Trabzon'da hakeme yapılan barbarlıktan kim sorumlu?

Ah Muharrem Usta ah... Göreve geldiğinde, geçmişteki başkanların yaptığını yapmasaydın... birlik beraberlik mesajları vermiş olsaydın. Kardeşlikten, sportmenlikten dem vursaydın... Bütün bunlar olmazdı. 

Bir "şampiyonluk" diye tutturdunuz. Bir tek Muharrem Usta değil, herkes, Trabzon'da iktidarı ele geçiren herkes Fenerbahçe düşmanlığı ile başladı işe. 

Sonuç ne peki?

Hüsran!

Trabzon'a bu kötülüğü yapanlar, kameraların karşısına geçip, özür dilemesi gerekirken, devletin polisini suçluyor. 

"Güvenlik sağlanmadı" diyorlar... 

Hangi soytarının önüne geçsin güvenlik?

Geçmiş yıllarda olanları bildiğiniz halde, işe Fenerbahçe düşmanlığı yaparak başlayan sizlersiniz o soytarıyı sahaya sokan. Güvenlik ne yapsın?

Dört büyüktü Trabzon... 

Küçülttüler... 

4'ü geçtik.. 

Trabzon'u kim bu hale getirdi?

Ben söyleyeyim!

Trabzon'da bir ekip var... 

"Benim olmayan Trabzon olmasın" diyen bir ekip... 

O ekip bertaraf edilmedikçe, Trabzon yok olmaya mahkumdur!

Nokta.

Kümeye gidiyor neredeyse.. 

Kimdir bunun sorumlusu?

 Levent Gültekin açıkladı Ruşan Çakır'la yaptığı söyleşide. 

Sözcü'de yazan bir yazar, Tayyip Erdoğan'a haber salmış:

- Paralel'le en iyi ben mücadele ederim.

O yazarın kim olduğunu biliyorum.

Sözüm var, açıklayamam.

Ama o yazara bir çift lafım var.

Ey Sözcü yazarı.. 

Türkiye'nin en etkili gazetesinde yazdığın her fırsatta dile getiren güzel kardeşim.. Paralel'le mücadele için, Tayyip Erdoğan'ın seni Sabah'a veya bir başka iktidara yakın medya kuruluşunda istihdam etmesine gerek yok. Sen eğer bu mücadeleyi yapmak istiyorsan, Sözcü'de yap. Tayyip Erdoğan'ın hakkını Sözcü'de teslim et. 

O Sözcü ki, rezil yayınlar yapıyor. Faşistçe saldırıda bulunuyor. Her fırsatta, "Tayyip" diye gazetecilik ahlakıyla bağdaşmayan yapınlar yapılan gazetende mücadeleni yaparsan, asıl o zaman büyük iş yapmış olursun!  Bedava Bonus Al

Hadi göreyim seni kardeş!

Beyaz TV'de Hüseyin Çelik'le ilgili iki kelam ettim diye, Rasim Ozan Kütahyalı ile programın moderatörü arkadaşım Latif Şimşek beni topa tutmuştu zamanında:

"Aaa Hüseyin Hocam'a laf yok!" 

Van'a gittim Star'da yazdığım dönemde. Bir çuval dolusu şikayetle döndüm. Hüseyin Çelik ve kardeşleri ahaliyi canından bezdirmişti. Kime dokunduysam, vallahi de billahi de bin ah işittim.

Mustafa Karaalioğlu yönetimindeki Star, yazdıklarımı çöpe attı. 

Öğrendim ki, Hüseyin Çelik aramış!

Aynı Hüseyin Çelik, bugün yazar kesilmiş başımıza. Yazdıkça yazıyor, verdikçe veriştiriyor. 

A be Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi dışında kurulduğun sarayında her şey güllük gülistanlık olduğu zamanlarda niye bunları söylemedin? 

Koltuğun altından çekilince mi, Türkiye'nin refahı huzuru geldi aklına? 

Abdullatif Şener diye biri vardı hatırlıyor musunuz?

Unutuldu gitti.. 

Hüseyin Çelik, onun gibi unutulmamak için, gündemlik yazılar yazıyor. 

Yazsın tabi.. 

Yazsın da biraz ilkeli olsun!