BIST 9.771
DOLAR 32,58
EURO 34,99
ALTIN 2.455,98

Muhafazakarları yerin dibine sokan gazeteci!

Atılgan Bayar, twitter'de pek mahir şu sıralar. Her konuda ahkam kesiyor. Geçmişte yaptıklarını ve yazdıklarını unutmuş gibi gözüküyor. Çukurlar açıyor kendince, sınıflandırmalar vesaire...

Kağıda yazılanlar arşive kaldırılıyordu eskiden. Daktilo tuşlarını aşındıran yazı sahipleri, değişim ve dönüşüm yaşasalar bile, geçmişteki ilkesizlikleri çarpılamıyordu yüzlerine.

Şimdi öyle değil!

Tevfik Diker'in yazdıkları, Google'da uluorta herkesin görebildiği gerçekler. Medyadaki ilke ve ahlak savunucularını (!) ifşa ediyor Tevfik Diker.. 

 yazısında, anlatmış olup biteni Tevfik Bey. Geçmişte Tayyip Erdoğan'ı dinledikçe yüzü kızaranlar, bugün hiçbir şey olmamış gibi, AK Parti'ye oy verdiğini yazabiliyor. 

Google, bugün AK gibi görünen nice "kapkara" isimleri besliyor belleğinde. Bir tık yetiyor, geçmişteki küfürbazların nasıl dümen kırdıklarını görmek için. Tevfik Diker de, Google'nın nimetlerinden faydalanarak, bu dümencilerin yüzüne çarpıyor yaptıklarını ve yazdıklarını.

                            ***

Atılgan Bayar...


Turkuvaz Medya Grubu'nda aHBR'inin resmi danışmanı. AK Parti'nin reklam stratejisini belirleyen Erol Olçak'ın da aklına ihtiyaç duyduğu biri!

27 Nisan'ı alkışlamıştı akıllıca!

Akşam muhabiri Aycan Saroğlu  diye sorduğunda, Atılgan Bayar, "Anti demokratik bir durum yok!" diyerek, AK Parti iktidarını hedef alan o "muhtıra"ya sarılmıştı sıkı sıkıya:

"(...) TSK bazı şeylerden rahatsız olduğunu söylüyor. Söylemesin mi? TSK’nın Türkiye’nin geleceğine ilişkin düşüncelerini ifade etmesi nasıl demokrasi dışı olabilir. Bir de bu süreçte kerameti kendinden menkul demokrasi kahramanları türedi. Sokaklarda tanklar mı yürüdü, andıçlarla işinizden mi atıldınız, hayır. Bir ülkenin varoluşuna yönelik tehditlere karşı TSK’nın görüşünü açıklaması da engellenemez, engellemeye çalışanlar da milletten tepki görür. 27 Nisan bir 28 Şubat değil. Silahlı Kuvvetler önemini çok sonra anlayabileceğimiz dahiyane bir tepki göstermiştir, demokrasinin Türkiye’nin bir gücü olduğunu göstermiştir."

                          ***

"Bu seçim sonuçlarıyla kahir ekseriyetle değil, kahreden ekseriyet ile gelen AKP iktidarıyla dümen kıracak yazarlardan olmadığımı tahmin edersiniz" sözlerinin altında kimin imzası var siz tahmin edin!

Atılgan Bayar!

O şimdi Turkuvaz Medya Grubu'nda aHBR'e danışmanlık yapıyor.

AK Parti'nin reklam stratejilerini belirleyen Erol Olçak'ın da akıl danıştığı biri...

Muhafazakarlara danışmanlık yapıyor özetle...

Peki...

Okuyucularına, "dümen kıracak yazar" olmayacağına dair söz veren bu arkadaşın muhafazakarlar hakkındaki düşüncesi nedir biliyor musunuz?

Dedim ya...

Geçmişi yazı sahiplerinin yüzüne çarpamıyorduk eskiden. Google sağolsun, her şeyi saklıyor böğründe, ne vakit seslensen istediğinin fazlasını veriyor. Muhafazakar kelimesi ile Atılgan Bayar'ı yan yana koyup, Google'a selam çaktığınızda, bakın karşınıza ne çıkıyor:

-Televole medeniyeti, Beyaz Türk'ün değil muhafazakârın medeniyetidir.

-Tehlike, irticadan önce muhafazakârlığın kendisidir. 

-Tezi açık yazıyorum. Türkiye'nin sorunu irticadan çok yaygın muhafazakârlaşmadır.

-Dünyadaki bütün istatistikler, gündelik hayattaki sapkın eğilimlerin muhafazakârlar arasından çıktığını gösteriyor.

“Kutsal aileyi koruyan muhafazakâr, bunu karısını sekreteriyle aldatarak yapar.

                          *** 

Dahası var!

Var da...

Nagehan Alçı'nın deyişiyle, utanıyorum, yüzüm kızarıyor!

                         *** 

Atılgan Bayar, twitter'de pek mahir şu sıralar. Her konuda ahkam kesiyor. Geçmişte yaptıklarını ve yazdıklarını unutmuş gibi gözüküyor. Çukurlar açıyor kendince, sınıflandırmalar vesaire... 

Fazla uzatmadan...

Aynaya ihtiyacı olduğunu düşündüm!

Gerçek yüzünü görsün diye...