BIST 9.754
DOLAR 32,58
EURO 34,99
ALTIN 2.456,67

Tayyip Erdoğan kederi nasıl zafere çevirdi?

Süleyman Özışık, her seferinde kederi zafere çeviren Tayyip Erdoğan'ı yazmış "Kederden Zafere" kitabında. Gezi'den itibaren Tayyip Erdoğan'ın başlattığı seferberliği anlatmış her yazısında tane tane.

7 Haziran gecesi... O gece keder başladı AK Partililer için. 12 yıl boyunca Tayyip Erdoğan'la zaferden zafere koşan AK Parti, ağır bir yenilgiye uğramıştı. Zaferler yerini kedere bırakmıştı. 

Bir gün sonra, ne kadar Tayyip Erdoğan düşmanı varsa ekranda belirmeye başladı. Erdoğan muhaliflerinin yüzü gülüyordu. O güne kadar esirgenen sözler, bir bir dökülmeye yüz tutmuştu. 

Özeti... 

AK Parti'nin birinci parti olmasına rağmen, tek başına iktidar olamayışı, yıllarca bu anı bekleyen herkesi sevince boğmuştu. 

Ve fakat... 

Son sözü bir kez daha Tayyip Erdoğan söyleyecekti. Koalisyon arayışlarının başladığı günden itibaren, Ahmet Davutoğlu çok istemesine kağmen, "Hayır" demişti Cumhurbaşkanı, koalisyona en başından itibaren kapıları kapatmıştı. 

"Yeniden seçim" demişti.

Bunları niye hatırlatıyorum? 

Süleyman Özışık, her seferinde kederi zafere çeviren Tayyip Erdoğan'ı yazmış "Kederden Zafere" kitabında. Gezi'den itibaren Tayyip Erdoğan'ın başlattığı seferberliği anlatmış her yazısında tane tane. 

"Eyvah bittik" diyenlerin çoğunlukta olduğu bir Gezi sürecinde, yüzünü Erdoğan muhaliflerine çeviren AK Parti'nin önemli kurmaylarını deşifre etmiş tek tek. 

"Sakın ha, o otobüsün üstüne çıkma" diyenlere inat, Atatürk Havalimanı'nda Gezi'ye meydan okuyan Tayyip Erdoğan'ın ilk zaferini anlatıyor Süleyman... 

17/25 Aralık sürecindeki direniş günleri... 

Ve umudunu Erdoğan'a bağlayanların zaferi... 

Süleyman Özışık tarihe not düşmüş özetle.. 

"Kederden Zafere" kitabını bir solukta okudum.

Size de tavsiye ederim.

Hasan Karakaya ile helalleştik

Ben de Hasan Karakaya'nın kaleminden nasibimi aldım geçen sene. Ersoy Dede'nin Levent Gültekin'le ilgili yazdıklarını tekrar edip, benim de ismimi geçirmişti yazısında. 

Aradım... "Hayırdır Hasan Abi, bana da geçirmişsin" dedim gazetecilik deyişiyle... Güldü, "dinliyorum" dedi. Anlattım, "kusura bakma" dedi, beni araması gerektiğini söyledi, ihmalkarlığını dile getirdi. 

Birgün sonra, söylediklerimi harfi harfine köşesine taşıdı. 

Diyorlar ya, "Hasan Karakaya aslında yazılarındaki gibi sert biri değil" diye.. Doğru, onu tanıdığım için, onunla aynı sofrada oturduğum için, onunla bir çok kez aynı havayı solduğum için, "iyi" tarafını bilirim. 

Allah rahmet eylesin!

Mekanı cennet olsun!