Gülderen Gültekin'i, aday gösterdi.

Başörtüsü kampanyasının başkanlığını yapan Nesrin Semiz, "Biz onu saymıyoruz çünkü muhtemelen o sıradan seçilemeyecek. Seçilse bile başörtüsü konusunda ısrar etmeyecek. Gültekin bir öğretmen ve iş yerinde başörtüsünü çıkarıyor. Aynı şeyi mecliste de yapacak" dedi.

TATLISES'İN BIYIĞI

Belki de adaylığı sırasında en az sayıda engelle karşılaşacak olan isim İbrahim Tatlıses. Halk tarafından çok seviliyor, Ak Parti'ye yakınlığıyla biliniyor ve memleketi Şanlıurfa'dan aday oluyor.

Dahası Tatlıses'in çok da etkileyici bir bıyığı var.